Küresel kriz tarihî fırsatlar sunuyor! 100 milyar dolarlık enerji hayal değil

Düzenleyen: / Kaynak: Türkiye Gazetesi
- Güncelleme:
Küresel kriz tarihî fırsatlar sunuyor! 100 milyar dolarlık enerji hayal değil

Gündem Haberleri  / Türkiye Gazetesi

Küresel hesaplaşma ortamının büyük enerji darboğazları doğuracağını söyleyen TESPAM Başkanı Akyener “Türkiye, bölgesel hamleleri ve Türk dünyası ile kurduğu köprüler sayesinde 100 milyar dolarlık enerji merkezi olabilir” dedi.

YILMAZ BİLGEN'İN HABERİ - Dünya geneli yükselen tansiyon ve bir çok cephede sıcak savaşa evrildi. Varolan fay hatları her geçen gün daha fazla ısınıyor. Son İran-İsrail gerilimi dünya geneli enerji risk endeksini yüzde 40 düzeyine yükseltti. Devam eden Gazze ve Rus-Ukrayna savaşlarına ek Hindistan-Çin, Pakistan-Hindistan, Çin-Tayvan, Güney Kore-ABD-Kuzey Kore, Polonya-Moldova, Keşmir-Hindistan, Japonya-Kuzey Kore,  İran-BAE-Suudi Arabistan-Ürdün, Çin-Avustralya ve Çin-ABD potansiyel savaş riski barındıran ülkeler ve alanlar. TESPAM Başkanı Oğuzhan Akyener küresel hesaplaşma ortamının fazlası ile oluştuğunu ve yaşanan krizin büyük enerji darboğazları doğuracağını söyledi. Akyener, "Türkiye’nin bölgesel hamleleri ve Türk dünyası ile kurduğu köprüleri hatırlattı ve bu kriz döneminde 100 milyar dolarlık enerji  merkezi olmamız mümkün" dedi. 

SOĞUK SAVAŞIN YENİ BİR EVRESİ

Oğuzhan Akyener’e göre dünya bir yandan birinci soğuk savaş döneminin kırıntıları ile boğuşurken Çin ve ABD arasında resmen ilan edilmeyen yeni soğuk savaş evresinin de içerisinde. Küresel fay hatlarının Çin’e doğru kırılma gösterdiğini kaydeden Akyener, "Rusya’yı dizginleme stratejisi dahilinde Ukrayna cephesi açıldı. Asıl hedef Çin. Pasifik ve çevre ülkelerde çok ciddi askeri hareketlilik yaşanıyor. Bu durum elbette beraberinde ticaret ve enerji koridorları üzerinde de hakimiyet mücadelesi doğurdu. Son küresel zirveler (G7, BM toplantıları, iklim görüşmeleri, AUKUS Paktı) bu nedenle Çin’i kuşatma stratejisinin devamı niteliğindeydi. Önümüzdeki dönem Ortadoğu ve Afrika gibi coğrafyalardan çok Asya-Pasifik kaynaklı gerilimlerin yaşandığına şahitlik edeceğiz. Çin’i bu bölgede etkisiz kılmak yanında kendi kara ve deniz sahasında kuşatmak ABD’nin yeni güvenlik konsepti. Bu durumda Güney Çin Denizi, Filipinler-Tayvan-Kore-Tayland-Japonya krizin temel bileşenleri olurken Tacikistan-Kırgızistan-Kazakistan-Türkmenistan ve hatta Azerbaycan’ında bu denkleme dahil olması kaçınılmaz. Elbette bu denkleme Hindistan-Pakistan-Afganistan gibi diğer bölge ülkeleri de dahil" şeklinde görüş belirtti. 

100 MİLYAR DOLARLIK İŞLEM HACMİ HAYAL DEĞİL

Siyasi, ekonomik, enerji ve coğrafi parametreler dünyada farklı ve yeni bir dönemin başladığını çok net bir biçimde gösteriyor diyen Türkiye Enerji Stratejileri ve Politikaları Merkezi (TESPAM) Başkanı Oğuzhan Akhan yeni dönemin bir çok rejimi derinden sarsacağı görüşünde. Türkiye’nin sağlam duruşuna ve hem içeride hem de dışarıda yürüttüğü etkin diplomasiye vurgu yapan Akhan, "Kriz dalga dalga büyüyor. Şu an arz fazlası olmasına rağmen Mart ve Nisan aylarında petrol fiyatları yüzde 5 ve 8 oranında arttı. Hale hazırda 90 dolar seviyelerini gören petrol Temmuz’da 100 dolarlara çıkabilir. İsrail-İran gerilimi tek başına risk endeksini yüzde 40’lar seviyesine yükseltti. Savaş esintisinin enerji geçiş güzergahlarına sirayet etmesi ve Asya boyutunda yükselmesi çok daha derin krizleri tetikler. Böyle bir durumda ABD ekonomisi başta olmak üzere AB ve bir çok ülkede sıkıntılar başlar. Amerika’da yönetimi değiştirecek düzeye dahi erişebilir. Bizim için ise durum çok daha farklı. Türk Devletleri Teşkilatı bu anlamda çok özel önem arz ediyor. Şayet bu ülkelere enerji alanında bazı yatırımlar yapılırsa Türkmenistan mevcuda ilave 65 milyon, Özbekistan 15, Kazakistan 10 ve Azerbaycan 15 milyar metreküp daha fazla gaz sevki yapabilir. Elbette böyle bir kapasite artırımı ve mevcut potansiyel Türkiye’yi çok daha farklı bir noktaya çıkarır. Buna Akdeniz ve Irak faktörleri de eklendiğinde ilave 300 milyar metreküplük bir artı sağlarız. Tabiiki bu ticari devinimde en önemli husus transit geçiş ülkesi olmak değil bu doğalgazı işleyen ülke olmamız. Söz konusu hedef tutturulduğunda AB ülkelerinin tüm ihtiyaç duyduğu gazın Türk mührü taşıyor olması mümkün" dedi. 

Düzenleyen:  - Gündem
Kaynak: Türkiye Gazetesi
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...