Marmara Denizi'ndeki sarsıntılar İstanbul depreminin habercisi mi?

Düzenleyen: / Kaynak: Anadolu Ajansı
- Güncelleme:
Marmara Denizi'ndeki sarsıntılar İstanbul depreminin habercisi mi?

Gündem Haberleri  / Anadolu Ajansı

Son bir ay içinde Marmara Denizi'nde meydana gelen çeşitli büyüklüklerdeki depremler, İstanbul'da beklenen büyük depremi akıllara getirdi. Ancak uzmanlara göre, bu sarsıntılar beklenen büyük depremin ayak sesleri değil. Prof. Dr. Haluk Özener, Marmara bölgesinde yılda ortalama 900 deprem olduğunu belirterek, son yaşanan depremlerin olağan sismik aktivite yoğunluğu içinde değerlendirilmesi gerektiğini ifade ederken, Prof. Dr. Ziyadin Çakır da son sarsıntıların normal sismik aktivite içinde olduğu görüşünü paylaştı.

Marrmara Denizi'nde son bir ay içinde meydana gelen hafif ve orta şiddetteki depremler, olsıu İstanbul depreminin habercisi mi? Deprem uzmanları Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener ile İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ziyadin Çakır Marmara Denizi'ndeki son depremleri değerlendirdi.

ARALIK DEPREMLERİ 

Marmara Bölgesi'nde en son 17 Aralık'ta Yalova'nın Çınarcık ilçesinde meydana gelen 4,1 büyüklüğündeki depremin, Kuzey Anadolu Fayının kuzey kolu üzerinde olduğunu belirten Prof. Dr. Haluk Özener, 4 Aralık'ta meydana gelen 5,1 büyüklüğündeki depremin de Kuzey Anadolu Fayının Marmara Denizi içinden geçen güney kolu üzerinde olduğu bilgisini verdi.

"YILDA 900 DEPREM" 

Bu iki depremin birbirinden farklı iki kol üzerindeki depremler olduğunu söyleyen Özener, "Önceki yıllarda da Marmara Bölgesi'nde yılda yaklaşık ortalama 900 tane depremimiz var. Bu 900 depremin 4 ila 5 tanesi, 4'ün üzerinde depremler. Dolayısıyla aslında bu yıl içinde de baktığımız gibi bunlar normal sismik aktivite yoğunluğu içerisinde değerlendirilebilir" dedi.

"BÜTÜN BİLİM İNSANLARI BÜYÜK DEPREMİ BEKLİYOR"

Marmara Bölgesi'nde büyük bir deprem beklendiğini belirten Özener, "Bu dünya üzerindeki bütün bilim insanlarının hemfikir olduğu bir konu. Böyle bir depremi maalesef biz göreceğiz. Biz toplum olarak, karar vericileri olarak bu depreme ne kadar hazırız? Biz bu konuda yoğunlaşsak aslında, deprem zararlarının azaltılması yönünde çabalarımızı yoğunlaştırsak daha faydalı olacağı kanaatindeyim" diye konuştu.

Marmara Denizi'ndeki sarsıntılar İstanbul depreminin habercisi mi?

"55 BİNİN ÜZERİNDE DEPREM OLDU" 

Prof. Dr. Özener, 6 Şubat'ta yaşanan depremlerden dolayı Türkiye'de 2023 yılının çok yoğun geçtiğini kaydederek, "55 binin üzerinde deprem oldu şu ana kadar. Ama bu büyüklükte bir deprem olmasa dahi, her yıl ortalama 20-25 bin deprem oluyor. Yani günde 80 ila 100 arasında tüm Türkiye'de ve yakın çevresinde depremler oluyor. Maalesef ülkemiz bir deprem ülkesi. Bunu kabul edip bununla birlikte yaşamamız lazım" diye konuştu.

SOSYAL MEDYADAKİ BİLGİ KİRLİLİĞİ

Marmara Denizi üzerinde son bir ayda birçok şehirden hissedilen hafif ve orta şiddetli depremlerin, fay hatları üzerindeki etkilerini anlatan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ziyadin Çakır, sosyal medya üzerinde depremlerle ilgili çok fazla spekülatif bilgi yayıldığına dikkat çekti. 

Deprem konusunun hayati bir öneme sahip olduğunu belirten Çakır, "Deprem belli bir uzmanlık alanı. Her yer bilimci, jeolog ya da jeofizikçi deprem çalışmıyor. Maalesef son depremlerden bu yana hiç deprem üzerine çalışmayan da yorum yapıyor. Çoğu yetersiz, temel bilgilerle yanlış bir şekilde yapılıyor" diye konuştu

"SON DEPREMLER BEKLENEN iSTANBUL DEPREMİNİN HABERCİSİ DEĞİL"

Türkiye'deki büyük deprem üreten ana fay hatlarının yanı sıra çok sayıda küçük fay hattı da olduğu bilgisini veren Çakır, şunları kaydetti:

"Türkiye'de yüzlerce irili ufaklı fay var. Bu faylar küçük deprem üretiyor. Bu fay hatları üzerinde arada 3, 4 ve 5 büyüklüğünde deprem olması normal. Son depremler de küçük faylar üzerinde oluşmuş depremler. Herkesin merak ettiği, bu depremler beklenen Marmara, İstanbul depreminin öncüsü mü habercisi mi? Kesinlikle değil. Bunlar yüz sene önce de oluşuyordu."

Çakır, deprem kuşağındaki bir ülkede 4-5 büyüklüğündeki depremlerin "olağan" depremler olduğunu kaydetti.

"ANA FAYLARA YAKIN DEPREM OLURSA DİKKATLİ OLUNMALI"  

Küçük depremlerin ana faylara yakın olması durumunda dikkatli olunması gerektiğine dikkat çeken Çakır, "Eğer deprem Marmara Denizi'nin ortasından geçen Kuzey Anadolu Fayı'nın aktif kolu yakınında oluşursa, fayın üzerindeki gerilmeyi değiştirebilir ve depremi tetiklemeye neden olabilir. Ama son depremler ana faydan oldukça uzak ve küçükler" değerlendirmesinde bulundu.

Çakır, İstanbul'da öncelikli konunun depreme hazırlık ve kentsel dönüşüm olduğunun altını çizdi.

Kentsel dönüşüm faaliyetlerine hız verilmesi gerektiğini vurgulayan Çakır, öncelikle okullar, hastaneler, devlet kurumları, büyük sanayi alanları gibi insan yoğunluğunun çok olduğu yerlerin dönüştürülmesi gerektiğini vurguladı.

KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN ÖNEMİ 

Kentsel dönüşümün de hem müteaahhit hem de ev sahipleri için cazip hale gelmesi gerektiğini söyleyen Çakır, "İstanbul'da kentsel dönüşümün ivedilikle tamamlanması gerekiyor. Ne kadar çabuk olursa ilerideki bir depremde can kaybı o kadar az olacak" ifadelerini kullandı.

SON BİR AYDA MARMARA DENİZİ'NDEKİ DEPREMLER

Marmara Denizi üzerinde son bir aydaki depremlere bakıldığında, en büyük deprem 4 Aralık'ta Gemlik Körfezi açıklarında 5,1 büyüklüğünde gerçekleşti.

Bu tarihte yaşanan deprem Bursa, Yalova, Kocaeli ve İstanbul'da birçok noktadan hissedildi.

Aynı gün birbirine yakın noktalarda 3,1, 3,2 , 3,3, 3,5 ve 4,5 büyüklüğünde depremler de meydana geldi.

Bu depremin ardından 6 Aralık'ta da Gemlik Körfezi, Mudanya yakınlarında 3,1 büyüklüğünde, 9 Aralık'ta Çınarcık'ta 3 büyüklüğünde, 13 Aralık'ta ise yine Gemlik Körfezi'nde 3,7 büyüklüğünde depremler oldu.

En son Yalova Çınarcık'ta 17 Aralık'ta meydana gelen 4,1 büyüklüğündeki deprem İstanbul ve Kocaeli gibi birçok il ve ilçeden de hissedildi.

Düzenleyen:  - Gündem
Kaynak: Anadolu Ajansı
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...