Yutkunma, çiğneme, şapırdatma... Bu sesler hayatını kabusa çeviriyorsa Mizofoni'ye dikkat

Kaynak: Türkiye Gazetesi
- Güncelleme:
Yutkunma, çiğneme, şapırdatma... Bu sesler hayatını kabusa çeviriyorsa Mizofoni'ye dikkat
Sağlık Haberleri  / Türkiye Gazetesi

Birçok insan yemek yeme, çiğneme, burun çekme, yutkunma, kalem çevirme gibi sesler nedeniyle öfke atağı geçirebiliyor. İnsanların sosyal hayatını kabusa çeviren Mizofoni hastalığının altında işitme bozukluğu değil, beyinde üretilen sinyaller bulunuyor. Mizofoni tedavi ile kontrol altına alınabiliyor.

Mizofoni (Ses Hassasiyeti) olarak adlandırılan durum, birçok kişinin sosyal hayatını zorlaştırabiliyor. Herkesin sinirini bozan sesler olabilir, fakat bazı insanlar için yutkunma, yemek yeme, çiğneme sesleri çeşitli atakları tetikleyebilir.

HERKES FARKLI SESLERDEN TETİKLENEBİLİR

Psikiyatri Uzmanı Dr. Sema Bayçın, Mizofoninin basit bir huysuzluk ya da aşırı tepkinin yanı sıra tedavi edilmesi gereken bir durum olabileceğini vurguladı. Mizofoni, her kişide farklı seslerle tetiklenebilir. Kimi için kalem tıklatmak, kimi için ağız şapırtısı ya da burun çekme sesi dayanılmaz hale gelir.

"İŞİTME BOZUKLUĞU DEĞİL"

Mizofoni hastalarının hissettiği yoğun öfke ve çaresizlik duygusuna değinen Uzm. Dr. Sema Bayçın, önemli bir noktayı netleştiriyor:

"Mizofoni, bir işitme bozukluğu değildir. Buradaki sorun, sesin kendisinden çok, beynin duygusal merkezi olan Amigdalanın bu seslere karşı anormal bir tehlike sinyali üretmesidir. Kişi, sesi duyduğu an savaş ya da kaç tepkisi verir. Tepkiler bilinçli bir seçim değildir. Bu nedenle hastalarımız kendilerini hemen suçlamamalı, bunun yönetilebilir bir durum olduğunu bilmelidir."

HANGİ SESLER TETİKLEYİCİ OLABİLİR?

Mizofonide tetikleyici sesler genellikle insan vücuduyla ilgilidir. Bu durum, aile içi ilişkilerde ve iş ortamında büyük sorunlara yol açabilir. Mizofoni hastaları çoğu zaman aile yemeklerinden kaçınır, iş yerinde kulaklık takmak zorunda kalır ya da eşiyle aynı odada kalamaz hale gelir. Bu durum, bireyin sosyal izolasyonuna yol açarak anksiyete ve depresyon riskini artırır.

- Yüksek sesle yemek yeme ve çiğneme
- Sakız çiğneme, dudak şapırdatma
- Sık nefes alıp verme, horlama
- Klavyeye sert basma, kalem tıklatma

SESLERE KARŞI VERDİĞİNİZ TEPKİYİ YÖNETEBİLİRSİNİZ

Uzm. Dr. Sema Bayçın, doğru psikiyatrik ve terapötik yaklaşımla Mizofoni'nin belirtilerinin önemli ölçüde hafifletilebileceğini ve hayat kalitesinin artırılabileceğini belirtiyor:

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Kişinin sese karşı geliştirdiği olumsuz düşünce ve duyguları yeniden yapılandırmasını sağlayabilir. Tepkiyi değil, tepkiye giden zihinsel süreci yönetmeyi öğretebilir

Ses Terapisi ve Gevşeme Teknikleri: Beyni sese yeniden alıştırmak için tasarlanmış özel ses terapileri, Mizofonide sıklıkla kullanılan bir yöntemdir. Bunun yanında, meditasyon ve nefes egzersizleri ile anlık stres tepkisi kontrol altına alınır.

İlaç Desteği: Eğer Mizofoni, anksiyete ve depresyon gibi ek psikiyatrik durumlarla komplike hale gelmişse, bireyin genel ruh halini desteklemek için kısa süreli ilaç tedavileri uygulanabilir.

Uzm. Dr. Sema Bayçın, “Mizofoni ile yaşamak zorunda değilsiniz. Seslere karşı verdiğiniz bu yoğun tepkiler, hayatınızı kısıtlıyorsa destek alabileceğiniz yöntemler mevcut. Bu durumun üstesinden gelmek ve sosyal yaşamınızın kalitesini yeniden artırmak mümkün. Unutmayın, yardım almak bir zayıflık değil, aktif bir çözüme giden ilk adımdır.” dedi.

Kaynak: Türkiye Gazetesi

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...