Ekonominin üç yıllık yol haritası belli oldu! OVP’deki reformlar Türkiye Yüzyılı’na hazırlayacak
2026-2028 dönemine ilişkin Orta Vadeli Program (OVP) açıklandı. OVP’de yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 28,5 olurken 2027’de yüzde 9 ile tek hane hedefleniyor. Kişi başına gelir 2025 sonunda 17 bin 748 dolar, 2028’de ise 20 bin 987 dolar olarak tahmin edildi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Hayata geçireceğimiz politikalar ve reformlar, Türkiye ekonomisini sadece bugünün ihtiyaçlarına değil, aynı zamanda Türkiye Yüzyılı’nın fırsatlarına da hazırlayacaktır” dedi.
Emrah Özcan ANKARA- Türkiye’nin ekonomideki üç yıllık yol haritası olarak nitelendirilen Orta Vadeli Program açıklandı. Hazırlık sürecinde ortak akıl ve katılımcı bir anlayışın esas alındığı programa göre 2024’te yüzde 44,4 seviyesinde gerçekleşen enflasyonun, 2025’te yüzde 28,5’e, 2026’da yüzde 16’ya, 2027’de yüzde 9’a ve 2028’de ise yüzde 8’e gerileyerek, program dönemi sonunda tek haneli seviyelere kalıcı olarak inmesi hedefleniyor.
KİŞİ BAŞINA GELİRDE 21 BİN DOLAR HEDEFİ
Programa göre; büyümenin 2028’de yüzde 5’e çıkması hedeflenirken, 2,5 milyon yeni istihdam sağlanması ve işsizlik oranının yüzde 7,8’e düşürülmesi öngörülüyor. Cari açığın GSYH’ya oranının yüzde 1’e inmesi, bütçe açığının Maastricht kriterlerine uygun hâle gelmesi (yüzde 3’ün altı) hedefleniyor. Millî gelirin 1,9 trilyon dolara, kişi başı gelirin 21 bin dolara çıkması, ihracatın 300 milyar dolara, turizm gelirinin 75 milyar
dolar olması hedefleniyor.
BİRÇOK ALANDA REFORM YAPILACAK
Programda öncelikli reform alanları da belirlendi. Buna göre verimlilik artışı, yüksek katma değerli üretim, yeşil ve dijital dönüşüm, yapay zekâ, yarı iletkenler, biyoteknoloji, savunma sanayi gibi stratejik yatırımlar öncelenecek. KOBİ’lerin dijitalleşmesi, beşerî sermayenin güçlendirilmesi, İstihdamda kadınlar, gençler ve engellilere özel programlara önem verilecek. Finansal istikrar, TL mevduatı artırma, dijital Türk lirası, yeşil finans, iş ve yatırım ortamında şeffaflık, kolaylık ve teşvik sistemleri ile kamu maliyesinde disiplin, tasarruf, kayıt dışılıkla mücadele ve vergi adaletinde reformlar yapılacak.
En son uygulanan OVP’de birçok hedef başarıyla hayata geçirildi. Enflasyonda 42,5 puan düşüş yaşandı; dezenflasyon süreci başladı. 2024 büyümesi yüzde 3,3, 2025 ilk yarısında yüzde 3,6 büyüme gerçekleşti. Cari açık 2023’te 59,7 milyar dolar iken 2025 Haziran’ında 18,9 milyar dolara düştü. TL’ye güven arttı. KKM tasfiye edildi ve rezervler 178,4 milyar dolar ile tarihî zirveye çıktı. Risk primin 700’den 270’in altına geriledi. Bütün bunların yanı sıra 2025 yılı sonunda millî gelirin 1,5 trilyon dolar, kişi başı gelirin ise 17 bin dolara ulaşarak, Türkiye’nin ‘yüksek gelirli ülke’ statüsüne ulaşması bekleniyor.
ENFLASYON BEKLENTİSİ 11 PUAN ARTTI
Öte yandan OVP’de 2025 yılı enflasyon hedefinde önceki tahmine göre yüzde 11’lik bir artış yapıldı. Son OVP’de yüzde 17,5 olarak belirlenen 2025 enflasyon hedefi yüzde 28,5’e yükseltildi. Önceki OVP’de 2026 için yüzde 9,7 olarak belirlenmiş olan enflasyon tahmini, yeni OVP’deyse yüzde 16’ya çıkarıldı. Enflasyonun ancak 2027 yılında tek haneli sayılara düşmesi bekleniyor.
CEVDET YILMAZ: YÜKSEK GELİRLİ ÜLKELER GRUBUNA ADIMIZI YAZDIRACAĞIZ
Programı kamuoyuna duyuran Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye ekonomisinin program dönemi sonunda çok daha güçlü bir tabloya kavuşacağını belirterek şunları söyledi:
"Yaşanan pek çok menfi hadiseye rağmen temel makroekonomik politika yaklaşımımız kararlılıkla sürdürülmüş, fiyat istikrarı, mali disiplin ve sürdürülebilir büyüme hedeflerimizden sapma olmamıştır. Bu dönemde ekonomimiz benzer ülkelere kıyasla olumlu ayrışmaya devam ederek, dış şoklara karşı dayanıklılığını bir defa daha ortaya koymuştur.
Türkiye ekonomisi dayanıklı ve dengeli görünümünü korumaktadır. Kararlılıkla uyguladığımız politikalar sayesinde, Türkiye Yüzyılı’na yaraşır bir şekilde tarihe geçen bir tabloyla karşı karşıyayız. İlk defa, Dünya Bankasınca yapılan sınıflandırmaya göre yüksek gelirli ülkeler grubuna adını yazdıran bir Türkiye’ye ulaşmış olacağız. Bu yıl sonu itibarıyla bu rakamlar gerçekleşmiş olacak.
Türkiye ekonomisi, önümüzdeki üç yıllık dönemde güçlenen potansiyeliyle hem fiyat istikrarını sağlayacak hem de istikrarlı bir şekilde büyümeye devam edecektir. Yeni OVP döneminde hayata geçireceğimiz politikalar ve reformlar, Türkiye ekonomisini sadece bugünün ihtiyaçlarına değil, aynı zamanda Türkiye Yüzyılı’nın fırsatlarına da hazırlayacaktır."
BAKAN ŞİMŞEK: KAMUDA TASARRUF KONUSUNDA KARARLIYIZ
Programı değerlendiren Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kamuda tasarruf konusunda kararlı olduklarını ve sonuç aldıklarını söyledi. Şimşek, “Kamunun bütün harcamaları tasarruf genelgesi kapsamında. Bütün harcamaların bütçe içindeki payı geçen sene yüzde 3,1’e düştü. Tasarruf genelgesi sayesinde kamunun yaptığı harcamaları yaklaşık yüzde 33 düşürdük. Bunu nominal olarak görmezsiniz tabii. Önemli olan yüzde 4,6’dan yüzde 3,1’e düşmüş olması” dedi.
Bakan Şimşek, CHP’de kurultay süreçleri, davalar, rezervlerdeki dalgalanma ve piyasalara yönelik yaptığı değerlendirmede, “2 Nisan’da Trump’ın başlattığı ticaret savaşlarının etkisi ile 19 Mart sonrası süreci tamamen ayrıştıramayız, çok zor. Üst üste geldi. İsrail-İran savaşı da öyle. Son bir haftada, dün gecede de bugünde de piyasalarda herhangi bir olağandışı hareketlilik söz konusu değil. İç ve dış şokların etkisi, büyümeyi ve faizlerdeki düşüşü bir miktar sınırlamış olabilir. Ama doğru tepki verdik. Kararlı bir şekilde dezenflasyon programını önceliklendirdik ve sonuç aldık. Türkiye’deki rezervler martta eriştiğimiz zirvenin brüt olarak daha üstünde. Risk primimiz o döneme yakın. Faizlerde yükseliş oldu, ciddi bir şekilde geri geldi. Programda tüm bunlara rağmen dayanıklılık nettir” değerlendirmesini yaptı.