Yeni yönetmelik yürürlükte: İade ve cayma hakkı artık çok daha kolay

Ticaret Bakanlığı'nın yeni yönetmeliği yürürlüğe girdi. Yeni yönetmelikle ürün iadesi ya da cayma hakkı kullanıldığında tüketicinin parasını geri alması artık çok daha kolay olacak. Doğrudan satış sistemlerinde tüketiciyi yanıltıcı ifadeler de engellenecek.
Ticaret Bakanlığı, tüketicilerin korunmasını güçlendirmek ve doğrudan satış sistemlerini düzenlemek amacıyla 'Doğrudan Satışlar Hakkında Yönetmelik' Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmelikle, doğrudan satışlara özel kurallar getirerek şeffaflığı ve güvenilirliği artırma hedefleniyor.
TÜKETİCİLERE 30 GÜN CAYMA HAKKI
Yönetmelik, doğrudan satışlarda tüketicilere 30 gün gerekçesiz cayma hakkı tanıyor. Eksik bilgilendirme durumunda bu süre 1 yıla kadar uzayabiliyor. Ancak, belirli mal ve hizmetlerde cayma hakkı istisnaları açıkça tanımlandı.
Tüketicilerin aldatılmasını önlemek için şirketlere ayrıntılı bilgilendirme yükümlülüğü getirildi. Doğrudan satış faaliyetinde bulunacak şirketlerin, üç yıl geçerli 'Doğrudan Satış Yetki Belgesi' alması zorunlu hale geldi.
Şirketlerin sermaye şirketi olması ve en az 10 milyon TL ödenmiş sermayeye sahip olması gerekiyor. Ayrıca, Türkiye’deki bankalarda 3 milyon TL’lik bloke hesap açılması şart koşuldu.
ÜRÜN İADESİ ARTIK DAHA KOLAY YAPILACAK
Tüketici Hakları Derneği (THD) Genel Başkanı Ergün Kılıç, geçmişte doğrudan satış işlemlerinde, satış yapan kişi ya da şirketin, ürünü teslim ettikten sonra ortadan kaybolması, kayıt dışılık, iade, garanti ya da servis gibi satış sonrası hizmetlerin çoğu zaman sunulmaması gibi çeşitli sorunlarla karşılaşılabildiğini söyledi.
Tüketiciye imzalatılan belgelerde eski tarih atılarak, tüketicinin cayma hakkını kullanmasının bilerek zorlaştırılabildiğine de işaret eden Kılıç, "Doğrudan satışlarda ürünler hakkında yeterli bilgi verilmediği gibi bazen yanıltıcı ya da abartılı tanıtımlar yapılıyordu. Yeni yönetmelikle artık bu sorunlara ciddi önlemler getiriliyor. Öncelikle şirketler kayıt altına alınacak, yani denetim yapılabilir hale gelecek." dedi.
Zorunlu sermaye ve bloke hesap şartı sayesinde piyasada sadece güçlü, kurumsal ve gerçekten bu işi yapmak isteyen firmalar kalacağını anlatan Kılıç, "Bu da demek oluyor ki kısa vadeli kar amacıyla sisteme giren ve sonra kaybolan firmalar artık yer bulamayacak. Bu da hem dolandırıcılık riskini azaltacak, hem tüketiciyi koruyacak, hem de sektöre olan güveni artıracak." diye konuştu.
Yönetmelikte yer alan ve şirketin en az 10 milyon lira sermayeye ve 3 milyon lira bloke hesaba sahip olması şartının "tüketicinin bir sorun yaşadığında muhatapsız kalmayacağı" anlamına geldiğini bildiren Kılıç, ürün iadesi ya da cayma hakkı kullanıldığında tüketicinin parasını geri almasının artık çok daha kolay olacağını vurguladı.
Kılıç, cayma hakkının 30 güne çıkarılmasının özellikle aceleye getirilmiş satışlarda tüketiciyi ciddi anlamda koruduğuna işaret etti.
Bu hakkın "eksik bilgi verilmesi" veya "yanlış yönlendirme" durumunda 1 yıla kadar uzayabilmesinin de önemli bir husus olduğunu vurgulayan Kılıç, bu durumu "çok güçlü bir koruma mekanizması" olarak nitelendirdi.
Kılıç, dürüst ve kaliteli hizmet veren firmaların iade sürecinden korkmadığına değinerek, "Burada dikkat edilmesi gereken bir şey var. İade süreci açık, sade ve kolay olmalı. Eğer prosedür karmaşıklaştırılırsa ya da tüketiciye zorluk çıkarılırsa, bu hak kağıt üstünde kalır ve mağduriyet olur. İyi niyetli firmalarla bilinçli tüketiciler arasında çok daha sağlıklı, şeffaf ve güvene dayalı bir ilişki kurulmuş olur. Bu da hem sektörü büyütür hem de tüketicinin haklarını güçlendirir." diye konuştu.