Avrupa Birliği ile bahar havası
GÜNDEM Haberleri
Katılım müzakerelerinin askıya alınması ile durma noktasına gelen Türkiye-AB ilişkileri, Ukrayna savaşı ile yeniden ısınmaya başladı.
YÜCEL KAYAOĞLU
Avrupa Parlamentosu tarafından katılım müzakerelerinin askıya alınması ile birlikte durma noktasına gelen Türkiye-AB ilişkileri yeniden ısınmaya başladı. Rusya-Ukrayna savaşı AB’nin yüzünü tekrar Türkiye’ye çevirmesine sebep oldu. Türkiye ile AB arasında gerilen ilişkiler sebebiyle yaklaşık dört yıldır yapılamayan Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu (KPK) toplantısı geçtiğimiz günlerde Brüksel’de gerçekleştirildi. Türkiye’nin, KPK Eş Başkanı AK Parti Kayseri Milletvekili İsmail Emrah Karayel’in başkanlığındaki geniş katılımlı bir milletvekili heyetiyle temsil edildiği toplantılara, Rusya ile Ukrayna arasındaki krizi bitirmek için ara buluculuk rolü üstlenen Türkiye’nin dengeli tutumu damga vurdu. Edinilen bilgilere göre, söz alan Avrupalı parlamenterler Türkiye’nin bu konudaki tavrını öven konuşmalar yaptı. Birçok parlamenter, Rusya-Ukrayna krizinin, Türkiye-AB arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi zorunluluğunu ortaya çıkardığına dikkat çekti. Bazıları Türkiye’nin denge oluşturma çabalarını desteklediklerini ifade etti ve “Türkiye’nin ortak güvenlik politikamızla hareket etmesini istiyoruz. BM’nin aldığı kararları Türkiye’nin desteklemesi önemli. Türkiye ile şu anda diyalog ihtiyacımız çok daha arttı” görüşünü dile getirdi.
Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu üç yıl aradan sonra ilk defa geçtiğimiz günlerde Brüksel’de toplanmıştı
KÖPRÜLER KURMANIN ZAMANI GELDİ
Toplantılarda Alman Parlamenter Türkiye-AB KPK Eş Başkan Sergey Lagodinsky, Rusya’nın Ukrayna saldırısının, Türkiye’nin özel rolünü ortaya koyduğunu söyledi. Alman parlamenter şöyle konuştu: Bu bize birbirimize bağlı kalmanın ne kadar önemli olduğunu da gösterdi. Türkiye bizim önemli bir ortağımızdır. Aday ülkedir. Ama siyasi düzlem geçtiğimiz yıllarda biraz değişti. Anlaşmazlıklar yaşandı. Artık bu farklılıkları gidermenin ve köprüler oluşturmanın zamanı gelmiştir. AB olarak karşılıklı angajmanlarımızı güçlendirmeye hazırız. Rusya-Ukrayna krizi konusunda Türkiye’nin oynadığı rolü çok önemli buluyoruz. Türkiye’nin bu konudaki tutumu bizi çok sevindiriyor. Türkiye’nin çabalarını takdir ediyoruz. Savaştan kaçan insanlara ev sahipliği yaptınız. Bunu biz şimdi daha iyi anlıyoruz. 5-10 milyon Ukraynalının Avrupa’ya geleceğini tahmin ediyoruz.
AVRUPA, ADIM ATMAYA HAZIR
Slovenyalı Parlamenter Marko Makovec ise Türkiye’nin çok önemli bir ortak ve AB’nin müttefiklerinden biri olduğunu hatırlattı. Makovec “Bu toplantı Türkiye AB’nin yeniden yakınlaştığını gösteriyor. Türkiye aday ülkedir. Birtakım zorluklar yaşadığımız doğru. Ama bu zorlukları aşma konusunda önemli adımlar attık. Bu toplantı da bunun en önemli delillerinden biridir. Ukrayna krizi, Türkiye-AB arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi açısından da ne kadar önemli bir dönemeçte olduğumuzu gösteriyor. Türkiye, AB ilişkilerinde daha fazla adım atma konusunda kararlılık göstermeli. Aramızda çok önemli diyalog fırsatları var. AB bu fırsatları değerlendirmek için adımlar atmaya hazır” değerlendirmesini yaptı.
TÜRKİYE KİLİT ÜLKE
Toplantıya katılan Türk heyet Avrupa Parlamentosunun, Türkiye ile AB arasındaki katılım müzakerelerini yeniden başlatmasını talep etti. KPK Eş Başkanı Emrah Karayel, 2. Dünya Savaşından bu yana Avrupa’nın en karanlık günlerinin yaşandığını belirterek, şunları söyledi: Türkiye’nin katılım müzakereleri AB-Türkiye ilişkilerinin belkemiğidir. Maalesef bu süreç, bazı üye ülkelerden tarafından fazlasıyla siyasallaştırılmıştır. Bizler, AB’nin güvenilir bir uluslararası aktör olarak davranmasını ve Türkiye’nin AB yolcuğunda desteklenmesini bekliyoruz. AB’ye katılım süreci, Türkiye’deki reform sürecinin arkasında yatan en önemli itici güçtür. Müzakerelerdeki siyasi blokaja rağmen Türkiye reformlarına tüm hızıyla devam etmektedir. 21’inci yüzyılda Avrupa’nın ortasında yaşanan Ukrayna’daki trajedi hepimiz için bir uyarıdır. Türkiye gibi kilit bir ülkeyi AB dış ve güvenlik politikasının dışında tutmak, AB’nin hareket kabiliyetini sınırlamak anlamına gelir. AB artık samimi adımlar atmalı. Yapıcı bir yaklaşım her iki tarafın kazancına olacaktır.
ORTAK GELECEĞİMİZ AVRUPA
Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı, Ufuk Avrupa Programı’nın açılışında konuştu. Türkiye’de AB programlarına en etkin şekilde katılmayı ve bu programlardan yararlanmayı öncelikli konu olarak gördüklerini söyleyen Kaymakcı “2021-2027 döneminde AB’nin 13 programı ve ajansına da ilke olarak katılma kararı aldık. Bunlardan 5’ine şu an itibarıyla katılmış durumundayız” dedi. Bütün kurumların AB programlarına katılmaya hazır olduğunu söyleyen Kaymakcı “Zira ortak geleceğimiz Avrupa, ufkumuz Avrupa” ifadesini kullandı.
İLİŞKİLERİMİZİ İYİLEŞTİRELİM
Avrupa Parlamentosunun (AP) Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, Ankara ile Brüksel arasında yakalanan “pozitif” ortamın, uzun süredir durağan olan ilişkilerin iyileştirilmesi yönünde kullanılması çağrısında bulundu. Amor “Şu an pozitif bir ortam var ve bu dönemde geçmişte yapılan tartışmaları sonlandırmak ve geleceğe birlikte ulaşmak için odaklanmaya çalışalım” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın işgale karşı uluslararası hukukun kuralları ve ilkeleri ile Ukrayna’nın egemenliğini savunduğunu belirten Amor, bunun AB-Türkiye ilişkileri için yeni bir fırsat olduğunu vurguladı.
'da Takip Edin!
