Dikkat, tadilat yaparken mezar kazmayın! Bir çivi bile risk

Düzenleyen:
- Güncelleme:
Dikkat, tadilat yaparken mezar kazmayın! Bir çivi bile risk

GÜNDEM Haberleri

Asrın felaketinde bırakın eski binaları daha içine oturulmamış apartmanlar yıkıldı. Ne oldu da koca koca binalar göçtü? Hata nerede? İnşaatta ve tadilatta hangi hatalar yapılıyor. Binanın kalbine bıçak saplamak anlamına gelen ölümcül hareket ne? Uzmanı anlattı.

İRFAN ÖZFATURA - Yaşanan afetten sonra gazetemiz deprem uzmanlarına, yardım kurumlarına, kurtarma ekiplerine geniş yer verdi. Peki mühendisleri ne diyor acaba? Sözü İnşaat Mühendisi Aziz Cumurcu’ya bırakıp çekiliyoruz aradan: Zelzelelerin mazisi yeryüzü kadar eski, bundan sonra da yaşanacak. Tedbir alalım ki afete dönüşmesin bir daha. 1999 Marmara depreminden ders almalıydık, olmadı. Can havliyle çıkartılan Yapı Denetim Yasasında “denetim yapan firmanın ücretini müteahhidin ödemesi” gibi bir garabet yaşandı. Daha iki yıl evvel Elâzığ Sivrice’de 6,8’lik bir deprem oldu. Ki Doğu Anadolu Fayı (DAF) üzerindeydi. Prof. Dr. Naci Görür takriben 600 km uzunluğundaki fay için defaatle ikazda bulundu, kâle alınmadı.

Zelzeleye yapacak bir şey yok, biz gelelim inşaat tarafına. Projeniz ne kadar doğru olursa olsun, yapım esnasında kontrol mekanizması işlemiyorsa bina risklere açıktır. Doğru bir yapı için zincirin bütün halkalarında titiz olunmalı. İşin en önemli ayağı da “teftiş ve ikaz”dır. Kontrol Hassasiyeti, mühendislikte kaliteyi etkileyen en önemli unsurlardandır.

‘‘Bir şey olmaz canım’’, ‘‘bu defalık böyle olsun’’ anlayışı hüsrana sebep olur, inşaat lakaytlığı kaldırmaz. Sorumlular gevşek davranırsa sahtekârlar zemin bulur, dayanıksız yapılar çıkar ortaya. İşte yaşadığımız zelzele ile binlerce bina un ufak oldu ki bunlardan bazıları yeni binalardı.

Peki halkın dayanıklı diye büyük paralar vererek aldığı evler neden yıkıldı?

KİME NE OLMUŞ Kİ?

Ülkemizde yer sarsıntıları umumiyetle can ve mal kaybına yol açar, vazifeliler ise bir şey olmamış gibi ortalıkta dolanır. Çarpık şehirleşmeye göz yuman belediye başkanları, malzemeden çalan açgözlü müteahhitler, bahçeli evleri ranta feda edenler, yüksek katlı binalara prim verenler ve imar aflarıyla bunlara çanak tutanlar suçludurlar!

Ülkemizin %92’si deprem kuşağı içinde, ki bunun %66’sı 1. ve 2. derecede. Hâlen yapı denetimi yapılmayan 62 ilimizde binalar yüzde 30 oranında sıkıntılı. Sisteme dâhil 19 ilde de işler tıkırında değil, yasada aksaklıklar ve noksanlıklar var.

Biz inşaat mühendisleri olarak diyoruz ki bundan böyle hayatımız deprem tehlikesine göre düzenlenmeli. Japonya’da binalar hangi mühendislikle inşa ediyorlarsa, bizde de öyle olmalı. Bunlar imkân değil, idrak meselesi. İmar Kanunu, Yapı Denetim Kanunu, Kentsel Dönüşüm Kanunu, Mühendislik Mimarlık Hakkında Kanun ve mesleki sorumluluk sigortası “bir bütün olarak” ele alınmalı.

Dikkat, tadilat yaparken mezar kazmayın! Bir çivi bile risk

DEVLETE DÜŞEN

Mevcut mevzuat, “tehlike” ve “risk” mefhumlarıyla yeniden yoğurulmalı. İmar yasasında; mikro bölgeleme, kentsel risk sektörleri, sakınım planı ve yeni imar araçları yer almalı. Kaçak ve mühendislik hizmeti almadan yapılan binalara mâni olunmalı. Halk afet tehlikesi hususunda donatılmalı. Güvensiz okullar, hastaneler, kamu binaları güçlendirilmeli veya yıkılıp yeniden yapılmalı. Mahalli idareler dönüşümle ilgili kaynak bulmalı. Projeler üzerinden yürütülen çalışmalardan vazgeçilmeli, bütünlük arz eden planlamalar yapılmalı. Hasar tespit için mühendislerin meslek odaları tarafından sertifikalandırılmaları sağlanmalı.

MÜTEAHHİDE DÜŞEN

Zaman zaman ‘imar barışı’ adıyla çıkarılan yasalar deprem güvenliğini “yapı sahiplerinin beyanına” bıraktı. Ortada deprem dahi yok iken, İstanbul Kartal’da beş katı ruhsatlı üç katı kaçak yapılan Yeşilyurt Apartmanı kendi kendine yıkıldı, 21 insanımız aramızdan ayrıldı. Kaçak yapılar muhtemel bir depremde ayakta kalamaz. Deprem devirmeden, kamu tarafından boşaltılıp yıkılmalı. Projeli ve ruhsatlı binalar üzerinde de kaçak kat ve ilaveler çok fazla.

Nizami olarak yapılan ve ruhsatlandırılan binalar da zamanla yıpranır. Demirler paslanır, betonun taşıma gücü zayıflar. Bunlar da güçlendirilmeli.

Zemini sıkıntılı yerlerde deprem yönetmelikleri ve mühendislik ilkeleri bilhassa dikkate alınmalı. Deprem sonrası kurulan kriz masaları ve kurtarma operasyonları yerine “sağlıklı yapı stoku için” çalışılmalı. Liyakata ehemmiyet verilmeli. Mühendis, mimar odaları ideoloji peşinde koşmak yerine mesleğe ve sektöre faydalı olmalı.

VATANDAŞA DÜŞEN

Malzemeden çalmak ve ucuza kaçmak “en pahalı yoldur” unutmamalı. Cevherden elde edilen demir ile hurdadan eritilen arasında büyük fiyat farkı yok ama kalite farkı aşikâr. Bu risk alınmamalı.

Demir bağlanırken mühendis başında durmalı ya da güvendiği ustaları çalıştırmalı. Beton dökülmeden evvel demir işçiliği mutlaka kontrol edilmeli, icabında söktürüp yeniden yaptırılmalı. Mutlaka vibratör kullandırılmalı.

Kaba inşaat bittikten sonra geçirilen su tesisatı, giderler ve elektrik kabloları için duvarlar ve taban betonu dilim dilim kesilmemeli! Hele hele kolan ve kirişlere asla dokunulmamalı.

Diyelim aşağıdaki fırın açıldı, estetik endişelerle bacalar bina içine alınmamalı, bilhassa köşelerde döşeme bağlantıları koparılmamalı.

Kombi ya da aspiratör taktıranlar havalandırma borusunu camdan çıkarmak yerine kiriş deliyorlar. Bu binanın kalbine bıçak saplamak gibi bir şey. Gerilme ve burulmayı dizginleyen demirlerin kesildiğini gördükçe adeta kanım donuyor.

Evet çok alımlı seramikler var ama eskileri söküp atmadan döşenen karolar binaya ilave yük getiriyor.

Artık kullanılmayan bacaların künkleri, beton mutfak tezgâhları gereksiz ağırlık. Çatı altına konan depolarda onlarca ton su saklamanın bir manası kalmadı. Bilirsiniz sıvılar ufak sallantıda bile uzun uzun çalkalanırlar.

İnsanı gam binayı nem öldürür, ihmalden yosun tutan duvarlar, otlanmaya başlayan oluklar, küflü bodrumlar, farelere mekân olan odunluklar size pahalıya patlamasın!

Bu video da ilginizi çekebilir...

Düzenleyen:  - GÜNDEM
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...