İngiliz basını manşetten duyurdu: İstanbul Doğu’nun kapısı, Batı’nın rüyası!

Kaynak: Dış Haberler
- Güncelleme:
İngiliz basını manşetten duyurdu: İstanbul Doğu’nun kapısı, Batı’nın rüyası!
İstanbul, Metro, Londra, Tarihi, Haber
Dünya Haberleri  / Dış Haberler

Londra merkezli Metro gazetesi, İstanbul’a dair kaleme aldığı son seyahat yazısıyla şehri adeta göklere çıkardı. Yaklaşık 16 milyonluk nüfusu, iki kıtayı buluşturan eşsiz coğrafyası ve asırlar boyunca süregelen kültürel zenginliğiyle İstanbul, İngiliz basınında “Doğu’nun kapısı, Batı’nın rüyası” olarak nitelendirildi.

İngiliz basını İstanbul’a hayran kaldı! Yaklaşık 16 milyon kişinin yaşadığı, Boğaz kıyılarında 2.000 mil kareye yayılan dev metropol, “Türkiye’nin Doğu’ya Açılan Kapısı” olarak gazetelerde yerini aldı.

Metro gazetesi, iki kıtayı birbirine bağlayan bu büyülü şehrin camileri, çarşıları ve sokak yemekleriyle göz kamaştırdığını yazdı.

Ancak haberde asıl dikkat çeken, İstanbul’un sadece kalabalık ve tarihi ihtişamıyla değil, aynı zamanda bir feribot yolculuğu kadar yakınındaki turkuaz sulara, tertemiz kumsallara ve çam ormanlarıyla çevrili Büyükada’ya övgüler yağdırılması oldu. 

Londra’nın kalbinden İstanbul’a övgü yağdı: Doğu’nun kapısı, Batı’nın rüyası - 1. Resim


Metro, bu adayı “radarın altında kalmış bir mücevher” diye niteleyerek, “İstanbul’un çılgın temposundan kaçış noktası” sözleriyle manşetine taşıdı.

"Yaklaşık 16 milyon kişinin yaşadığı İstanbul, Boğaz kıyılarında 2.000 mil kareye yayılan dev bir metropol.  Türkiye’nin “Doğu’ya Açılan Kapısı” olarak adlandırılan bu iki kıtayı birbirine bağlayan büyülü buluşma noktası, camileri, çarşıları ve sokak yemekleri ile göz kamaştırıyor. Ancak Marmara Denizi’ni kısa bir feribot yolculuğu ile geçmek, ziyaretçilere adeta farklı bir dünya sunuyor: turkuaz sular, tertemiz kumsallar ve çam ormanlarıyla çevrili küçük bir ada…"

"ZAMANIN UNUTTUĞU BÜYÜKADA"

Metro muhabiri, İstanbul’a ikinci seyahatinde Büyükada’yı “radarın altında kalmış bir mücevher” olarak nitelendirdi. Yazar, “Avrupa’nın en büyük şehrinde dinlendirici bir nefes gibi hissettiren bir yer” ifadelerini kullandı.

Adada arabalar, sinemalar, tiyatrolar yok. Bunun yerine sokaklarda beyaz badanalı villalar, solmuş yazlık saraylar ve begonvillerle kaplı kapılar karşılıyor. Limanda bisiklet kiralanabiliyor, ada içinde ise scooter ve golf arabaları kullanılıyor.

TARİHİ VE KÜLTÜREL ZENGİNLİK

Adalar, Bizans döneminde prenslerin ve Osmanlı döneminde muhaliflerin sürgün edildiği yerler olarak biliniyor. En büyük ada olan Büyükada, yüzyıllar boyunca yazar ve şairlere ilham verdi. En ünlü ziyaretçilerden biri, 1930’larda buraya sığınan Leon Troçki oldu. Troçki adayı, “barış ve unutkanlık adası” olarak tanımlamıştı.

Adanın sokakları, Yunan tarzı tavernalar, Osmanlı mimarisiyle bezenmiş manastırlar ve minareler ile geçmişin çok kültürlü izlerini yansıtıyor.

DENİZİN VE PLAJLARIN CAZİBESİ

Metro haberi, Büyükada’nın sadece kültürüyle değil, el değmemiş yüzme noktalarıyla da öne çıktığını belirtiyor. Turkuaz suların parıldadığı sahiller, hem lüks tesislerde hem de daha mütevazı plajlarda ziyaretçilere farklı seçenekler sunuyor:

Yörükali Tesisleri gibi plaj kulüplerinde kişi başı 10 sterline yakın ücretle şezlong ve şemsiye imkanı,

Daha tenha arayanlar için Nakibey Aile Plajı veya Eskibağ Plajı,

Feribotlar, İstanbul’un Avrupa yakasındaki Eminönü ve Kabataş ile Asya yakasındaki Bostancı iskelelerinden düzenli olarak hareket ediyor. En kısa geçiş Bostancı’dan yapılıyor ve yaklaşık 1 saat sürüyor.

Tek yön ücretler İstanbulKart ile 1,5 – 2 sterlin arasında değişiyor. Aynı kart, adadaki ulaşım araçlarında da kullanılabiliyor.

Metro haberi, “İstanbul’un kalabalığından uzak, huzur ve sükûnet arayanların kaçış noktası” olarak Büyükada’yı manşetine taşıdı.

Kaynak: Dış Haberler
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...