MİA Başkanı Köse'den DMP değerlendirmesi: Tek taraflı haritaları kabul etmiyoruz

Mavi Vatan vizyonunun bilimsel, planlı ve sürdürülebilir bir zemine oturtulmuş hâlini temsil eden, başta Yunanistan olmak üzere birçok AB üyesi ülkede geniş yankı uyandıran Türkiye’nin “Deniz Mekânsal Planlaması Haritası” (DMP), Millî İstihbarat Akademisi’nde (MİA) masaya yatırıldı.
YEŞİM ERASLAN'IN HABERİ / ANKARA - DMP Haritası’nın hukuki niteliği, sonuçları ve geleceği konusunda düzenlenen panelde konuşan MİA Başkanı Prof. Dr. Talha Köse, bu konunun, Türkiye’nin denizlerdeki hak ve çıkarlarının belirlenmesi ve kayıt altına alınması açısından hayati bir öneme sahip olduğunu söyledi.
Köse, söz konusu alanlarda ortaya çıkabilecek yeni fırsat alanlarından istifade etmenin ve buralardan gelebilecek tehditlere karşı koymanın, teşkilatın öncelikleri arasında yer aldığını ifade etti. İhtilaflı konuların, uluslararası hukuk ve teamüllere uygun şekilde, barışçıl müzakereler yoluyla çözülebileceğine olan inancını dile getiren MİA Başkanı Köse, geçtiğimiz yıl Kasım ayında AB Komisyonu’nun yayımladığı, Doğu Akdeniz ve Ege Denizi’ni kapsayan “AB DMP Haritası”nın, Türkiye tarafından “yok hükmünde” ilan edildiğini hatırlattı.
Köse “AB, Doğu Akdeniz gibi, başta doğalgaz ve petrol olmak üzere yer altı zenginliklerinin bulunduğu alanlarda da söz hakkına sahip olmak istiyor. İkili uyuşmazlık alanlarına AB’nin tek taraflı müdahale girişimleri, sorunların kapsamlı ve adil çözümüne zarar veriyor” dedi.
ETE KEMİĞE BÜRÜNDÜ
Yunanistan tarafından yayınlanan sözde Yunanistan DMP haritasıyla, Ege Denizi’nde Türkiye’ye karasuları dışında fazla bir deniz yetki alanı bırakılmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Talha Köse, şu değerlendirmede bulundu:
“Doğu Akdeniz’de Meis Adası gerekçesiyle Türkiye’ye tanınan denizalanı kabul edilemez. Yunanistan’ın ilan ettiği bölgeler hem Ege Denizi hem de Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin kıta sahanlığı ve Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) alanlarıyla büyük oranda çakışıyor. Tek taraflı, haritaları kabul etmiyoruz. AB’nin ve diğer üçüncü aktörlerin bu meselede taraf gibi davranması çözüme katkı sağlamıyor. Türkiye’nin bugüne kadar ilkesel söylemlerle dile getirdiği Ege Denizi ve Doğu Akdeniz’de deniz yetki alanlarının paylaşımına yönelik yaklaşımı, Türkiye’nin DMP Haritasıyla ete kemiğe büründü.”