Londra'da Türk ezgileri! Müzisyen Baha Yetkin'in ilklerle dolu kariyeri

Düzenleyen: / Kaynak: Türkiye Gazetesi
- Güncelleme:

Kültür - Sanat Haberleri  / Türkiye Gazetesi

Londra Royal Albert Hall'da ve Londra Westend'de Broadway müzikalinde yer alan ilk Türk müzisyen Baha Yetkin, Türkiye Today'in misafiri oldu. Yetkin, "Deden bu enstrümanı çalardı, sen de denemek ister misin?" sorusuyla başladığı kariyerini ve Yunus Emre Enstitüsü ile birlikte yaptığı çalışmaları anlattı.

KEVSER ERBAY'IN HABERİ — Londra Royal Albert Hall'da solo resital veren, İspanya'da flamenko çalan, Royal Shakespeare Company'de ve Londra Westend'de Broadway müzikalinde yer alan ilk Türk müzisyen olan Baha Yetkin’in hikayesi, babasının "Deden bu enstrümanı çalardı, sen de denemek ister misin?" cümlesiyle başladı.
 
Şimdilerde Londra'daki Yunus Emre Enstitüsü'nde dersler vererek Türk müziğini ve kültürünü öğretiyor. Yetkin, ilklerle ve başarılarla dolu kariyer yolculuğunu Türkiye Today editörü Kevser Erbay’a anlattı.

"MACERAM BU SORUYLA BAŞLADI"

Baha Yetkin şöyle diyor: "İstanbul; tarihi, dokusu ve sunduğu her şey ile muhteşem bir şehir. İsteyenlere inanılmaz fırsatlar sunuyor. Çocukluğumdan beri evimizde her zaman müzik vardı. 16 yaşındayken babam 'Deden bu enstrümanı çalardı, sen de denemek ister misin?' diye sordu. Müzik maceram bu soruyla başladı.

Konservatuvar yıllarında tanıştığım hocalarım ve ustalarım sayesinde her gün yeni bir detay öğreniyor, yeni müzikler keşfediyordum. Türk müziği ve Orta Doğu müziğinin yanı sıra bazen klasik müzik, bazen caz, bazen de flamenko çaldım. Bu tecrübelerimin her birinin müziğimde hissedildiğini bilmek beni gururlandırıyor."

"AMACIM ÜLKEMİ VE KÜLTÜRÜMÜ TANITMAK"

Bir Türk olarak ülkesini yurt dışında temsil etmekten gurur duyduğunu belirten Yekin, “Şu an Londra'da yaşıyorum ve burada Türk müziğini ve Türk udunu tanıtmaya ve öğretmeye devam ediyorum. Amacım sadece müzik yapmak ya da bir enstrüman öğretmek değil, aynı zamanda ülkemi, kültürümü ve geleneklerimi insanlara tanıtmak.” diyor.

"UD VE TÜRK MÜZİĞİ ARASINDAKİ FARK"

İstanbul, Londra, Cambridge ve Madrid gibi şehirlerde atölye çalışmaları yapan Yetkin, “Türkiye dışında yaşayan insanlar, alışık olmadıkları melodileri çaldığımız için bunu biraz garip bulabilir ancak bazıları bu "alışılmadık" müziği de dinliyor.

Ud ve Türk müziği arasındaki farkı şu şekilde kısaca ifade edebilirim; Türkiye ve komşu ülkelerde bu müzikle büyüyoruz ve her an kulaklarımıza ulaşıyor. Ancak bu coğrafyanın dışında yaşayan biri için bu müziği duymak, yabancı bir dille karşılaşmak gibi.

Eğitim sırasında yaptığım şey şu; müziği bir dil olarak düşünmek ve aktarmak. Ancak bunu yaparken gelenekten ve ana yapıdan kopmadan yapmanız gerekiyor” ifadelerini kullanıyor.

“HERKES KENDİNİ ÇALAR”

2005’ten beri ud ve Türk müziği eğitimi veren Yetkin’in 1.000’den fazla üstün başarı sergileyen öğrencisi olmuş... Kendine has tekniğiyle öğrencilerine yol gösteren Yetkin, bu süreci ise şöyle özetliyor:

"Ben ustalığı ikiye ayırıyorum. Birincisi müzisyenliğinizi geliştirmek, ikincisi ise kişiliğinizi/karakterinizi geliştirmek. Çok sevdiğim eski bir söz var: ‘Herkes kendini çalar’

Önce insan olmak önemli, enstrümanınızda virtüöz olmak bir sonraki adım. Kitap okusunlar, kaliteli tiyatro oyunları ve filmler izlesinler, sanat galerilerini gezsinler. Kendilerini geliştirmek için ne gerekiyorsa yapmalılar.

Bu tıpkı virtüözite için boş bir vazo gibidir. Bir vazo tek başına güzel olabilir ama içine güzel bir buket çiçek koyarsanız değer kazanır."

"YUNUS EMRE ENSTİTÜSÜ'NDE UNUTULMAZ ETKİNLİKLER DÜZENLEDİK"

Yetkin sözlerine, çatısı altında ders verdiği Yunus Emre Enstitüsü'ne değinerek devam ediyor: “Yunus Emre Enstitüsü Londra Şube Müdürü Sayın Mehmet Karakuş'a ve tüm çalışanlarına bana güvendikleri, kültürümüzü ve udumuzu tanımama yardımcı oldukları için teşekkür etmek istiyorum. Yıllar boyunca birlikte birçok etkinlik düzenledik.

Ud derslerine ilk başladığımızda 5-6 öğrencimiz vardı. Sabırla ve ısrarla çalışarak bu sayıyı arttırdık ve online platformlar sayesinde dünyaya yaydık. Benim için en unutulmaz an 2019 yılında öğrencilerimle birlikte yıl sonu konseri düzenlememiz oldu. Emeğinizin meyvelerini görmek insana ayrı bir keyif veriyor."

Konserlerin ve atölye çalışmalarının devam edeceğini de vurgulayan Yetkin, "Yunus Emre Enstitüsü'nün diğer branşlarda da yaptığı çok güzel çalışmalar var. Dileyenler web sitesinden ve sosyal medya hesaplarından gelişmeleri takip edebilirler" hatırlatmasında bulunuyor.

 
Düzenleyen:  - Kültür - Sanat
Kaynak: Türkiye Gazetesi
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...