Ebru kainatın aynasıdır

Ebru kainatın aynasıdır

KÜLTÜR - SANAT Haberleri

Hattat ve Ebru Sanatçısı Fuat Başar, 'Türk sanatı ebru kainatın aynasıdır' diyor.

HATTAT VE EBRU SANATÇISI FUAT BAŞAR:Türk sanatı ebru kainatın aynasıdır
"Televizyonlarda ebru sanatından anlamayan kişiler ileri geri konuşuyor. 'Ebru sanatı nedir ki felsefesi olsun' diyorlar. Ebru sanatı kainatın aynasıdır. Bütün bilim dalları ve evrendeki her hadiseyi ebru ile ilişkilendirmek mümkün."
Ebru sanatçısı ve hattat Fuat Başar, gerçeğin sudaki aksi olarak nitelendirilen ebru sanatının, kainatın aynası olduğunu söyledi. Medya Magazin Dergisi Kehkeşan'ın 27. sayısında Deniz Karabudak'ın sorularını cevaplandıran Fuat Başar, "Televizyonlarda ebru sanatından anlamayan kişiler ileri geri konuşuyor. 'Ebru sanatı nedir ki felsefesi olsun' diyorlar. Ebru sanatı kainatın aynasıdır" dedi. Fuat Başar, şöyle devam etti: " Ebru teknesinde cereyan eden ne varsa kainatta bir bir işliyor. İlk ebru denemelerimde teknenin başına geçip o boyaları serpiştirdiğimde birbirine hiç karışmamaları, kendi irademle boyayı çektikten sonra, ilahi bir oluşum içinde şekil almaları çok dikkatimi çekerdi. Bazen sabahlara kadar teknenin yüzüne bakarak, çok uzun yıllar, "Ebru sanatının felsefesi nedir diye düşündüğümü hatırlıyorum. Ebru sanatının altında bütün İslâm sanatlarında olduğu gibi çok derin bir felsefe yatıyor. Uzun bir fikir alışverişi, düşünce, tefekkür ve hepsinin birikimi… Belki de evrende her hadisede ebru ile bağlantı kurmak mümkün. Bütün bilim dallarıyla ilişkili, enteresandır, gayesinin en iyi anlaşılacağı nbsp;yer ebrudur." Farsça ebr (bulut) kelimesinden türeyen ebru, Avrupa'da "mermer kâğıdı" olarak biliniyor. Küçük Ayasofya'daki atölyesinde çalışmalarını sürdüren Fuat Başar, ebru sanatının doğuşu hakkında şu bilgileri veriyor: "Son dönemde bir Fransız araştırma ekibinin Çin Türkistanı'nda yaptığı araştırmalarda ilk olduğu düşünülen minyatür ve ebru kâğıt örneklerine rastlandı. Anlaşıldığı kadarıyla ebru Uygur Türklerinde doğmuş, Çin ve Hindistan üzerinden Türkiye'ye gelmiş. Japonlar da kendilerinin bulduğunu iddia ediyorlar. Şu an bu sanatı Çin'de bilen yok denecek kadar az. Hindistan'da biraz yaygın. İsminin Farça'dan geldiği söyleniyor ama İranlılar sâdece hobi olarak yapıyorlar. Bizde Necmettin Okyay ve Mustafa Düzgünman'ın şahsi gayretleriyle günümüze ulaştı. Türkiye'de 70'li yıllara kadar bilinmiyordu. Bugün hem zanaat hem sanat." Fuat Başar'ın, "Ebru sanatının hastalıklara iyi geldiği söyleniyor. Bu konudaki düşünceniz nedir?" sorusuna verdiği cevap ise şöyle:
"Evet, Batı'da art terapi diye bir kavram var. Hastalıkların tedavisinde bu tür sanat dallarının iyileştirici etkisi olup olmadığı araştırılıyor. Biz bunu daha önce Osmanlılar zamanında denedik ve çok iyi neticeler aldık. Yakın dönemde Darülaceze'de ebru sanatının hangi hastalıklara iyi geldiği konusunda bir çalışma yaptık ve ebru sanatıyla uğraştıklarında kaslarının kavrama kabiliyetinde artış olduğunu müşahede ettik ki tıbben imkânsızdır bu. İşte bu noktada sanatla tedavi Osmanlı'da görüldüğü gibi günümüzde de uygulanabiliyor. Bu çok önemli bir nokta, dikkatle üzerinde durulması gerekiyor." nbsp;
"Aslında Türk- İslâm sanatlarının tamamı maneviyattan besleniyor. Zaten kaynağını dinden, inançtan almayan hiçbir sanat uzun ömürlü olamaz" diyen Fuat Başar, Türk-İslâm kültürünün sanata bakış açısını da şöyle değerendiriyor:
"Bizde sanat kaynağını dinden alır, Batı'da ise felsefeden… İş, ahlâkıyla geliyor zaten. Ahlakta da işin temeli, Allah için sevmek ve dürüstlüktür. Sanat kişiyi iyiliğe yöneltir, egoyu şişirmeye değil. Batılı yaptığı esere, eserden büyük, at nalı gibi ismini yazar. İslâmda ise sanatçı kendisini öyle gizlerki aramadıktan sonra bulamazsınız. Sultanahmet Camiinin bir yerinde sedefkârın imzasını bulamazsınız, bu bir ahlâk meselesi. Batı ülkelerinde sanatçı öylesine şişirilir ki o da kendisini sanatının tanrısı zanneder. Müslüman sanatçı ise "ben yaptım" demekten imtina eder…"


Hamit Aytaç'tan ders aldı
Kültür ve Turizm Bakanlığı Web sitesinde Fuat Başar'la ilgili şu bilgiler yer alıyor: 1953 Erzurum'da doğan ebru sanatçısı Fuat Başar, Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi eğitimine devam ederken Hamit Aytaç ile de mektuplaşarak hocadan hat dersi almaya başladı. 1980 senesinde sanat aşkını tıp öğrenimine tercih etti ve hocalarından feyz alabilmek için İstanbul'a geldi.1989 yılında ebru ustası Mustafa Düzgünman'dan, biri Osmanlı Türkçesi olmak üzere üç ebru icazeti aldı. Hocalarının vefatı ile kendi atölyesini kuran Fuat Başar, bu tarihten itibaren profesyonel ebrucu ve hattat olarak hayatını sürdürmektedir. Dünya çapında birçok hattat ve ebru ustası yetiştiren sanatçı, birçok kişisel ve karma sergiye iştirak etti.


www.kehkesandergi.com


Sefa KOYUNCU-İSTANBUL

##tgvideo##

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...