İnsan çok şey öğrenebilir ama anlamak farklı şey

İnsan çok şey öğrenebilir ama anlamak farklı şey

Ramazan Haberleri

İmam-ı Rabbani hazretleri gibi büyüklerin yolunda olanlar, doğru öğrenirler, doğru anlarlar, doğru yaparlar, doğru öğretirler.

Emîre itaat etmeli, karışmamalı, iki üç başlılık olmaz. Çatal kazık yere batmaz. Ne kadar çok çatal olursa batması o kadar zor olur. Müslümanlar bir vücut gibidir. Bu vücudun da bir başı var. İki başlı olsa olmaz. Zaten iki başlı bir yaratık görünce herkes korkar bir tarafa kaçar. 

> Büyüklerin talebeleri çok kabiliyetlidir. Eğer büyükleri tanımasalardı, başka yerlerde de başarılı olurlar ve helak olurlardı. Çünkü, kabiliyetli insanlar bozuk yolda da hızlı yol alırlar.

> Fazilet yani üstünlük, görmekte, konuşmakta değil, inanmaktadır.

KURTULMAK İÇİN İHLAS ŞART

> İmam-ı Rabbani hazretleri gibi büyüklerin yolunda olanlar, doğru öğrenirler, doğru anlarlar, doğru yaparlar, doğru öğretirler. Öğrenmek ile anlamak farklı şeylerdir. 72 dalalet fırkasının başındakiler hepsi öğrenmiş idi, hepsi de âlim idi. Fakat yanlış anlamışlardı.

> İlim üstâddan öğrenilir. İlmi, dîni, kendi kendine kitaptan öğrenenler çok yanılır, yanlışı, doğrusundan çok olur.

> Takdire razı olmalı, haddimizi bilmeli, çok konuşmamalı ki, rahat edelim.

> Allahü teâlânın rızası yolunda ilim kâfi değildir, ilmi ile amil olanlar kurtulacaklardır. İlmi ile amil olmak da kâfi değildir, sadece ihlasla yapanlar kurtulacaklardır.

> Büyükleri tanıyan dünya ve ahirette rahat eder.

VERMENİN PİŞMANLIĞI OLMAZ

> Tekrar tekrar hep aynı şeyler anlatılıyor. Bilinmediği için değil. Kitaplarda yazıldığı şekilde yapılmadığı için.

> İnsanın 3 babası vardır. Dünyaya gelmesine vesile olan baba, kızını veren baba, dinini öğreten baba. Bunların üçüne de aynı saygıyı göstermeli.

> Aynanın arkası ne kadar karanlık olursa görüntü o kadar güzel olur.

> Almanın olur da, vermenin pişmanlığı olmaz. Niye verdim demezsiniz. Allah için verilince o iş bitmiş olur, o kıymetini bilmese bile bizi ilgilendirmez.

MÜSLÜMANIN KIYMETİNİ BİLMELİ

> Müslüman, Müslümanın kıymetini çok iyi bilmelidir. Bir Müslümanı gördüğü zaman, ona olan sevgisinden ve saygısından dolayı, aklı başından gitmelidir. Bu sevgi azaldıkça, dine karşı soğukluk başlar ki, bu felaket alametidir. Din kardeşimiz, her şeyin üstündedir. Her şeyden değerlidir. Onun duası kurtulmamıza sebeptir. Bu inançla birbirimize sahip çıkalım.

> Ahir zamanda küfre düşmek çok kolay olur. Onun için her sabah ve akşam muhakkak iman duasını, tecdid-i iman ve nikâh duasını okumalı.

BU DUALARI OKUMALI

Sabah ve akşam okunan iman duası: (Allahümme inni euzü bike min en üşrike bike şey-en ve ene alemü ve estağfirü-ke li-ma la-alemü inneke ente allamül-guyub) Tecdid-i iman ve nikâh duası: (Allahümme innî ürîdü en üceddi- del-îmâne ven-nikâha tecdîden bikavli la ilahe illallah Muhammedün Resulullah.

***

ÇOK TALEBE YETİŞTİRDİ

Osmanlılar zamânında Anadolu'da yetişen velîlerden. Seyyid Abdullah Arvâsî hazretlerinin oğludur. Seyyiddir. Van Hoşap’ta medfun bulunan Abdurrahman Arvasi hazretlerinin abisi olup, seyyidlerin Doğubeyazıt kolu olarak bilinmektedir.1786 (H.1200) senesinde vefât etti. Kabri Doğu Bâyezîd'de Ahmed Hânî kabristanının bahçesindedir. Abdürrahîm Arvâsî hazretleri, Arvas köyünde babalarının medresesinde okudu. Aklî ve naklî ilimlerde derin âlim oldu. Şöhreti her tarafa yayıldı. O sırada Doğubâyezîd'deki meşhûr sarayın bânîsi Çıldıroğullarından İshak Paşa, Seyyid Abdürrahîm Arvâsî hazretlerini dâvet etti. Bu davet üzerine Doğubâyezîd'e gelen Abdürrahîm Arvâsî, insanlara Allahü teâlânın emir ve yasaklarını anlatıp, onların dünya ve âhiret saâdetine kavuşmaları için pekçok gayret sarf etti. İlimde ve tasavvufta çok talebe yetiştirdi. Aynı zamanda bölgede yaygın olan Eshâb-ı kirâm düşmanlarıyla mücâdele etti. Ehl-i Sünnet îtikâdının yayılması için çalıştı. Seyyid Abdürrahîm Arvâsî hazretlerinin iki oğlu vardı. Birincisi: Seyyid Muhammed Efendidir. Kabri babasının kabrinin sağındadır. İkincisi; Seyyid Hacı İbrâhim'dir. Tasavvuf yolunda babasının yerini tutmuş olup âlim, fazîlet sâhibi ve veliyy-i kâmil bir zat idi. Osmanlı-İran münâsebetlerinde, Osmanlı Devletini temsil etmiş, unutulamayacak hizmetleri olmuştur. Said Eken

***

YOK DEDİĞİ İŞİTİLMEDİ

Hazreti Câbir diyor ki: “İki cihan güneşi Muhammed (aleyhisselâm)dan bir şey istenip de yok dediği işitilmedi.” Peygamber efendimiz, hayâ sahibi olmak yönüyle de bütün yaratılmışlardan üstün idi. Uygun olmayan şeylere karşı gözleri âdetâ kapalı idi. Hiç kimseye hoşlanmadığı şeyle hitab etmezlerdi. Hazret-i Âişe vâlidemiz anlattılar ki: “Resûlullah efendimize, bir kimsenin, hoşlanılmayan bir şeyi yaptığı haber verildiğinde, adını söylemeden umûmî mânâda ‘Niçin böyle yapıyorlar?’ buyururlardı.”

SANKİ GÜLÜYOR

Eğer görür isen ki, ağzı açık, sanki gülüyor, yüzü gülümsüyor, gözü dahî kırpık gibidir. Bilmiş ol ki, o kimse âhırette kavuşacağı sürûr ile tebşir (müjde) olunmuştur. Melekler, bu rûhu Cennet ipeklerinden bir ipeğe sararlar. O sa’îd olan kimsenin rûhu, bal arısı kadar insan şeklindedir. Aklından ve ilminden hiçbir şey kaybetmemiştir. Dünyâda ne yapmış ise, hepsini bilir. O melekler, bu rûhla berâber semâya doğru uçarak yükselirler. Bu yükselmeyi bazı ölü bilir, bazı ölü ise bilmez.

EL BÂTTANİ

9. ve 10. yüzyıllar arasında yaşamış olan Battânî, dünyanın en meşhur astronomi âlimi ve trigonometrinin kâşifidir. Battânî, Kitâbü’z Zîc’in 28. bahsinde dört mevsimin uzunluklarını tesbit için yaptığı gözlemleri anlatmaktadır. Astronomi ve küresel trigonometrinin gelişmesinde çok büyük rol oynayan bu kitabın önemi yazılışından üç asır sonra Batı’da da anlaşılmış ve eser XII. yüzyılda Robertus Retinensis ve Plato Tibastinus tarafından Latince’ye tercüme edilmiştir. Battânî'nin tarihteki en büyük başarısı ise yaşanılan 1 güneş yılını 365 gün, 5 saat, 46 dakika ve 24 saniye olarak ölçmesidir. Bundan tam 1000 yıl önce hesaplamış olduğu 1 güneş yılı bugün 365 gün, 5 saat, 46 dakika ve 46 saniyedir. Battani tam 1000 yıl önce sadece 22 saniyelik bir sapmayla oldukça önemli bir başarıya imza atmıştır. Onun başarısı matematik biliminde de devam etmiş ve trigonometriyi bularak onu hayatımıza sokan kişi olmuştur.

TEFEKKÜR

Yarasa, dinlenirken baş aşağı durur. Kanatları ile vücudunu öyle örter ki, yağan yağmurlar kanatları üzerinden aşağı akarak vücudu ıslatmaktan korur. Yarasanın bir kısmı sivrisinek ve mahsule zarar veren böcekleri yer. Bir kısmının gübresinden istifade edilir. Gübresi ziraat dışında, barut yapmak için güherçile imalinde kullanılır.

İnsan çok şey öğrenebilir ama anlamak farklı şey

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...