İtiraz istemem!

A -
A +

Katıldığım bir seminer programında bir veli “Çocuklar neden her şeye itiraz eder?” diye bir soru sordu. Bir şeyler söyledim ama verdiğim cevabı ben de çok beğenmedim.

 

Sonra uçakta aklıma gelen düşünceleri not aldım. Eve gelince de yüksek irtifada aldığım notlarımı ayakları yere basacak şekilde derleyip, toparladım.

 

Baktım iyi toparlandı, sizinle de paylaşmak istedim.

 

     ***

 

Eğer çocuklar her şeye itiraz ediyorlarsa, evde çok fazla talimat veriliyor demektir. Yani en çok itiraz eden çocuklar, en çok talimat alanlardır. Çünkü insan tabiatı gereği yönlendirilmeyi sevmez. Her işle ilgili bir talimat alırsa, bir zaman sonra itiraz etmeye başlar. Size de sürekli komut veren birisi olsa, “Eeeh!” deyip itiraz edersiniz mutlaka. Askerlik hariç tabii…

 

Talimat çılgınlığı da genelde de kuralsız evlerde yaşanır. Kimse neyin yapılıp yapılamayacağından emin olmadığı için hayat deneme-yanılma yoluyla akıp gider. Mesela bir hafta boyunca çocuk gece saat birde yatar, kimseden ses çıkmaz. Ama sekizinci günde birden anne baba “Bu saatte sen niye ayaktasın?” diye bağırmaya başlar. Hâl böyle olunca çocuk da yüksek desibelli bir uyarı gelmeden yatmak istemez.

 

Öyleyse itiraz oranını düşürmek için önce talimat sayısını azaltmak gerekir. Bu da kural koymakla ve istikrarlı bir şekilde uygulamakla mümkündür. Böylece evde rutinler oluşur ve herkes huzura kavuşur.

 

     ***

 

İtiraz eden çocuk aslında ikna edilmeyi bekliyordur. Yani “Niçin?” sorusuna bir cevap arıyordur. Eğer ikna edilmezse itiraz etmeye devam eder. Mesela gece geç yatan bir çocuğun “Yat artık!” cümlesine itirazı, şöyle tercüme edilebilir.

 

“Niçin erken yatmak zorundayım?”

 

Bu soruyu cevaplayabilmek için önce kural konması gerekir. Bu evde yatma saati kaç? Bu konu net değilse, soruların da cevapların da bir hükmü olmaz.

 

Kesin kurallar konulduktan sonra da sıra ikna etmeye gelir. Çünkü itirazın doğasında sorgulama vardır ve kestirip atmak çocuklar için çok güçlü bir itiraz gerekçesidir. Bu yüzden bıkmadan, usanmadan açıklama yapmak gerekir.

 

Peki, evde kurallar var, anne baba sürekli açıklama yapıyor ama çocuk hâlâ itiraz etmeye devam ediyorsa? Bu durumda ebeveynlerin evdeki kurallarla ilgili zihnen ikna olmadıklarını düşünebiliriz.

 

Çünkü insan kendisi inanmadığı bir şeyi başkasına inandıramaz.

 

     ***

 

Bir veli bana çocuğun her gece yatağa cep telefonuyla girdiğini, uyumadan önce mutlaka bir iki saat oyun oynadığını ve bunu engelleyemediklerini söylemişti. Sonra aramızda şöyle bir diyalog gelişti;

 

“Çocuğunuz salonda meyve yerken çekirdeklerini etrafa fırlatıyor mu?”

 

“Yok artık hocam, o kadar da değil! Bizim problemimiz telefon.”

 

“Peki, eline boya kalemini alıp evin duvarlarına resimler çiziyor mu?”

 

“Ha ha ha! Çocuk on iki yaşında hocam. O yaşı çoktan geçti.”

 

“Okul kıyafetiyle mi yatıyor, pijamasıyla mı?”

 

“Okul kıyafetiyle mi? Annesi duman eder valla!”

 

“O zaman sıkıntı sizde.”

 

“Nasıl yani?”

 

“Siz biraz önce sorduğum şeylerin yapılmaması gerektiğiyle ilgili çok net bir tavır sergilemişsiniz ve çocuğunuz da ikna olmuş. Ama yatağa cep telefonuyla girme konusunda sizin de kafanız karışık gibi. Yani daha siz ikna olmamışsınız. Eğer bunu asla olmaması gereken bir şey olarak görseydiniz, çocuğunuz da yapmazdı.”

 

Gerçekten de böyle! Eğer evinizde çocuklar bazı kurallara uymakta zorlanıyorsa, önce sizin bu kurallarla ilgili zihinsel durumunuzu gözden geçirmeniz lazım. Çünkü herhangi bir konuda yetişkinlerin kafası karışıksa, çocuğun o konudaki kuralla barışık olması mümkün değildir.

 

On iki yaşındaki çocuğunuz salonda sigarayı yakıp, “Anne, bana bir orta kahve yap!” dediğinde vereceğiniz tepkiyi düşünün! Sonra da cep telefonuyla yatağa girdiğinde verdiğiniz tepkiyi…

 

İşte çocuğunuzun evde neyi yapıp yapmadığı, bu iki tepki arasındaki farkta gizlidir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
ssda30 Nisan 2024 11:28

aynen değerli abim.. Sözlerde gizli bir enerji (nazar) vardır, ruhlarında görünmez bir alışverişi.. Çocuk senin iç dünyanın aksetmiş ayna görüntüsüdür ,seni sana anlatır ,ona bak eksiğini gör

Recep YEŞİLYURT30 Nisan 2024 00:02

Teşekkürler Hocam. İknanın gücü. Karakoyun efsanesi gibi.