Ailesinde meme kanseri olan erkekler dikkat! Prostat kanseri riski katlanarak çoğalıyor
SAĞLIK Haberleri / Türkiye Gazetesi
Prostat kanseri ve meme kanserine sebep olan bazı genetik bozuklukların her iki kanserde de ortak olduğunu söyleyen uzmanlar, anne, hala ve teyze gibi birinci derecede kadın akrabalarında meme kanseri hikâyesi bulunan erkeklerin prostat kontrolüne erken yaşta başlamasını tavsiye ediyor.
ZİYNETİ KOCABIYIK'IN HABERİ - Türk Üroonkoloji Derneğinin Sağlık Bakanlığı ile birlikte yaptığı çalışmaya göre Türkiye’de prostat kanseri görülme sıklığı yüz binde 36 olarak bulunmuş. Dünya rakamları ise her sekiz erkekten birinin prostat kanseri olacağını gösteriyor.
Prostat kanserine bağlı ölüm oranları ise hastalığın evresine ve verilen tedaviye göre değişmekle birlikte araştırmalar bunun yüzde 3-4 oranında olduğunu ortaya koyuyor. Ölümü azaltmanın en önemli yolu erken teşhis. Prostat kanserinin bir bölümünde genetik bozulmaların etkili olduğunu belirterek, genetik test sayesinde hastalığın henüz hiçbir belirti vermediği dönemde teşhis edilebileceğini hatırlatıyor.
TEYZE YA DA HALA MEME KANSERİYSE...
Türk Üroonkoloji Derneğinin 16. Ulusal Kongresi’nde görüştüğümüz kongrenin Bilimsel Komite Başkanı Prof. Dr. Levent Türkeri, ailesinde birinci derece yakınlarında meme kanseri hikâyesi bulunan erkeklerin hiçbir şikâyetleri olmasa da prostat kanseri için genetik tarama yaptırması gerektiğini söyledi.
Bilimsel çalışmaların teyze, hala gibi birinci derece akrabalarında meme kanseri veya yumurtalık kanseri geni olan BRCA1 veya BRCA2, ATM gibi mutasyona uğramış genleri taşıyanlarda, prostat kanseri gelişme riski normale göre yüksek bulunduğuna işaret eden Prof. Dr. Türkeri, şu ifadeleri kullandı:
"Ayrıca ileri evre prostat kanseri olan hastaların yüzde 15’inde BRCA1 ve BRCA2 genlerinde mutasyonlar tespit edilmiştir. Ayrıca yaşları 50 ile 79 arasında olan 78 bin kadın üzerinde yapılan çalışmada, birinci derece akrabalarında prostat kanseri olan kadınların meme kanserine yakalanma riski normalden yüzde 14 daha yüksek olduğu, birinci derece akrabalarında meme ve prostat kanseri olanlarda da bu risk normalden yüzde 78 daha fazla bulunduğu ortaya çıktı. Birbirinden bağımsız zannedilen bazı kanserlerin oluşumunda aslında ortak genlerde bozukluklar ortaya çıktığını ve meme, prostat kanseri gibi kanserlerin birbirleriyle ne türden yakın ilişkili olduğunu gösteriyor."
KONTROLLER ERKEN BAŞLATILMALI
Ailede prostat kanseri öyküsü bulunan erkeklerin 40 yaştan itibaren senede bir defa; ailede prostat kanseri öyküsü bulunmayan erkeklerin ise 45 yaştan itibaren senede bir defa prostat muayenesine başvurmalarının tavsiye edildiğini aktaran Hacettepe Üniversitesi Onkoloji Hastanesi Prevantif Onkoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Erman "Genetik bozulmaya bağlı kanser gelişimi teşhis edilen ailelerde en genç yaşta görülen kanser yaşından 10 yıl önce takiplere başlanmalıdır. Mesela ailede teyze ya da hala 42 yaşında meme kanseri olmuşsa, ailedeki erkeklerin 32 yaşında ilk kontrollerini yaptırıp takipte kalmaları gerekir" diye konuştu.
Prof. Dr. Mustafa Erman, Prof. Dr. Levent Türkeri, Prof. Dr. Güven Aslan, Prof. Dr. Cenk Yücel Bilen ve Prof. Dr. İlker Tınay prostat tedavisindeki en güncel bilgileri gazetemize anlattı.
ERKEK SAĞLIĞI ROBOTA EMANET
Sağlığın birçok alanında olduğu gibi ürolojik ameliyatlarda da teknolojinin en üst düzeyde kullanıldığını aktaran Türk Üroonkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Cenk Yücel Bilen, şu değerlendirmelerde bulundu: "Hastaya daha az kesi ile daha konforlu bir ameliyat yapılmasını sağlayan robotik cerrahi ülkemizde 46 kurumda yapılıyor. Üniversite hastanelerinde fark ödeyerek, cihaz bulunan devlet hastanelerinde ise fark ödemeden yapılıyor.
Yapılan işlem açık cerrahi ile aynı ama robot ameliyatlarında hasta daha çabuk iyileşiyor. Bu yüzden herkes robotla prostat ameliyatı olmak istiyor. Ancak maliyeti yüksek olduğu için erişim fazla değil. Buna rağmen operasyon sayıları giderek artıyor. Bundan önce sadece bir robot markası vardı. Şimdi Hugo adlı bir başka robot piyasaya girdi. Patent süresi bittiği için cihazların sayısı artacaktır. Böylece ameliyat fiyatları da daha ucuzlayacaktır. Gelecek teknolojidedir."
EN ÇOK PROSTAT HASTALARI İNTERNET TUZAĞINA DÜŞÜYOR
İnternetteki bilgi kirliliğinden en çok etkilenen hasta gruplarının başında prostat hastalarının geldiğini söyleyen Türk Onkoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. İlker Tınay "Ne prostat kanserini ne de diğer kanser türlerine iyi gelen herhangi bir besin yoktur. Prostat hastalıkları için de öyle. Tek bir besin hiçbir hastalıktan korumaz ya da hastalığı tedavi etmez. Prostat hastaları internette reklamı çıkan ilaçları kullanarak ya var olan bir kanseri atlıyor ve daha ilerlemiş hâlde karşımıza geliyor ya da kanser olmasa bile ilaç olmayan ancak ilaç gibi tanıtılan sözde bitkisel ilaçlarla zaman kaybediyorlar. 2012 yılında yapılan bir çalışma internette dolaşan 10 sağlık bilgisinden 6’sının yalan olduğunu gösterdi. Bu rakam günümüzde çok daha yükselmiştir” dedi.
Diğer kanser türlerinde olduğu gibi prostat kanserinden korunmada da hayvansal yağ, şeker, karbonhidrat ve kırmızı et oranı düşük, sebze ve meyve oranı yüksek olan Akdeniz tipi beslenmenin tercih edilmesi gerektiğini aktaran Prof. Dr. Tınay "Bir diğer önemli korunma yöntemi sigarayı bırakmak, hareketsizlikten kurtulmak ve egzersiz yapmaktır" diye konuştu.
'da Takip Edin!
