Kalp böbreği böbrek kalbi bozuyor

Düzenleyen: / Kaynak: Türkiye Gazetesi
- Güncelleme:
Kalp böbreği böbrek kalbi bozuyor

Sağlık Haberleri  / Türkiye Gazetesi

Birlikte görüldüğü için “Mahşerin beş atlısı” olarak adlandırılan diyabet, obezite, yüksek tansiyon, kolesterol ve damar kireçlenmesinin varlığı, kalp ve damar hastalıklarının artışına sebep oluyor. Kalp hastalıkları böbrek fonksiyonlarını; böbrek hastalıkları kalbi bozuyor.

ZİYNETİ KOCABIYIK'IN HABERİ - Bütün dünyada ve ülkemizde inanılmaz bir hızla artan obezite, diyabet, hipertansiyon, kolesterol ve damar kireçlenmesi beşlisinin oluşturduğu yeni bir sendrom tanımlandı. ‘Kardiyorenal sendrom’ adı verilen bu yeni hastalıklar demeti, kalp ve böbreklerin birbirini etkilemesi sebebiyle her iki hastalığında daha kötü seyretmesine, ölüm oranlarının artmasına neden oluyor. ‘Kardiyorenal Sendrom’ durumunda; akut ve kronik kalp problemleri sonucunda böbrek fonksiyonları giderek bozuluyor, böbrek fonksiyonlarındaki bozulma ise kalp hastalıklarını olumsuz  etkiliyor.

Sağlık Bakanlığı rakamlarına göre Türkiye’de 9 milyon böbrek hastası, 2 milyon kalp hastası bulunuyor. 2022 istatistikleri ülkemizde yaklaşık 100 bin kişi diyalize giriyor; yılda 300 bin kişinin kalp krizi geçiriyor. 

Türkiye’de yüksek oranda görülen böbrek hastalıkları ve kalp hastalıkları konusunda farkındalık uyandırmaya çalışan iki dernek Türk Böbrek Vakfı ve Türk Kalp Vakfı bir araya gelerek bu iki hastalığın birbirini etkilemesi konusunda toplumu aydınlatma görevini üstlendi. 

KARDİYOLOJİ VE NEFROLOJİ İŞ BİRLİĞİ YAPMALI

Kalp ve böbreklerin birbirinden en çok etkilenen iki önemli organ olduğuna dikkat çeken Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk “Kardiyorenal Sendrom’ son yıllarda sıkça karşımıza çıkmaya başladı. Böbrek hastalıkları ve kronik böbrek yetersizliği söz konusu olduğunda, yalnızca böbrek sağlığı uzmanları olan nefrologların değil, kardiyologların ve gerekli ise diğer pek çok alana ait tıp uzmanlıklarının bir arada çalışması gerekiyor. Kişiler, hastalığının çok yönlü yaklaşım gerektirdiğini bilmeli ki, bunu talep edebilsin. Bu iki organın bozulması ile ortaya çıkan ‘Kardiyorenal Sendrom’ için kardeş vakıf olan Türk Kalp Vakfı ile bir iş birliği yaparak konuyla ilgili kamuoyunda farkındalık oluşturmayı amaçladık” dedi.

Bütün hastalıklarda olduğu gibi kalp hastalıklarında da koruyucu hekimliğin son derece önemli olduğunu ifade eden Türk Kalp Vakfı Başkanı Kenan Güven “Türk Kalp Vakfı olarak, kalp damar hastalıklarından kaynaklanan ölümlerin en aza indirilmesi için yıllardır çok çeşitli çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Kalp ve böbrek hastalıklarının birbirini tetikleyebileceği konusu ise yeni bir konu. Toplumun riskler açısından bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi son derece önemli” dedi.

ANJİYO YAPTIRIRKEN BÖBREĞE ZARAR VERMEYİN

 Kardiyolojide sık yapılan koroner anjiografi tetkikinde kullanılan kontrast maddelerin özellikle böbrek fonksiyon bozukluğu olanlarda böbrek üzerine zararlı etkilerinin olabileceğine işaret eden Dr. Hüseyin Deniz Kılıç “Bu nedenle anjiografi öncesi böbrek fonksiyon testlerinin tetkik edilmesi işlem öncesi ve sonrası damardan sıvı tedavisi ile böbreklerin korunması gerekir. Kalp damar hastalıklarını teşhis ve tedavisinde her aşamada böbrek fonksiyon testlerinin takip edilmesi, ortak risk faktörlerinin yönetiminde koordineli hareket edilmesi hayati öneme 
sahiptir” diye konuştu.

KALP İLAÇLARI BÖBREK FONKSİYONLARINI ETKİLER

 Kronik kalp yetersizliği, kardiyojenik şok gibi kalbin kan pompalama gücünün azaldığı durumlarda böbrek fonksiyonlarının bozulmaya başladığını söyleyen kardiyoloji uzmanı Dr. Hüseyin Deniz Kılıç “Bu sürecin sonunda hastanın sodyum, potasyum, magnezyum gibi hayati elektrolitleri anormal seviyelere kayabilir ve hayati ritim bozuklukları, ani kalp durmaları meydana gelebilir” dedi. Dr. Kılıç şöyle devam etti: Günlük kardiyoloji klinik tedavilerinde kullanılan ilaçları reçete ederken de böbrek fonksiyonları mutlaka değerlendirilmelidir. Hipertansiyon, kalp yetersizliği ve kalp kapak hastalıkları, ritim bozukluklarının tedavisinde kullanılan ACE inhibitörü, AT2 blokeri, diüretik, KKB, digoksin, fraksiyone heparin ve yeni nesil pıhtılaşma önleyici ilaçlar böbrek fonksiyonları gözetilerek reçete edilmelidir” dedi.

DİYALİZ HASTALARININ EN ÖNEMLİ ÖLÜM SEBEBİ KALP

Vücudun biyokimyasal durumunun dengede olması gerektiğini söyleyen Türk Böbrek Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Şükrü Sever “Böbrek yetersizliği söz konusu olduğunda vücutta önce su birikmeye başlar. Bilinir ki diyalize giren hastalar hiç idrar yapamazlar. Kalp zaten fazla çalışan bir organken bir de fazla miktarda sıvı yükü ile karşı karşıya kaldığında kan tuzlarında dengesizlik ortaya çıkar. Böyle bir durumda çalışması iyice bozulur. Özetle kalp yeterince kan pompalayamazsa böbrek bozulur; böbrek yeterince süzemezse kalp bozulur. Bu ikisi yakın bir ilişki içindedir. O sebeple diyaliz hastalarında en önemli ölüm sebebi kalp yetersizliğidir” dedi.

Düzenleyen:  - Sağlık
Kaynak: Türkiye Gazetesi
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...