Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu'nun hikayesi: 60 yıllık miras TUR

Kaynak: Türkiye Gazetesi
- Güncelleme:
Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu'nun hikayesi: 60 yıllık miras TUR
Spor Haberleri  / Türkiye Gazetesi

TUR, ne zorlu yollardan ne zorlu yıllardan geçti ama yılmadı... Pedallar ilk günkü şevkle dönmeye bir tutkuyu nesilden nesle aktarmaya devam ediyor hâlâ...

CAHİT EROĞUL - Dünyanın en zorlu, en meşakkatli ama en keyifli sporlarından biridir bisiklet

Öyle iki teker, iki pedal deyip geçmeyin…

Bir kere müthiş disiplinli ve dayanıklı olacaksın… Bu sporu yapıyorsan, her istediğini yiyemezsin, kırda bayırda gezemezsin… Günde dört saat idman yapacaksın. Yan gelip yatamazsın. Binlerce kere pedal basacaksın, bacağındaki toksinleri de atacaksın. Nazlanmak sızlanmak yok. Ertesi gün kalkıp yine yollara düşeceksin.

İyi bisikletçi olman yetmez, iyi bir takıma sahip olacaksın.

Çünkü bisiklet sporu ferdi bir spor gibi görünür ama aslında bir takım oyunudur. Egoistliğe yer yoktur, paylaşımcı olacaksın. Yük olmayacaksın, yük alacaksın.

60. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu, yine muhteşem etaplarıyla, kıyasıya rekabetiyle ve unutulmaz anılarıyla son buldu…

Türkiye’den ve dünyanın her köşesinden 23 takımdan 161 bisikletçi ter döktü yollarda…

Sahi 60 yıl dedik… Dile kolay…

Gelin bu 60 yıllık maceranın tarihine bir göz atalım…

Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu'nun hikayesi: 60 yıllık miras TUR - 1. Resim

ZORLU YOLLAR, ZORLU YILLAR

“Marmara Turu” adıyla başlayan macera, giderek büyüdü ve bugün artık dünyanın sayılı yarışlarından biri olmayı başardı.

Ama ne zorlu yollardan geçti bu TUR…

Yıl 1963…

Türkiye’nin ilk olimpik bisikletçilerinden olan Talat Tunçalp, 16 yıllık sporculuğunun ve muhteşem kariyerinin ardından artık federasyon başkanıdır ve arkadaşlarıyla birlikte “Marmara Turu” adıyla Türkiye’nin en büyük bisiklet turunu organize eder…

İlk defa o yıl çevrilmeye başlanan pedallar, yıllar boyunca bir geleneği nesilden nesle aktarır.

İki yıl sonra yani 1965’te TUR, uluslararası kimliğe bürünür. İşte bu yüzden de TUR’un başlangıç yılı 1965 olarak kabul edilir.

Ama o günün şartlarında bu sporu yapmak öylesine zorludur ki…

Zaten hiçbirinde doğru dürüst bir yarış bisikleti yoktur. Derme çatma bisikletlerle, bazen ödünç bisikletlerle katılırlar yarışlara. Yedek lastik ve jant bile yoktur. Yolda lastik patladıysa yandın. İn aşağı, şambrele yama yap, şişir, yola devam…

TUR, uluslararası düzeye çıkarılınca bizimkiler bakıyor ki, elin oğlunda neler var neler… Bizde iyi bir bisikleti olan ancak yurt dışından ikinci el düşürmüş. Onlarda ise cillop gibi bisikletler. Malzeme ve teknik destek de o biçim… Jant mı yamuldu, çatır çutur telleri söküp atıyorlar bir kenara, yenisini takıyorlar. İçimiz eriyor tabii…

KRAL ADAMSIN FARUK!

Türk bisikletinin babası olarak anılan Talat Tunçalp, uluslararası yarışları da takip etmektedir.

Mısır’da düzenlenen bir yarışa gider. Anlatılana göre; o zamanlar Kral Faruk himayesinde ‘Mısır Turu’ yapılmaktaydı ve kral bu Mısır Turu’na adını vermişti. 16 gün yarışılırdı ve çok zorluydu. Her gün 100-150 kilometrelik etaplar olurdu. İşte o yarış Tunçalp’e ilham verir. 
“Neden bizim de böyle etaplı bir turumuz yok?” diye düşünür.

Bu işe devlet el atsa ne güzel olur değil mi?

Federasyonun kıt imkânlarıyla bir yere varmak zordur ne de olsa…

Ama devir Cemal Gürsel devri… Devletin tepesinde o var. Ülke ihtilalden yeni çıkmış. Öyle pat diye görüşmek imkânsız…

Bunun bir yolunu yapmak lazım…

Talat Bey’in Şişli’de otomobil ithal edip sattığı bir dükkânı vardır. Kalburüstü kişiler gelir, havalı arabaları satın alır gider. Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in oğlu Özdemir Gürsel, bir gün araba almak üzere bu dükkâna gelir. Aradığı fırsat çıkmıştır. Laf lafı açar, Tunçalp, Gürsel’in oğluna federasyon yöneticiliği teklif eder. Köşk’ün kapısı için ilk adım böyle atılır. Sonra cumhurbaşkanının oğlunu ve Beden Terbiyesi yetkililerini de yanına alıp Gürsel’in huzuruna çıkar; “Sayın Cumhurbaşkanı’m, Mısır’da Kral Faruk adına yarışlar düzenleniyor. Bizim de böyle reisicumhurumuz adına bir yarışımız neden olmasın ki?” teklifinde bulunur… Ve bingo! “Tamam” der Cemal Gürsel…

TUR, 1966’dan itibaren cumhurbaşkanlığı himayelerine alınır…

1973 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 50. yılı anısına TUR’un adı “50. Yıl Cumhurbaşkanlığı Uluslararası Türkiye Bisiklet Turu” olarak kullanılır. 1977 yılında kupanın yabancı ekiplere gitmesini önlemek için TUR’un en başarılı Türk ekibine verilmesi kararlaştırılır ve bu karar 1977-1978 arasında iki yıl uygulanır. 1979-1982 yılları arasında TUR “Devlet Başkanlığı Bisiklet Turu” olarak düzenlenir.

Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu'nun hikayesi: 60 yıllık miras TUR - 2. Resim

TUTKUYLA SÜREN YOLCULUK

Nihayetinde TUR, nice zorlu yolları aştı. Ne ihtilaller, ne ekonomik krizler gördü, ama pedallar yıllar boyu tutkuyla yolculuğuna devam etti.

Sadece zorlu yolları aşmadı, nesilden nesle aktarılan bir tutkuyu, bisiklet sevgisini ilmek ilmek ülke insanın kalbine aşıladı. 
1963’ten bu yana pandemi dışında yolculuğuna kesintisiz devam etti.

Cumhurbaşkanlığı makamının desteğiyle büyüdü. Bisiklet kültürünün gelişmesi, ülkenin tanıtımı ve dev medya yansıması ile yıllar boyunca ustadan çırağa aktarılan gururun simgesi bir yadigâr olarak Türkiye yollarında yolculuğuna devam ediyor...

ASIRLIK ÇINAR

Ülkemizi 1936 Berlin ve 1948 Londra olimpiyatlarında temsil eden Talat Tunçalp, 2017’de 101 yaşında iken vefat etti. Tunçalp, 16 yıl sporculuk, 14 yıl da federasyon başkanlığı döneminde bugünkü modern Türk bisikletinin temellerini atan isimdi. Unutulmaz bisikletçilerden Rifat Çalışkan ülkemizi 1972 Münih olimpiyatlarında temsil eden sporculardan birisiydi.

Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu'nun hikayesi: 60 yıllık miras TUR - 3. Resim

1963

“Marmara Turu” adıyla start alır. İlk etabı ve genel klasmanı Rıfat Çalışkan kazanır.

1965

“1. Uluslararası Marmara Turu” adıyla ilk kez uluslararası kimlik kazanır ve bu özelliğinden dolayı sonraki yıllarda ismi değişen Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nun başlangıç yılı kabul edilir

1965

Bisiklet Federasyonu ve Beden Terbiyesi yetkilileri Devlet Başkanı Cemal Gürsel’i ziyaret eder ve TUR’un Cumhurbaşkanlığı himayesine alınması gündeme gelir.

1966

Çalışmalar sonuç vermiş ve TUR ilk kez Cumhurbaşkanlığı himayesine alınmıştır. TUR bu yıl “2. Cumhurbaşkanlığı Uluslararası Marmara Bisiklet Turu” adını almıştır.

1968

Yarışma adından “Marmara” ifadesi kaldırılarak Türkiye vurgusu yapılır ve uluslararası düzeyde dördüncü yılında yarışmanın adı artık “Cumhurbaşkanlığı Uluslararası Türkiye Turu” olarak kullanılmaya başlanır.

1973

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 50. yılı anısına adı “50. yıl Cumhurbaşkanlığı Uluslararası Türkiye Bisiklet Turu” olarak kullanılır

1979

1979-1982 yılları arasında TUR “Devlet Başkanlığı Bisiklet Turu” olarak düzenlenir.

2006

2.2 kategorisinde UCI takviminde yer alır.

2010

UCI takviminde 2.HC kategorisine yükselir. İstanbul zamana karşı etabıyla başlar. Tüm etapları HD kalitesinde yayınlanan ilk TUR unvanını kazanır. TUR lider mayosu daha önce sarı iken, 2010 yılından itibaren genel klasman lideri “Turkuaz” renkli lider forması ile ödüllendirilir.

2013

“Turkuaz Rekabet” sloganıyla düzenlenir. Katılan 25 takımdan 9’unun World Tour takımı olması dikkat çeker.

2014

1965 yılında uluslararası düzeyde birincisi organize edilen TUR 50. yılını kutlar ve “Yüzyılın ikinci yarısı için start alıyoruz” sloganıyla düzenlenir. Hatıra pulu basılır.

2016

UCI 2.HC kategorisinde gerçekleştirilir.

2017

TUR ilk kez World Tour kategorisinde düzenlenir.

2020

Dünya genelinde yaşanan Covid-19 pandemisi nedeniyle yapılamamıştır.

2022

1915 Çanakkale Köprüsü rotaya dâhil edilir. Avrasya Tüneli, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ile 3 defa Asya-Avrupa geçişi olur. Kupa ilk defa NFT formatında hazırlanır.

2025

Antalya’da başlayan TUR, uzun süre sonra İstanbul etabı olmadan koşulur. Marmaris-Akyaka (Kıran) arasındaki kraliçe etabı nefesleri keserken, yarış İzmir’de son bulur. 

Kaynak: Türkiye Gazetesi
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...