Eşinin mezarına her gün gül götürüyordu! Kore gazisi Derviş Karakuş son yolculuğuna uğurlandı
Hatay’da 105 yaşında hayatını kaybeden Kore gazisi Derviş Karakuş son yolculuğuna uğurlandı. Yaşayan tarih Karakuş, hatıralarını anlatırken her gün eşinin mezarına gül götürmesiyle gündeme gelmişti.
Yaşlılığa bağlı hastalıklardan dolayı 105 yaşında hayatını kaybeden Kore gazisi Derviş Karakuş için Yayladağı ilçesi Bezge Mahallesi’nde cenaze merasimi düzenlendi.
Kılınan cenaze namazının ardından gazi Karakuş, askeri törenle son yolculuğuna uğurlandı.
Cenaze namazına; Yayladağı Kaymakamı Halil Yazıcı, Yayladağı Belediye Başkanı Mehmet Yalçın, ilçe protokolü ve çok sayıda vatandaş katıldı.
"MEZARINA BİR GÜL GÖTÜRMEDEN İÇİM RAHAT ETMİYOR"
Kore Savaşı'nda cephede yer alan Karakuş, sağlıklı beslendiğini ama her şeyin Allah'tan olduğunu söylemişti.
Hayatı boyunca vatanına ve ailesine bağlılığıyla örnek olan Karakuş'un eşine olan muhabbeti gündem olmuştu.
Uzun ömrü ve seneler önce vefat eden eşi hakkında konuşan Kore Gazisi şunları söylemişti:
"Eşimle aramızda bir gün bile kırgınlık olmadı. Onu çok özlüyorum. Her gün aklımda, her gün dua ediyorum. Mezarına bir gül götürmeden içim rahat etmiyor. Orada da biz gece gündüz çalıştık milletimize, devletimize, askerimize. Herkesin görevi farklıydı; beli ayrı, taburesi ayrıydı. Şimdi o yetki benim değil, Allah'ın. O gün bugündür Allah bana bu ömrü verdi.
Ben şimdi 103 yaşındayım ama bilemezsin, belki 110 belki de 120'ye kadar da yaşarım. Bu hayat, Allah'ın verdiği bir bağış. Oğlun oluyor, oğlundan kızın oluyor. Kızını evlendiriyorsun, ondan da torunun doğuyor. Torununu gördüğün zaman dünya senin oluyor. Yaşım kadar torunum var ve torunumun, torununu da gördüm.
Allah bu günleri de gösterdi. Kore savaşında Altı bin beş yüz kişiydik. Doksan sekiz sene oldu babam öleli. Annem de ölüverdi. Biz meydanlarda kaldık, yavrum.
Eşimde öleli 10 yıl oldu, çok severdim onu. Her gün mezarlığa bir gül götürürüm, her gün. Küçüktüm o zaman, bir ufacık çocuktum. Hiç aklımdan çıkmıyor. Bir gün bile aramızda bir kırgınlık, bir nifak olmadı"