Abdüllatif Uyan

Osmânlı'nın dördüncü pâdişahıdır bu zât. Âlim ve evliyâlar dostudur hem de bizzât.

"Halkondil" adındaki Bizans târihçisinin, Bâzı tasbitleri var "Gâzi Murat Hân" için.

Osmânlı pâdişahı "Murat Hüdâvendigâr", Hep zaferden zafere koşturdu leyl-ü nehar.

Vaktâ ki sûikaste uğrayıp "Sultân Murat", Şehid olup, böylece eyledi Hakka vuslat,

O gün akşama kadar, merakla "Sultân Murat", Bekledi ki, o rüyâ olsun artık hakîkat.

"Murat Hüdâvendigâr", niçin üzüldüğünü, Hemen söylemeyince Çandarlı'ya o günü,

"İkiyüzkırkbin" Haçlı, "altmışbin" Türk'e karşı, Başladı "Kosova"da büyük meydan savaşı.

"Murat Hüdâvendigâr", ne duâ etse eğer, Rabbimiz kabul edip, kılıyordu müyesser.

"Murat Hân", Kosova'da kurdu karargâhını. İstişâreden sonra aldı harp kararını.

"Murat Hüdâvendigâr", Kosova meydanında, İkiyüzkırkbin kâfir görünce karşısında, Biraz endişelenip, meclisini topladı.

Elçi gittikten sonra, "Gâzi Sultân Murat Hân", Emriyle harp meclisi toplandı hemen o an.

Rumeli'de olunca Osmânlı orduları, Nasıl fırsat bildiyse Karamanoğulları,

Yıl binüçyüz seksende, emretti "Sultân Murat", Başladı ikinci kez Balkanlarda fütûhat.

"Sultân Murat", başşehri, lüzûmuna binâen, Bursa'dan "Edirne"ye naklettirmişti hemen. Burada da mescitler, câmiler, medreseler, Yapıldı kültürel ve sosyal müesseseler.

Osmânlı devletinde, Haçlılar bir ittifak, Yapınca, "Sultân Murat" bunu haber alarak,

Bir gâzi derviş vardı Orhan Gâzi devrinde, "Geyikli Baba" diye meşhurdu halk içinde.

İznik medresesinde, Orhan Bey zamanında, Müderris "Alâaddîn Ali Esved" adında,

O "Süleymân Paşa" ki, Orhan Bey'in oğludur. Rumeli'yi fetheden yiğit şehzâde, odur. Onun fütûhâtının hep sürmesi ard arda, Görülmedik bir tesir bıraktı Avrupa'da.

Osmânlı devletinin bânîsi Osmân Bey'in, Var idi ki en büyük evlâdı "Alâaddîn", Büyük olduğu için, "Ağabey" mânâsına, "Baş ağa Paşa" nâmı verilmiş idi ona.

Vaktâ ki "Orhan Bey"in vefâtı yakın oldu, Evlâdına, şöyle bir vasıyyette bulundu: