Son Dakika
Yazarlar
Gündem
Ekonomi
Dünya
Teknoloji
Spor
Resmi İlanlar
Tümü
Politika
Sağlık
Kültür-Sanat
Eğitim
Magazin
T-Otomobil
Emlak
Hava Durumu
Namaz Vakitleri
Döviz
Altın
Haberler
Künye
İletişim
Seçim Sonuçları
Ramazan
Yaşam
Bir Zamanlar Türkiye
Video Galeri
3. Sayfa
Bizim Sayfa
E-Gazete
Bize Ulaşın : 444 0 144
Sosyal Medya Hesaplarımız:
Anasayfa
>
Yazarlar
>
Yazar Detay
Abdüllatif Uyan
abdullatif.uyan@tg.com.tr
8768 Yazı
19 Aralık 2002
Yûşâ aleyhisselâm
Ölümle korkutunca "Bel'âm"ı o hükümdâr, Dedi: (Müsaade et şimdi bana bir miktâr. Ben bu gece, bu işi Rabbime arz edeyim, Ne ilhâm eder ise, size haber vereyim.) Oradan avdet etti o gece hânesine, Rü'yâda, "Duâ etme" denildi kendisine.
Devamını Oku
18 Aralık 2002
Yûşâ aleyhisselâm
Benî İsrâil için gönderilen Nebîdir, Ve hazreti Mûsâ'nın vekîl ve yeğenidir, Yûsüf Peygamber gibi, güzeldi yüzü gâyet, Kim görse, hayrân olur, ederdi hem de hayret. Karayağız ve cesûr, çok kahramân biriydi, Ve savaş tekniğinde "Mahâret" sâhibiydi.
Devamını Oku
17 Aralık 2002
Hızır aleyhisselâm
Hadîs âlimlerinden o "Hakîm-i Tirmizî", İlk "hazreti Hızır"dan aldı ilim ve feyzi. Küçükten yanıyordu kalbi "İlim aşkı"yle, Anlaşmıştı genç iken, iki arkadaşıyle.
Devamını Oku
16 Aralık 2002
Hızır aleyhisselâm
Bir gün "Sultân Süleymân", boğaz gezintisine, Çıkmıştı ki, uğradı Ortaköy sâhiline. Kayığını sâhile yanaştırıp bir müddet, "Yahyâ Efendi"yi de kayığa etti dâvet.
Devamını Oku
15 Aralık 2002
Hızır aleyhisselâm
Pâdişah emretti ki bir gün başvezîrine: (Hızır'ı bul ve getir, emrim gelsin yerine.) Dedi ki: (Onu bulmak çok zordur, kolay değil, Bu iş için siz bana tanıyın kırk gün mehil.)
Devamını Oku
14 Aralık 2002
Hızır aleyhisselâm
"İbrâhîm-i Havvâs"tan nakledilir ki şöyle: Kâbe yolculuğunda, yolum düştü bir çöle. Öyle susamıştım ki çölün harâretinden, Sonunda baygın hâlde, yıkıldım yere birden.
Devamını Oku
13 Aralık 2002
Hızır aleyhisselâm
"Hızır aleyhisselâm", Mısır'ın çarşısında, Giderken, bir "Dilenci" belirdi karşısında. Ve Hızır'a dedi ki: (Bana bir sadaka ver, Allah da versin sana hayır ve iyilikler.)
Devamını Oku
12 Aralık 2002
Hızır aleyhisselâm
"Mûsâ Peygamber" ile, "Hızır aleyhisselâm", O gemiden inerek, ettiler yola devâm. Bir kasaba içinden geçerlerken, bir ara, Rastladılar ilerde oynıyan çocuklara.
Devamını Oku
11 Aralık 2002
Hızır aleyhisselâm
Hak teâlâ Kur'ânda onu zikreylemiştir, Âlimler, "Ya Peygamber, ya velîdir" demiştir. "Hazret-i Zülkarneyn"in teyzesinin oğluydu, Ve onun ordusunun baş komutanı oydu.
Devamını Oku
10 Aralık 2002
Hârun aleyhisselâm
İsrâil oğulları, "Sâmirî"nin fendine, Aldanıp, tapınınca buzağı heykeline, "Hârun aleyhisselâm" üzüldü buna gâyet, Bundan vazgeçirmeğe eyledi sa'y-ü gayret. Buyurdu ki: (Ey kavmim, siz aldanıyorsunuz, Hidâyetten ayrılıp, şirke sapıyorsunuz.
Devamını Oku
9 Aralık 2002
Hârun aleyhisselâm
Benî İsrâil için gelen bir Peygamberdir, Ve "Hazret-i Mûsâ"nın büyük birâderidir. Ondan, üç yaş büyük ve beyaz, nûr yüzlü idi, Peygamberlik işinde, onun "baş vezîri"ydi.
Devamını Oku
8 Aralık 2002
Mûsâ aleyhisselâm ile Kârûn
Vaktâ ki Hak teâlâ, "Zekât"ı eyledi farz, Kârûn kabûl etmeyip, hemen etti îtirâz. Kârûn, adamlarıyla görüşerek bu şeyi, Dedi: (Gidip çağırın, falanca fâhişeyi.)
Devamını Oku
7 Aralık 2002
Mûsâ aleyhisselâm ile Kârûn
"Kârûn", zenginliğiyle her gün daha şımarıp, "Mûsâ Peygamber"e de kin güttü haddi aşıp. Düşmanlığı, gün be gün ziyâdeleşiyordu, Servetine güvenip, ona diş biliyordu.
Devamını Oku
6 Aralık 2002
Mûsâ aleyhisselâm ile Kârûn
İblîs'in teşvîkiyle, "Kârûn"un, günden güne, "Para kazanma" hırsı, tam yerleşti gönlüne. Kazandıkça, bu hırsı daha da artıyordu, Artık bütün gücünü, bu yolda harcıyordu.
Devamını Oku
5 Aralık 2002
Mûsâ aleyhisselâm ile Kârûn
"Kârûn", Mûsâ Nebî'nin ümmetinden biriydi, Ya amcası, yâhut da amcası oğlu idi. Önceden fakîr olup, iyiydi huyu gâyet, "Tevrât"ı güzel okur, çok yapardı ibâdet.
Devamını Oku
4 Aralık 2002
Âsiye Hâtun
Îmânını açıkça söyleyince bu hâtun, Birden bire şaşırıp, sinirlendi Firavun. Sonra da Âsiye'ye döndü ve dedi şöyle: (Ey Âsiye, son sözün ne ise, onu söyle.
Devamını Oku
3 Aralık 2002
Âsiye Hâtun
Bu hâtun, Firavun'un zevcesiydi ve lâkin, Çok iyi huylu idi, aksine o kâfirin. Şefkatli, merhametli, yardım severdi fazla, Zulüm ve haksızlığa dayanamazdı asla.
Devamını Oku
2 Aralık 2002
Mâşita Hâtun
Merhametsiz Firavun, bu zavallı hâtuna, Çok işkence ettirdi, ihtirâsı uğruna. O ise, îmânından hiç tâviz vermiyordu, Sabrediyor ve yine "Allah birdir" diyordu.
Devamını Oku
1 Aralık 2002
Mâşita Hâtun
Mûsâ aleyhisselâm devrinde yaşıyordu, Firavun'un kızına, dadılık yapıyordu. Allahın birliğine inanmıştı içinden, Lâkin bunu gizlerdi, Firavun'un şerrinden. Kuvetli inanmıştı Allaha hem de gâyet, Ve lâkin gizli gizli yapıyordu ibâdet.
Devamını Oku
30 Kasım 2002
Mûsâ aleyhisselâm
O günlerde, bir vahiy geldi Mûsâ Nebîye, (Mü'minleri alarak, Mısır'dan çık git) diye. Mûsâ aleyhisselâm, toplayıp mü'minleri, Teblîğ etti onlara, Hak'tan gelen bu emri.
Devamını Oku
Başa Dön
1
...
402
403
404
405
406
407
408
409
410
411
412
413
414
...
439
Sona Git