İsmail Kapan

Denilebilir ki hangi yıl sıkıntılı geçmedi? Soru haklıdır, ama gene de geçmiş senelere kıyasladığımızda, yüzyılın felaketi 2023’te yaşandı! Katliam ve soykırım bakımından da yüzyılların vahşeti 2023’te oldu.

Bugüne kadar Türkiye’nin büyümesine, güçlenmesine set çekmek için akla hayale gelmedik kalleşliklere başvuran dış düşmanlar ve onların yerli iş birlikçileri, hedeflerine ulaşamadı. Asla ve kata ulaşamayacaklar...

Siyasi parti yöneticileri, koltuklarının yüklediği sorumluluğun bilincine varamazsa, ileride başına neler geleceği bilinmez... O koltuklar çabucak altlarından kayabilir. Uzun emeller de çabucak tükeniverir!

Gazze’de yeni bir ateşkes için müzakereler uzadıkça uzuyor… BMGK’da Amerika’nın çıkardığı engeller yüzünden, oylama şimdiye kadar dört defa ertelendi. Gazze halkı çok şiddetli gıda yokluğu ve açlıkla boğuşuyor!..

Meral Akşener, mayıstaki genel seçimlerin stratejisini İmamoğlu ve Yavaş üzerine kurmuştu. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun bütün itiraz ve direnişine rağmen!.. Ama şimdi ikiliyi korkak olmakla suçluyor.

ABD eski Başkanı Trump, kaba saba üslubu ve tuhaf kişiliğine rağmen, bazı gerçekleri seslendiren ve ABD’nin politik yanlışlarını itiraf eden biri… “ABD, Orta Doğu’nun kontrolden çıkmasına izin verdi” diyor.

Gazze savaşı patladıktan yetmiş gün sonra, ABD Başkanı Joe Biden, Filistin konusunda en aktif lider olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı nihayet telefonla arama zahmetinde bulundu! Biden, Başkan seçildiğinde de üç ay sonra Erdoğan’ı aramıştı...

Son günlerdeki atışmalara bakılırsa, Joe Biden, Bibi Netanyahu’nun fişini çekti denilebilir! Netanyahu direnmeye devam ediyor. Fakat günleri sayılı. Cumhurbaşkanı Erdoğan da daha önce belirtmişti…

Seçim sürecinin belki de en mühim safhası başlamış bulunuyor… Zira mahallî seçimlerde en kritik husus “doğru aday” meselesidir. Doğru adayı belirleyemeyen yığınakta hata yapmış olur ve daha da düzeltemez!..

İsrail iki aydan beri en barbar hava saldırılarıyla, Gazze’de taş taş üstünde bırakmadı. Kullandığı bombaların bir kısmı yeni denenen ve kimyasal madde ihtiva eden silahlar. Buna rağmen Gazze halkı direniyor.

Bu ziyaret iki ülke arasındaki sıkıntılı ilişkiler için yeni bir sayfa açar mı? “Her ülke gibi bizim de düşmana değil, dosta ihtiyacımız var…” O hâlde dostlarımızın sayısını arttırmak için çalışmalıyız. Atina’nın tavrı önemli!

Dünya Sağlık Teşkilatı Başkanı, "Gazze’deki durumu anlatacak kelime bulamıyoruz" diyor! Yani sözün bittiği yer. Sadece sözün değil, insanlığın da bittiği yerdeyiz. İsrail ve destekçisi Batı, kan içmeye doymuyor.

Umarız bu kurul, en stratejik madde olan suyumuzun korunmasını ve verimli kullanılmasını temin eder. Böylece gelecek nesiller için de yeterli olabilecek seviyede bir tasarruf sağlanır ve rasyonel ölçekte tüketilir…

Meğer NATO diye beynelmilel bir kuruluş varmış!.. Rusya-Ukrayna savaşı için sabah akşam beyanatta bulunan NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, 52 gün sonra nihayet Gazze’yle alakalı konuşmuş oldu!

İsrail’in Gazze’de 47 gün boyunca sürdürdüğü katliam ve vahşete dört günlük “insani ara” verilmesi neyi halleder? Açlık, susuzluk ve ilaçsızlığa maruz bırakılmış Gazze halkının nefes almasına yetmez!..

Gazze’deki bomba ve füze yağmuru, bu sabah itibarıyla dört gün için duracak… İsrail’in 48 günden beri sürdürdüğü katliam ve soykırımın, geçici de olsa bir müddet durması, insanlık adına sevindirici.

İnsanlık öyle netameli bir dönemden geçiyor ki, insani değerlerle ilgili bütün kavramlar, manasını kaybetmiş, sadece lafta veya kâğıt üzerinde bir klişe olarak hüküm sürüyor!.. Mesela; Dünya Çocuk Hakları Günü!..

Siyonistler kontrolden çıkmış durumda!.. Önüne gelen herkese ve her şeye saldırıyorlar. Gazze’de 42 günde katledilen on bir bin küsur kişi içinde, elliden fazla gazeteci de var. Bazılarının ailesini toptan imha ettiler...

Filistin Meselesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seslendirdiği üç kavram önem arz ediyor. İlki: İsrail bir terör devletidir. İkincisi yerleşimci denilen teröristler. Üçüncüsü de Hamas terör örgütü değil, siyasi parti…

En iyi savunma taarruzdur… Hırsıza hırsız diyebilmek zaruridir! İslâm İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi’nin 31 maddelik ortak bildirisi, ilk defa sözlü tavrın ötesinde gerçekçi bir eylem planına altyapı oluşturuyor.