Ünal Bolat

“Hocaya gidip danıştılar. Başka gelirimiz yok. Çoluk çocuğun bir senelik rızkı budur...”

“’Peki o zaman bu ufaklığı sevdim ancak bir şartla okula alabilirim, çok çalışkan olması lazım...”

“Unutma kızım, örnek bir öğrenci olarak bu harçlığı hak etmelisin’’ sözünü hiç unutmam...

“Bu ülkenin çocukları vatanını bayrağını, devletini sahiplenmeye devam ediyor Hocam...”

Ona İsmail Hami Danişmend’in “Garp Membalarına Göre Eski Türk Seciyesi” kitabını önerdim...

Bu kibarlık karşısında mahcup olduk. Daveti “peki gelmeye çalışırız” diyerek kabul ettik...

“Tırpancılar da işi bilen insanlardı. Tarlada dizilir, ritmik hareketlerle ellerini kaldırırlardı...”

“Aslında sen sevgilerin en büyüğüne layıkmışsın. Helal olsun sana helal olsun, delikanlı kızmışsın..."

“Bu yaşa geldim hâlâ çay paramı bile küçük biraderimden alıyorum utana sıkıla...”

"Bu hastalığın şifasını bu şekilde bana nasip eden Allah'ıma şükürler olsun..."

“Sakın bu söylediklerini başkası duymasın. Galiba aklın başında değil, saçmalıyorsun!..”

“Ahmet Abi ben seni seviyorum… Ne yapayım elimde değil… Seni seviyorum! Anlasana!”

“Muhtar bir iki kem küm etse de biz ilaçları, çantayı toplayıp muhtarın evinden ayrıldık...”

“Yanımızda getirdiğimiz ilaç çantasını bazen ben bazen Dr. Selim Bey değişerek taşıyorduk...”

“Arkadaşlar bu bir dilekçe Kaymakamlıktan geliyor; bir bulaşıcı hastalık ihbarı dilekçesi!..”

Annemden "kızım onu iki gün önce kaybettik" cevabını alınca da hıçkırıklara boğulmuş...

“Orada çalışan kasiyer genç kızı görür görmez içinden bir şeyler kopup gelmiş...”

“Kazadan sonra yaşadığı üzüntü dünyadaki her şeyin anlamsızlığını hissettirmiş...”

“Etkileyici atmosferde kendinizi tarihin içinde kaybolmuş gibi hissediyorsunuz...”

“Bu kadar taş kalpliliği bir tarafa insafsızlığı da beraberinde nasıl yaşatabiliyordu!..”