Ünal Bolat

“Olur mu beyim, yarım kilo üzüm için bu kadar sineği ürkütmeye değer mi hiç?”

Tevekkül, rızık ve sâir işleri husûsunda Allahü teâlâya dayanmaktır. Sebeplere yapışmak, tevekküle zarar vermez.

Bir müddet sonra “badana” diye bir ses işittim. Ceza hukukçuları bunu iyi bilirler...

“Hiç üzülmemiş gibi kalktı, etrafına boş gözlerle baktı. Odanın köşesinde duran bir şeyi gördü...”

“Yukarı kata çıkıp odalarının kapısına geldiği zaman, sanki ilk kez geliyor gibi heyecanlandı...”

“Ben Türkiye Çocuk dergisi ile büyüdüm… Her sabah kapımıza Türkiye gazetesi gelirdi...”

“Gündüz çocuklar bakmaya çalışıyorlar, akşam mesai dönüşü ben bakmaya çalışıyorum”

Koştuk onlara… Onlar da gelip bizleri kucaklıyor "geçmiş olsun” diye müjde veriyordu...

“Evleneceğimden değil, vatanıma kavuşmanın yolu açılacak diye heyecanlanmıştım...”

“Bir gece işaret verdiler, gizlice çıktık... Dağ tarafına doğru sabaha kadar yürüdük..."

“Bir ara, sol bacağı­mın ağırlaştığını hisset­tim... Yürüyemiyordum... Ayağım kan olmuştu...”

“Taş döşeli avludan ikinci kapıya doğru yürüdük... Zahide Bacı bizi buyur etti...”

“Sonraları, bu tür problemleri Ömer Kueyter denilen bu Türk dostunun yardımıyla çözdük...”

Sorarım sana…

“İsmi Ömer Kueyter’di. Gittim, görevli Libya polisine geliş sebebimi söyledim...”

“Fransızlar nasıl burada Ramazan Bayramında bizimle ilgilenmiyorsa bizimkiler de Noel ile ilgilenmiyor...”

“Bir eğitimci olarak inanıyorum ki, bu ülkenin insanlarının %98’i iyi insanlar...”

İyi bir insanmış “doğru söylüyorsun, selamı unuttum, selamünaleyküm” dedi.

“Kendime kızmaya başladım. Bu anda ne yapabilirdim? Tek çare eve geri dönmekti...”

“Ben heyecandan ve sevinçten şaşırmış, aval aval annemin yüzüne bakıyordum...”