Ünal Bolat

"Rehber Öğretmen olarak millî bayramlarda yapılan konuşmalardan ben sorumluydum..."

“Herkesi eleştirip sorgulamak yerine bazen de hayatın tadını çıkarmak gerektiğini düşünüyorum...”

“Biz de avuç avuç paralarımızı bize marka diye sunulan mağazalara aktarıyorduk...”

“Bu ne büyük firmaymış böyle arkadaş? Bir ayakkabının hatasını bile İtalya’ya soruyorlar?”

“Ya ben o gün kalbimin sesini dinlemesem de doktorun dediğine 'peki' deseydim!..”

“Rabbim sana teslim oluyorum… Sen hâlimi biliyorsun… Sevdiğin kulların hürmetine imdadıma yetiş...”

“Can taşıyan bir anneye bunu söyleyebilmek bu kadar kolay olabilir miydi?"

“Eğer Suat Bey Nebahat ile evliyken o hâle gelseydi, o kadın ona bakamazdı tamam mı?..”

“Beni arkamdan hançerledin. Kocama göz koydun. Yazıklar olsun sana, bunu nasıl yaptın!..”

“Sahi artık Suat da öğleleri eve gelmez oldu. Nerede bunlar? Yoksa ikisi bir yemeğe mi çıkıyor?.."

“Aynı saatlerde denk gelmeler Nebahat Abla'nın dikkatini çekmese de karşı komşu fark etmişti...”

“Yine bir operasyondan dönüyorduk… Komutanımıza adımın geçtiği bir telsiz anonsu geldi”

Baba; “Ne mektubu oğlum ben mektup filan yazmadım” deyince bir şaşkınlık daha yaşanır!..

“Ahmet, kısa zamanda kendisi de Mehmet gibi iki işte çalışmak ve çok para biriktirmek ister...”

“Kendisiyle buluşunca, yardımcı olmam gereken konunun ne olduğunu sordum...”

“Koca arabada bu teyzeye ve kovaya mı yer bulamayacaksın" diye kendime kızdım...

Hanım, erkek olursa "Kuzey" kız olursa "Su" koyacağım, dedi; ben de "peki" dedim...

“Bizim başımıza gelen bu durumu başkalarının yaşamaması için paylaşmak istedim...”

“Emlakçı cebinden çıkartıp paramı verdiğine göre, bu iyiliğin altında kalamazdım...”

“Olduğum yere yığılacak gibi oldum. Utancımdan kıpkırmızı olduğumu hissediyordum...”