“Senin niyetin, vatandaş-devlet iş birliği diyerek devletin demirini, çimentosunu rezil etmek mi?!.”
Yıl 1983… Dönemin Samsun Valisi ile Vezirköprü Kaymakamı Turan Eren, Vezirköprü ilçesinin sıkıntıları ve çözüm yollarıyla ilgili konuşmaktadır:
Kaymakam, ilçenin en önemli işinin eğitim olduğunu, acilen 50 okula ihtiyaç duyulduğunu söyler. Vali, Özel İdare imkânlarıyla yılda ancak iki okul yapılabileceğini, fazlasının mümkün olmadığını söyler.
Kaymakam: “İki okul yapımı için ayrılan ödeneği bana verirseniz, ben o para ile devlet-vatandaş iş birliği yöntemiyle en az dört, hatta sekiz okul bile yaparım” der.
Vali Bey ciddileşir:
“Senin niyetin, vatandaş-devlet iş birliği diyerek devletin demirini, çimentosunu rezil etmek mi? Ben buna izin vermem!..”
Kaymakam, neyi, nasıl yapacağını tek tek anlatıp Vali Beyi ikna eder ama Vali Bey buna inanamadığı için “Tamam, ben parayı vereyim, sen bana iki okul yap yeter. Ben razıyım” der.
Önemli olan bundan sonrası…
Bir yıl sonra, Vali Bey’e iki okul anahtarı mı verilecek, yoksa dört okul anahtarı mı?
Kaymakamımız, günün şartlarına uygun olarak o zamana kadar hiç olmayan yeni bir anlayışla, “Vezirköprü Köylerine Hizmet Götürme Birliği” adında bir organizasyon kurar.
Buna göre, köy bütçelerinin %10’u bu birliğe aktarılacaktır. O yıl, Valilik, iki okul parasını bu birlik emrine gönderir.
Hatta ilçeye en yakın ve en zengin köy Yağınözü olduğu hâlde bu köyde de okul yoktur. İki kez toplantı yapılır bu köyde. Eğitimin önemi enine boyuna anlatıldıktan sonra Yağınözü köylüleri de ikna olur.
Ve son sözü söyler Kaymakam Eren:
“Yarın, sabah 08.00’de buradayım. Okulun taşını, kumunu çekmek için tespit ettiğim 84 traktör burada hazır olacak...”
Ertesi gün, Kaymakam köye gittiğinde, Jandarma Komutanı ile İlçe Millî Eğitim Müdürü Mirza Bey ile 80 traktörün orada olduğunu görür. 4 traktör nerede? Onlar arızalı olduğu için gelememiştir.
Önde Kaymakamın makam arabası, arkada 80 traktör ile taş alınacak yere gidilir. Kaymakam, besmele çekip “İlk taşı ben koyacağım” deyip yerden bir taş kaldırır.
Bunu gören köylüler koşup gelerek “siz zahmet etmeyin Kaymakam Bey, o bizim işimiz” diyerek işe öyle bir girişirler ki yarım saat geçmeden 80 traktörü dolduruverirler... DEVAMI YARIN