Ünal Bolat

“Küsülen insanlar, artık uzaklaşan akrabalar, bizim emektar minibüs de yok iyi mi?”

“Nisan sonunu kesin bekleyeceğiz ama mayıs ayında çözülür mü onu da bilemiyorum.”

“Dişlerdeki kaplama artık miadını doldurmuş. Alttaki dişler de neredeyse hepsi erimiş.”

“Benim olmayan parayı nasıl harcardım? Bu isim babamın telefonunda da karşımıza çıkmıştı...”

“Nasıl olur, babamın telefonu bu... Yıllardan beri de babam bu telefonu kullanır...”

“O rüyadan bana kalan tek ders, insanın ölüme her zaman hazırlıklı olması gerektiği.”

Onları ardından “amin” diyerek yolcu ettikten sonra baktım ki rahatsızlığımdan da eser kalmamış...

“Gelene git demek Allah katında büyük bir vebaldir, söylemeye cesaret edemem...”

Müftü Efendi "senin niyetin dinini korumak için hicret ise buyur yolun açık olsun" dedi.

“Zavallı şişman çocuğun iç çeke çeke ağlamasını, biz yüreğimiz sızlaya sızlaya dinledik.”

“Bu adam kendi çocuklarına da aynı mıydı bilemiyorum ama bize bir düşman gibiydi!..”

“Ne bir buzdolabı var. Ne bir masa ne bir sandalye. Su tesisatı bozuk, yerler silinmemiş...”

“Üzülsem de üzmeyeceğim onları asla. Zaten onlar üzmediler ki hiç beni, bugüne dek...”

“Beni dinleyip işinizin başına dönün. Lütfen beni tedbir almaya mecbur etmeyin!..”

“Arabamın Türk bayrağı forsunu açmıştım. Kalabalığa yaklaşınca büyük bir alkış koptu...”

“Bu konuyla ilgili olarak yıllar önce merhum Prof. Dr. Ayhan Songar’dan bizzat dinlemiştim...”

“Hoca ‘bu kadar uydurabilme kabiliyetine de ilk defa rastlıyorum’ diye epey gülmüştü”

“Arkadaşımın susması ve gitmesi gereken zamanı bilmesinin onur verici olduğunu öğrendim.”

“Merhumenin gelini dedi ki: Çok yakınımız var, Bursa’da, Almanya’da filan onları bekleyeceğiz...”

"Tam otomobil hareket edecekken 9-10 yaşlarında bir çocuk koşarak bana seslendi...”