“Sadece ayağı sakat arkadaşımız haricinde hepimizin durumu da iyi elimiz tutuyor.”
Çocukluğumdaki Sosyal Bilgiler öğretmenimizin verdiği ödevi ve ilçemizdeki gazilerle ilgili hatıramı anlatmaya devam ediyorum...
Yıllar sonra Orhaneli Şube Başkanı ilçemizdeki İstiklal Harbi gazilerimizi ağırlamak, herhangi bir ihtiyaçları olup olmadıklarını anlamak amacıyla onları şubeye davet ediyor. Kocaman bir salonda onların rahat etmeleri için de her şeyi hazırlatıyor. Bizim gaziler de oraya giderken en iyi elbiselerini giyiyorlar ve askerî bir terbiye içinde davranıyorlar. Sanki hâlen asker gibiler...
Şube Başkanı onları kapıda karşılıyor. İzzet ve ikram için etraflarında görevliler fır dönüyor... Şube başkanı nihayetinde davetin sebebine geliyor:
-Davetimi kırmayıp buraya geldiğiniz için hepinize teşekkür ederim. Allah’a şükürler olsun ki artık devletimiz güçlü. Ankara’dan gelen bir emirle sizleri buraya davet ettim. Sizlerin her türlü ihtiyaçlarınızı karşılayacak, talep ederseniz de sizlere maaş bağlanabilecek, diyor.
Sonra, gelenlere söz hakkı veriyor. Yolda gelirken bizim gaziler anlaşmışlar. Aralarında bir sözcü seçmişler. Gelenlerin içinde sadece bir tanesi savaştan sakat dönüyor. Bacağının sinirleri koptuğu için topal kalıyor. Sözcü Durali Usta söz alıyor:
-Komutanım, Allah devlete zeval vermesin. Bugün bizi çok iyi ağırladınız. Bu on beş kişinin size tek tek yaptıkları işleri sayabilirim. Sadece topal olan arkadaşımızın haricinde Allah’a şükür hepimizin durumu da iyi ellerimiz tutuyor. Bunların en fakiri benim, ama ben de ustayım. On iki senem devlet hizmetine feda olsun. Esaret hayatım boyunca hep şunu düşündüm: Hür olursam sadece kendi işimi yapacağım. Kimsenin emrine girmeyeceğim. Devletimden de bir şey talep etmeyeceğim. Sırtımda ve ayaklarımda şarapnel parçaları var. Onların artık bana zararı yok. Devlet ve millet için savaştığımın ibaresi olarak da onları ahirete bir belge olarak götürmek istiyorum.
Şube Başkanı:
-Sağ olasın gazi amca. Allah hepinizden razı olsun. Sizler sayesinde vatan kurtuldu. Şimdi de yine sizin katkılarınızla yaşıyor.
Komutan hepsine sarılıp kucaklıyor tek tek... On beş kişiden ihtiyaç sahibi olan o bir kişiye maaş bağlanıyor...
Ramazan Hoca-Bursa