Ünal Bolat

“Onu görme arzusuyla yaşadım, nereye baksam hayalini görüyordum. Ve bir gün…”

“Babası Ahmet Mazhar Efendi Kur'ân-ı kerim okumaya da çok önem veren bir zattır...”

"Hâlâ getirdiği kitapları merak etmekteydim. Bir türlü isimlerini okuyamamıştım.”

Kucağında kocaman iki kitapla selam verdi “misafir kabul eder misiniz?” diye tebessüm etti...

“Hastayı ziyarete gelenler de bu durumda ne diyeceklerini, ne yapacaklarını bilmiyordu...”

“Tahminen on beş yirmi kişiden fazla kardeşimin kimi abdest alıyor, kimi namaz kılıyordu...”

“Bizi anlayan bir anneye kavuşma sevincinden mi ne titremeye ve ağlamaya başladım...”

“Oğlum sana nasihatim olsun, dostun da olsa işin düşmediyse seyrek git dostuna...”

“Ben de çok heyecanlıydım. O güne kadar hiç tost yememiştim. Tost nedir bilmiyordum...”

“Merhum babam Van Gevaş müftüsü iken halkıyla çok alakadar olur, işlerini hallederdi...”

“Bir müddet sonra minik bedeni bu zorluğu da taşıyamadı ve onu hastaneye yatırdılar...”

“Fazla üstelemedim… Kafam karışmıştı zaten… Flaş belleği alıp montun cebine koydum.”

“Aradan iki sene mi ne geçmişti. Bir gün o emlakçının, tanıdığım yeğenine rastladım.”

“Derken bizim emlakçı boynunu büküp geldi yanıma… Canı çok sıkkın gözüküyordu…”

”Adam delikanlıca dedi ki: Abi sen ne zaman alırsan gel bana haber ver, ben çıkarım...”

“Adamın söylediklerini duyunca beynimden vurulmuşa döndüm… Bir an şaka sandım…”

“Hiç yalan konuştuğunu duymadığım anneciğimin dualarıyla bu hizmetlere kavuştum...”

“Sadece iki kitap vardı. Biri Tam İlmihal Seâdet-i Ebediyye ve biri de Namaz Kitabıydı...”

“Bu millet maddi manevi pek çok deprem atlattı. Bugünleri de atlatacaktır inşallah...”

“Emanet selamı sahibine ulaştırmak için hocanın odasına gitti. İçeri girince şaşırmıştı!..”