Vehbi Tülek

Resûl-i ekrem Efendimiz, Hazreti Hasan ve Hüseyin'i ziyârete gider. İkisi de hastalanmıştı...

“Kaza, kader bilgisi, Allahü teâlânın kullarından sakladığı sırlardan biridir..."

"Eshâb-ı kiram, kâfirlere karşı şiddetlidirler. Fakat, birbirlerine karşı merhametli, yumuşaktırlar."

Cennette, peygamberler, sıddîklar, şehîdler ve sâlihlerle beraber olanlar...

İlim; insanı akla götürür, kim ilim öğrenirse akıllanır, ilim; nefsi, rûhu ihyâ eder (diriltir)...

Şeytan, Hazreti Âdem’e secde etmekle emrolununca; “Ben ondan üstünüm" diyerek kibirlendi.

"Ümmetimden, şirk üzere ölmeyen herkese Allah’ın izni ile şefaat edeceğim."

Peygamber efendimiz güler yüzlü idi. Tebessüm ederek gülerdi...

"Üzerinde kul hakkı olan, mahlûkların malına, ırzına dokunan, ölmeden önce helâlleşsin, ödesin!"

“Yâ Esma! Zevcin Ca’fer, Cebrâil ve Mikâil ile birlikte yanıma geldiler. Bana selâm verdiler."

İlim, pek yüksek bir kazançtır. Âlim, Allahü teâlânın isimlerinden bir isim; ilim ise sıfatlarından bir sıfattır.

Gıybet, en zemmedilen iş, en çirkin söz, en kötü bir huy, çetin azâba sebep olan bir hâldir.

"İnsanların yaptıkları işler, mezardaki tanımadıkları ölülere de bildirilir."

Kadınların dişleri zayıftır. Onlar için sakız, misvak yerine geçer. 

“Size bir kavim bildiriyorum ki, onların Allah katında mertebeleri benim gibidir."

"Kalbinin ürperdiği işi yapma! Nefsine uyma! Şüphe ettiğin işlerde kalbine danış!"

Velîlerin en yükseği Hazreti Ebû Bekir’dir. Sonra, en yükseği Hazreti Ömer-ül-Fârûk’tur.

"Allahü teâlâ; rahmetini tâat içinde, gadabını günahlar içinde, evliyâyı kulları içinde gizledi."

Gıpta güzel bir huydur. Ancak, dünyâ nimetleri için gıpta etmek tenzîhen mekrûh olur.

Farz üç kısma ayrılır: Bunlar da farzdan evvel farz, farz içinde farz, farzdan sonra farzdır...