Vehbi Tülek

"Annem sâliha bir hanım olup, Kur’ân-ı kerîmi ezberlemişti. Ayrıca dînî ilimleri de çok iyi bilirdi.”

Bir talebesi Ali el-Harîrî hazretlerine, hacca gitmek istediğini bildirdi. O da eline bir çanta verdi.

"İlmi arttığı hâlde zühdü artmayan kimsenin, Allahü teâlâdan uzaklığı artmıştır!"

"İlim öğretmek, sadaka vermek gibidir. Âlimden ilim öğrenmek, teheccüd namazı kılmak gibidir.”

“La ilahe illallah ehline kâfir demeyiniz! Bunlara kâfir diyenin kendisi kâfir olur.”

“Müminlerin haklarına riâyet, Allahü teâlânın haklarına riâyettendir.”

"Fıkıh kitabı okuyan mukallidler, âyetten ve hadîsden hüküm çıkarmak ihtiyâcından kurtulur."

"Âlimin, âlim olmayan âbide üstünlüğü, dolunayın diğer yıldızlara üstünlüğü gibidir."

“Âdem aleyhisselâmdan beri, her dinde bir vakit namaz var idi. Hepsinin kıldığı, bir araya toplanarak bize farz edildi."

Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: "Hikmet, kişinin şerefine şeref katar, köleyi yükselterek sultanlar meclisine oturtur."

Resûlullah Efendimiz daha Mekke-i mükerremede iken, Habeşistan’dan yirmi kadar Hristiyan ziyâretine gelir... 

“Bir mümin, kendisi için istediğini Müslüman kardeşi için de istemedikçe îmânı kâmil bir mümin olmaz.”

"Yâ Rabbî, bu seher vaktinde bana şifâ gönderdiğin gibi, bütün hastalara, seher vaktinde şifa gönder.” 

Ahmed Yemenî hazretleri bir gün saralı bir hastanın yanına geldi. Ona Yûnus sûresini okudu...

“Sizden birine, bilmediği bir şey sorulduğu zaman, bilmediğini itiraf etsin, utanmasın.”

“Allahü teâlânın rızâsı için birbirini, sevenlere, dünyâ ne kadar değersiz ve ehemmiyetsizdir.”

"Îmân bilgilerinden sonra ilimlerin en güzeli ve en üstünü, fıkıh ilmidir."

Meşakkat olunca, namazları vakitlerinden sonra kılmaya ve iki namazı cemetmeye de izin verilmiştir.

"Sen ilmi, bana âlim desinler diye öğrendin ve öğrettin, o ilimden sana ne fayda var?"

“Kıyâmette azâbı en şiddetli olanlar, peygamberlere, Eshâb-ı kirama ve Müslümanlara sövenlerdir.”