13.05.2008 - 01:00 | Son Güncelleme: 13.05.2008 - 01:00
MARFANA DİKKAT!
Kalp ve damar ile iskelet sisteminde ve gözde bazı anormalliklerle ortaya çıkan genetik bağ dokusu hastalığı olan marfan, Türkiyede yaklaşık on bin kişiyi tehdit ediyor.
AİLEDEN GEÇEN HASTALIK
> Cüneyt Bitikçioğlu
cuneyt.bitikcioglu@tg.com.tr
Kalp ve damar ile iskelet sisteminde ve gözde bazı anormalliklerle ortaya çıkan genetik bağ dokusu hastalığı olan marfan, Türkiyede yaklaşık on bin kişiyi tehdit ediyor.
Hastalığa yakalananların çoğu erken tedavi edilmezse 30lu yaşlarda hayatlarını kaybediyor.
Bu konuda Türkiyenin ilk marfan polikliniğini açan Sağlık Bakanlığı Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, toplumda bu konuda bilinci artırmak için bir kampanya başlattı.
Hastane Başhekimi Prof. Dr. İbrahim Yekeler, Ailede ana damar genişlemesi veya yırtılması vakaları, bel kemiği eğriliği, göğüs kemiğinde içeri çökme ve dışarı çıkma, eklemlerde aşırı esneklik olan ve en önemlisi ailede ani ölümler olan kişiler mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurmalıdır ifadesini kullanıyor. Yekelerin dikkat çektiği bir diğer konu da, hastalıkla ilgili yapılacak çalışma neticesinde daha önce genç yaşta kalp krizi ile öldüğü söylenen hastaların ölüm nedenlerinin marfan olabileceği gerçeği.
CERRAHİ TEDAVİ GEREKİYOR
Hastanenin Kalp ve Damar Cerrahisi Klinik Şefleri Doç. Dr. Fuat Bilgen ile Doç. Dr. Ergin Eren hastalıkla ilgili bilgi verdi. Doç. Dr. Fuat Bilgen, uluslararası kabul edilmiş rakamlara göre Türkiyede 8-10 bin kişinin marfan hastası olduğunu belirtti. Hastaların çoğunun genç yaşta ve ani ölümle kaybedilmiş olmasını kalpteki kanı alıp bütün vücuda dağıtan aort ana damarının yırtılması olarak gösteren Bilgen, Marfan hastalığı özellikle aortun kalpten çıktığı bölümde genişleme-balonlaşma ile başlar ve buna kapakçıklarda yetmezlik eşlik eder. Bu dönemde teşhis kolaydır ve cerrahi tedavi iyi sonuçlarla yapılabilir dedi.