Firavun mezarı açılıyor: Mısır'da 20 yıl süren Amenhotep’in restorasyonu son erdi

Mısır’daki tarihi Luksor şehrinde, Kral III. Amenhotep’in 226 yıl önce keşfedilen kraliyet mezarının 20 yıl süren restorasyonunda sona gelindi. 1799’da keşfedilen mezar, UNESCO ve Japon hükümetinin desteğiyle tamir edilerek bugün yeniden açılıyor.
Luksor kentindeki Krallar Vadisi’nde yer alan mezarın açılışı, Mısır Turizm ve Tarihi Eserler Bakanı Şerif Fethi tarafından, Luksor Valiliği ile Tarihi Eserler Yüksek Konseyi’nden üst düzey yetkililerin katılımıyla gerçekleştirilecek.
Yerel basında yer alan haberlere göre, 1799’da keşfedilen mezar, UNESCO ve Japon hükümetinin desteğiyle yaklaşık 20 yıl süren restorasyon ve bakım çalışmalarının ardından bugün yeniden ziyarete açılacak.
Bakan Fethi, Mısır medyasına yaptığı açıklamada, Kral III. Amenhotep’in mezarının açılışının, ülkenin mirasını koruma ve yaşatma konusundaki büyük çabalarını yansıtan global bir faaliyet olacağını söyledi.
Fethi, restorasyon projesinin antik Mısır sanatının, estetik ve mimari ihtişamını yeniden ortaya çıkardığını ifade etti.
KRAL III. AMENHOTEP MEZARININ ÖNEMİ
Kral III. Amenhotep, eski Mısır’ın 18. Hanedanlık döneminde hüküm süren en önemli imar ve inşa krallarından biri olarak kabul ediliyor.
Luksor Tapınağı’nın en önemli bölümlerini yaptıran Amenhotep'in, Karnak Tapınağı’na da önemli eklemeler yaptığı ifade ediliyor. Amenhotep'in en ünlü eserleri arasında Memnon Heykelleri’nin yanı sıra Mısır genelinde yer alan birçok anıt yapı ve heykel bulunuyor.
III. Amenhotep, Mısır'da MÖ. 1387-1348 yılları arasında hüküm sürmüştü. Amenhotep'in mezarı, göz alıcı süslemeleriyle dikkati çekiyor ve içinde (ölen kişinin bu dünyadan öbür dünyaya yolculuğunu anlatan kitap) İmi-Duat'tan metinler yer alıyor.

Mısır tarihi uzmanlarına göre, III. Amenhotep, XVIII. Hanedan’ın en güçlü hükümdarlarından biri. Arkeologlara göre onun mezarı, Yeni Krallık döneminde firavunlar için yapılan abidevi gömü geleneğinin gelişmiş bir örneğini temsil eder.
Mezar odaları ve dekorasyonlarında kullanılan ikonografi, dönemin dini anlayışını ve sanat üslubunu yansıtır. Özellikle Güneş kültü, Osiris inancı ve kraliyet gücüne dair sahneler, Amenhotep döneminde yayılan dini anlayışı gösterir.
OĞLU TEK TANRI DİNİNİ YAYDI
Amenhotep dönemi, Mısır’ın zenginliğinin ve diplomatik etkisinin en yüksek seviyeye ulaştığı bir dönemdir. Mezar ve çevresinden çıkan eserler, bu refahın arkeolojik delillerini sunar.
Ayrıca Amarna arşivlerinde görülen uluslararası diplomasiye paralel buluntular, onun dış ilişkilerdeki rolünü de ortaya koyar.
Amenhotep’in oğlu IV. Amenhotep (Akhenaton), Mısır’da bir tek tanrı inancı kurmaya çalışan firavundur. Bu yüzden , III. Amenhotep’in mezarındaki geleneksel ikonografi ile oğlunun başlattığı yeni tek Tanrı inancı arasındaki fark, arkeoloji açısından kritik bir geçiş dönemi belgesi niteliği taşır.
Mezar, 18. ve 19. yüzyılda Avrupalı araştırmacılar tarafından incelenir, sonraki kazılarla daha fazla bilgi ortaya çıkar. Buradan elde edilen buluntular, günümüzde hem Kahire’de hem de dünyanın çeşitli müzelerinde sergilenir. Bu durum da Batı arkeolojisinin Mısır’a olan ilgisinin artmasında önemli bir rol oynar.