CHP’nin Bilgi İşlem Sorumlusu Orhan Gazi Erdoğan tutuklandı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Ekrem İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütü’ne yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi raporuyla "İBB HANEM" isimli uygulama içerisinde tespit edilen 11 milyon 360 bin 412 İstanbul seçmenine ait seçim sandık verilerine İstanbul Büyükşehir Belediyesi uhdesinde bulunan birçok kişisel verinin eşleştirmesi yapıldığı belirlendi.

#r-1158358#

SANDIK VERİLERİNİ ÖRGÜTE AKTARMIŞ

Soruşturma kapsamında Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Yüksek Seçim Kurulu’ndan temin ettiği seçim sandık verilerini suç örgütü üyelerine verdiği de tespit edildi. CHP Bilgi İşlem Sorumlusu şüpheli O.G.E.

‘verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme’ ve ‘kişisel verilerin kaydedilmesi’

suçlarından dün gözaltına alındı.

TUTUKLANDI

CHP Bilgi İşlem Sorumlusu şüpheli O.G.E. savcılıktaki ifade işlemlerinin ardından tutuklama talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi.
Şüpheli O.G.E. Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

NE OLMUŞTU?

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, Ekrem İmamoğlu'nun elebaşı olduğu iddia edilen çıkar amaçlı suç örgütünün faaliyet ve eylemlerine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, söz konusu uygulama üzerinden 4,7 milyon kullanıcının kişisel verileri ile konum bilgilerinin iki ülkeye sızdırıldığının,

bu kullanıcıların kişisel verileri ile konum bilgilerinin "darkweb"te satışa çıkarıldığının, aynı uygulamada yer alan "İBB Hanem" isimli alt uygulamada 11 milyon vatandaşın sandık verilerinin işlenerek,

program dışına sızdırıldığının belirlendiği kaydedilmişti.

Bu tespitlerle ilgili olarak programlarda yönetici olan, İBB iştiraki şirketlerin de arasında olduğu 6 şirkette yöneticilik yapan, adı geçen örgüt yöneticileriyle ilişkisi tespit edilen 13 şüpheli ile firari örgüt yöneticisi

Murat Gülibrahimoğlu'nun şirketlerine naylon fatura kesme eylemlerine iştirak ettikleri anlaşılan 2 şüphelinin de aralarında olduğu toplam 15 şüpheli hakkında,

"kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek", "Vergi Usul Kanunu'na muhalefet" ve "Ekrem İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütüne üye olmak" suçlarından gözaltı kararı verildiği aktarılan açıklamada, zanlıların tamamının yakalandığı belirtilmişti.

Bu kapsamda gözaltına alınan 15 şüpheliden 6'sı tutuklanmış, hakimlik 9 şüpheli hakkında ise adli kontrol tedbiri uygulamıştı.

Gözde Nur Bayar
7 Kasım 2025
Gözde Nur Bayar
Türk Telekom geleceğin şehirlerini 5G ile inşa edecek

Nisan 2026’da geçiş yapılacak 5G teknolojisinin gücünden faydalanarak şehirlerin dijitalleşme sürecini daha da hızlandırmayı hedefleyen Türk Telekom, geleceğin şehirlerinin tasarlanmasında öncü rolünü sürdürecek. 

Türkiye’nin dijital dönüşümünün lideri Türk Telekom, yerel yönetimlerin dijitalleşme süreçlerine katkı sağlayan yeni nesil şehir dönüşümüne teknolojileriyle öncülük ediyor. Hayat kalitesi yüksek, sürdürülebilir ve daha erişilebilir şehirler inşa etmek amacıyla Türk Telekom tarafından “Yeni Nesil Şehirler” vizyonu ile başlatılan çalışmalarda kent sayısı 51’e yükseldi. Türk Telekom, 51 şehirde 119 kurumla yaptığı çalışmalarla akıllı ulaşım sistemlerinden, enerji yönetimine kadar birçok alanda verimliliği ve sürdürülebilirliği merkeze alan öncü projeler hayata geçiriyor.

"81 YENİ NESİL ŞEHİR, 5G İLE BİRBİRİNE BAĞLI BİR TÜRKİYE"

8 Kasım Dünya Şehircilik Günü öncesinde açıklamalarda bulunan Türk Telekom Pazarlama ve Müşteri Deneyimi Genel Müdür Yardımcısı Zeynep Özden, “Türk Telekom olarak dijital dönüşüme öncülük ederken, ‘insanı’ merkeze alan stratejimizle hayatın tüm alanlarına dokunan çalışmalara imza atıyoruz. “Yeni Nesil Şehirler” vizyonumuz kapsamında; teknoloji birikimimizi ulaşım, enerji, çevre, sağlık ve güvenlik gibi birçok alana aktardığımız verimlilik ve sürdürülebilirlik odaklı projeleri hayata geçiriyoruz. 51 ilde uyguladığımız akıllı şehir çözümleriyle verimliliği ve tasarrufu artırıyoruz. Günümüzde akıllı şehirler hem ekonomik hem de sosyal kalkınmanın temel unsurlarından biri. Şehirleri uçtan uca güçlü altyapımızla donatıyor, teknoloji ve dijitalleşmeyle ilişkilendirilebilecek her alanda ekonomik ve toplumsal fayda sağlayacak çalışmalara imza atıyoruz. Nisan 2026’da geçiş yapacağımız 5G’nin sunacağı avantajlarla birlikte, güçlü fiber altyapımız ve 5G’deki öncü çalışmalarımızın getirdiği deneyimle sensör ağları, otonom sistemler ve gerçek zamanlı veri paylaşımıyla şehir hayatını daha sürdürülebilir, erişilebilir ve konforlu hale getirmeyi hedefliyoruz. 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü’nü kutluyor, 81 Yeni Nesil Şehir, 5G ile birbirine bağlı bir Türkiye amacıyla çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi.

AKILLI ŞEHİR ÇÖZÜMLERİ İLE TASARRUF VE VERİMLİLİK ARTIYOR

Türk Telekom’un “Yeni Nesil Şehirler” vizyonu doğrultusunda akıllı şehir çözümleriyle uygulamalar birçok alanda tasarruf ve verimliliğe katkı sunuyor. Türk Telekom’un imar süreçlerinin dijitalleştirilmesi projesi kapsamında önemli ölçüde yakıt tasarrufu sağlanırken, kentlerde hayata geçirilen aydınlatma projeleri ile enerji tasarrufu elde ediliyor.  

 

Zeynep Erdivanlı
7 Kasım 2025
Zeynep Erdivanlı
Suları çekilen Eğirdir Gölü'nden alevler yükseldi! Çakmağı yakınca fark etti

Isparta

'nın Eğirdir ilçesinde bulunan ve Türkiye'nin en büyük tatlı su kaynaklarından biri olan Eğirdir Gölü, son dönemde yaşanan kuraklığın ardından bu kez sıra dışı doğa olayıyla gündem oldu. Göldeki su seviyesinin ciddi oranda düşmesiyle Altınkum Mahallesi'ndeki kayalık alanlarda

"alevlenme"

meydana geldi.

ÇAKMAĞI YAKINCA ALEV YÜKSELDİ

Göl çevresinde ailesiyle birlikte gezintiye çıkan Ahmet Şahan, suların çekildiği bölgede keskin bir koku fark etti.

Şahan, durumu anlamak için çakmağını yaktığında, kayanın yüzeyinden alev yükseldiğini gördü.

"NE OLDUĞUNU ANLAMADIM AMA YOĞUN BİR GAZ KOKUSU VARDI"

O anları anlatan Şahan,

"Suların çekilmesiyle adanın etrafında geziniyorduk. Ne olduğunu anlamadım ama yoğun bir gaz kokusu vardı. Çakmağımı çaktığımda kayanın alev aldığını gördüm. Bu durum beni hem şaşırttı hem de endişelendirdi. Muhtemelen yanıcı bir gaz çıkışı söz konusu. Bölgede inceleme yapılması gerekiyor."

ifadelerini kullandı.

TAHMİNLER METAN GAZI OLDUĞU YÖNÜNDE 

Olayın ardından, çevredeki vatandaşlar durumu yetkililere bildirdi.

İlk değerlendirmelere göre, göl tabanındaki organik maddelerin çürümesiyle oluşan metan gazının yer yer yüzeye sızmış olabileceği tahmin ediliyor.

Ancak şu ana kadar resmî bir açıklama yapılmadı.

JEOLOJİK VE ÇEVRESEL İNCELEME BAŞLATILACAK

"Yedi renkli göl"

olarak bilinen Eğirdir Gölü, son yıllarda kuraklık, azalan yağışlar ve yoğun tarımsal sulama nedeniyle ciddi su kaybı yaşadı. Göldeki çekilme sonucu, daha önce su altında kalan bölgelerde yeni adacıklar ve geniş kumsal alanlar oluştu. Olayın ardından bölge halkı, hem gölün ekolojik yapısına hem de güvenliğe ilişkin endişelerini dile getirdi.

Yetkililerin, söz konusu bölgede jeolojik ve çevresel inceleme başlatması bekleniyor.

#r-1156503#

Abdullah Aydemir
7 Kasım 2025
Abdullah Aydemir
SARSILMAZ, 'Bir ordu için yeter' sözünü global arenaya taşıyor

Türk savunma sanayi şirketlerinden SARSILMAZ, küresel büyüme vizyonu doğrultusunda Asya pazarındaki etkinliğini artırmaya devam ediyor. 10-13 Kasım 2025 tarihleri arasında Tayland’ın başkenti Bangkok’ta gerçekleştirilecek olan D&S 2025 (Defense & Security) fuarına katılacak olan SARSILMAZ, bölgenin askeri ve sivil ihtiyaçlarına cevap veren ürün gamıyla dikkatleri üzerine çekmeye hazırlanıyor.

Güneydoğu Asya’da Türkiye’nin köklü ilişkileri olan ülkeler arasında yer alan Tayland hem bölgesel güvenlik mimarisindeki yeri hem de gelişmekte olan sivil/askeri pazar kapasitesiyle SARSILMAZ için yüksek potansiyele sahip bir bölge olarak öne çıkıyor.

SARSILMAZ, D&S 2025'TE

D&S 2025 kapsamında SARSILMAZ, yeni nesil ürünlerinden oluşan kapsamlı bir portföyle sahnede olacak. Fuar süresince SAR 127 MT, SAR 762 MT, SAR 56, SAR 39, SAR 109T gibi makineli tüfek ve piyade silahlarının yanı sıra SAR9, B6, K2 45 ve K12 Sport gibi tabanca çözümleri de yer alacak.

Fuarda sergilenecek ürünler arasında, muharebe sahasında ihtiyaç duyulan yüksek ateş desteğini sağlayan SAR 127 MT, Türkiye’nin makineli tüfek ihtiyacına yerli mühendislik çözümü sunan SAR 762 MT ve kullanıcı dostu tasarımıyla öne çıkan SAR 56 yer alıyor. Meskûn mahal operasyonları için geliştirilen orijinal yapısıyla SAR 109T, “Türkiye’nin Orijinal Yerli Tabanca Projesi”nin açık ara birincisi olan SAR9, SARSILMAZ’ın ilk polimer gövdeli tabancalarından B6 ve yüksek şarjör kapasitesiyle dikkat çeken K2 45 modeli, ürün gamındaki çeşitliliği gözler önüne seriyor. Sportif atıcılık alanında ise, özel olarak geliştirilen K12 Sport serisi, hassasiyet ve dengeyi bir arada sunarak profesyonel kullanıcılara hitap ediyor.

Bu silah sistemleri, SARSILMAZ’ın sahada güvenilirlik, ergonomi ve yüksek performans odaklı mühendislik anlayışını profesyonellere tanıtacak. SARSILMAZ bir yandan Tayland ve çevresindeki yeniden şekillenen savunma ihtiyaçlarına çözümler önerirken, diğer yandan yerel ortaklıklarla sürdürülebilir modeller kurmayı da hedefliyor. Fuarda ağırlıklı olarak ülke temsilcileri ve askeri heyetlerle görüşmeler yapmayı planlayan SARSILMAZ, potansiyel iş birlikleriyle birlikte yeni satış kanallarının kapılarını açmayı planlıyor. 

YÜKSEK TEKNOLOJİ, YERLİ MARKA, GLOBAL GÜÇ

SARSILMAZ Ar-Ge merkezlerinde geliştirilen yenilikçi sistemler şirketin küresel rekabetteki gücünü artırıyor. Güvenlik güçlerinden alınan geri bildirimlerle sürekli geliştirilen silahlar gerek kullanıcı dostu tasarımları gerekse modüler altyapılarıyla hem konvansiyonel ordular hem de özel kuvvetler için uygun çözümler sunuyor.

Küresel ihracatı geliştirme stratejisi doğrultusunda, Asya pazarında kurumsal varlığını güçlendirmeyi hedefleyen SARSILMAZ, yeni dağıtım ağları oluşturmak ve uzun vadeli ekonomik modellerle büyümek için Tayland’daki fuarı önemli bir imkân olarak ele alıyor.  D&S 2025, SARSILMAZ’ın Güneydoğu Asya’daki kurumsal varlığını güçlendirmek için stratejik bir adım olmanın ötesinde; Türkiye’nin savunma sanayi kabiliyetlerinin de bölgeye aktarılması açısından bir güç gösterisi niteliği taşıyor. “Bir ordu için SARSILMAZ yeter” anlayışıyla hareket eden şirket, ileri mühendislik altyapısını ve çözüm odaklı vizyonunu Tayland sahnesine taşımaya hazırlanıyor.

Mahmut Ekinci
7 Kasım 2025
Mahmut Ekinci
Milli İstihbarat Akademisi’nden Somali raporu: Türkiye’nin enerji planı Afrika’da devreye girdi

Milli İstihbarat Akademisi (MİA)

, Türkiye ile Somali arasındaki stratejik ortaklığın son 15 yılda kazandığı derinliği ele alan "Türkiye-Somali İlişkileri: Çok Boyutlu Bir Ortaklık Modeli" başlıklı raporu yayımladı.

#r-1157600#

15 YILLIK STRATEJİK ORTAKLIK

111 sayfadan oluşan raporda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2011’de Mogadişu’ya gerçekleştirdiği ziyaretin Türkiye-Somali ilişkilerinde dönüm noktası oluşturduğuna değinildi.  O tarihten bu yana ilişkiler, insani yardım ekseninden çıkıp güvenlik, ekonomi, enerji ve altyapı alanlarında çok katmanlı bir stratejik ortaklığa dönüştü.

MİA raporuna göre Türkiye, Somali’de kriz dönemlerinde sahaya inen bir aktör değil, kalıcı kurumsal varlık inşa eden bir güç haline geldi.

 

ASKERİ VE GÜVENLİK İŞ BİRLİĞİ

TÜRKSOM Askeri Eğitim Üssü’nde binlerce Somali askerine eğitim verilerek yerel güvenlik kapasitesi artırıldı. Türkiye’nin askeri danışmanlık, istihbarat paylaşımı ve donanım desteği, Somali’nin egemenlik kapasitesini güçlendirdi.

2024’te imzalanan Çerçeve Anlaşma kapsamında Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), Somali açıklarında üç blokta petrol ve doğal gaz arama faaliyetlerine başladı.

MAVİ EKONOMİ VE ENERJİ ALANINDA ORTAKLIK

Somali’nin enerji arz güvenliğini destekleyen güneş-dizel hibrit sistemli mikro şebeke projeleri, Türk mühendisliğinin teknik katkısıyla geliştirildi. 2018’deki Mutabakat Zaptı (MoU) çerçevesinde Türk balıkçı teknelerine Somali sularında yasal avlanma hakkı tanındı ve "mavi ekonomi" ekseninde yeni bir stratejik iş birliği alanı doğdu.

TÜRK KURUMLARI SAHADA

TİKA, AFAD, Türk Kızılay, YTB, Yunus Emre Enstitüsü ve Türkiye Maarif Vakfı gibi kurumların koordineli çalışmalarıyla sağlık, eğitim, ulaştırma ve gıda alanlarında somut kalkınma desteği sağlandı. Recep Tayyip Erdoğan Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Aden Abdulle Havalimanı ve Somali Parlamentosu gibi altyapı projeleri, Türkiye’yi bölgedeki en görünür kalkınma ortağı konumuna taşıdı.

DİPLOMATİK ÇÖZÜMDE "ANKARA SÜRECİ"

Etiyopya ile Somaliland arasında 1 Ocak 2024’te imzalanan Mutabakat Muhtırası sonrasında yaşanan kriz, Türkiye’nin arabuluculuğunda başlatılan "Ankara Süreci" sayesinde diplomatik zeminde çözüldü. Türkiye’nin profesyonel ve dengeli diplomasi anlayışı, Doğu Afrika’da istikrarın yeniden tesis edilmesine katkı sağladı.

Muzeyyen Bıyık
7 Kasım 2025
Muzeyyen Bıyık
Zonguldak'taki cinayette flaş gelişme! Fuhuş çetesi yalan çıktı, olayın aslını muhtar açıkladı

Olay, 1 Kasım'da Zonguldak'ın Çaycuma ilçesi Coburlar Köyü'nde meydana geldi. İddiaya göre köy kahvesine gelen emekli polis Okan Özcan (32), bir anda elindeki av tüfeği ile etrafa ateş açmaya başladı. Tüfekten çıkan kurşunlarla kahvede bulunan Kasım Özcan, Aydın Özbakış, Gökhan G. (39) ve Hüseyin G. (67) yaralandı.

Kasım Özcan

2 KİŞİ CANINDAN OLDU

Çevredekilerin haber vermesi üzerine olay yerine sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Yaralılar ambulanslarla hastaneye götürülürken, ağır yaralanan Kasım Özcan ve Aydın Özbakış yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

#r-1157930#

Okan Özcan

TESLİM OLAN ZANLI TUTUKLANDI

Kahvehane baskınından sonra kaçan zanlı Okan Özcan, Çaycuma Adliyesi'nde tanıdığı bir polise teslim oldu. Hayatını kaybeden Özcan ve Özbakış'ın cenazeleri, köyde düzenlenen töreninin ardından toprağa verildi. Zanlı Okan Özcan ise çıkarıldığı mahkeme tarafından "tasarlayarak adam öldürme" suçundan tutuklandı.

Siyami ve Sevim Özcan

EVLATLIK OLDUĞUNU SENELER SONRA ÖĞRENMİŞ!

Katil zanlısı Okan Özcan'ın 32 yıl önce Siyami ve Sevim Özcan çifti tarafından evlatlık alındığı, durumundan 13 yaşında haberdar olunca ailesiyle husumet yaşamaya başladığı iddia edildi.

GÖRGÜ TANIKLARI DEHŞET ANLARINI ANLATTI

Saldırı sırasında kahvede bulunan ve olaydan yara almadan kurtulan görgü tanığı Emrah Yıldırım, yaşananları anlattı. Katil zanlısının profesyonel bir şekilde ileri geri hareket ederek tüfeği ateşlediğini anlatan Yıldırım, şöyle dedi:

"Olay gecesi arkadaşlarımla birlikte içeride oyun oynuyorduk. Bir anda bir patlama sesi duydum. Biz genellikle kendi aramızda şakalaşır, birbirimize torpil atarız; bu yüzden önce şaka sandım. Ayağa kalktığımda tüfeğin namlusunu gördüm. İlk olarak Kasım Özcan’ın yere düştüğünü, ardından Aydın Özbakış’ın vurulduğunu gördüm. Gökhan arkadaşım beni kendine doğru çekti ve ikimiz birlikte yere yattık. O sırada içerideki diğer arkadaşlarımın da yere kapandığını fark ettim.

Bir süre sonra ayağa kalktım, sandalyeyi atmaya yeltendim ama masaya takıldım. Zanlının profesyonelce, adım adım ilerleyerek ve geri geri hareket ederek dışarı çıktığını gördüm. Hemen ardından dışarı çıktığımda, geldiği aracı yolun ortasına çekip hızla uzaklaştığını fark ettim.

Daha sonra yaralı arkadaşlarıma yardıma koştum. Komşulardan ip ve örtü istedim; Aydın Özbakış’ın yarasına tampon yaptık, Gökhan Göktaş’ın ayağına ip bağladık. Ardından 112’yi arayarak yardım istedik.

Hiçbir şey sormadan, doğrudan ateş etmeye başladı.

Tüfek sesinin yankısı hâlâ kulaklarımızdan gitmiyor. Yaşadığımız travma kolay atlatılacak gibi değil. Babam gibi sevdiğim bir insanı, kardeşim dediğim bir insanı kaybettim. Bu acının tarifi yok.

Ben şahsen onunla bir husumet yaşamadım, ama arkadaşlarımın aralarında bir gerginlik olduğunu sonradan öğrendim."

"'FUHUŞ ÇETESİ' İDDİALARI RAHATSIZ EDİYOR"

Köy Muhtarı İlkay Günsan, yaşanan olayın şokunu yaşadıklarını ve zanlının iddialarından rahatsızlık duyduklarını ifade etti. Adaletin yerinin bulmasını istediğini söyleyen Günsan şunları söyledi; 

"1 Kasım akşamı köyümde istenilmeyen bir olay yaşadım. İki tane ölüm, iki tane de yaralı var. Acımız büyük. Gerçekten. Hani köyümün bu katilin bu şekildeki iddialarıyla anılmasını kesinlikle istemiyorum. Kelimelerim boğazıma düğümleniyor. Gerçekten acı bir olay. Hiçbir sebep neden olmadan böyle bir katliam yapması bunca insanların yardımcı olmasına rağmen bunu yapması. Hiçbir anlam veremedik. Veremiyoruz. Bir şeyler konuşuluyor, deniliyor. Bazı nedenleri, ailevi sorunları olduğu söyleniyor. Bunları ben yaşadım. Babası tarafından uzaklaştırma kararı alındı. Evlatlıktan reddedilme pozisyonuna geldi. Biz elimizden geldiği kadar yardımcı olduk. Ne sıkıntısı varsa tedavi edilmesi gerekiyorsa tedavi yöntemlerine başvurabilirdik ama yapamadık. Vicdanen rahatsızım. Köyümün bu şekilde isminin ‘fuhuş çetesi' diye anılmasından çok rahatsızım. Aile, acımız büyük. Aileler, üçer tane evlat öksüz kaldı. Adaletin yerini bulmasını tecelli etmesini umarım"

"HER ŞEYİ PLANLAMIŞ"

Zanlı Okan Özcan'ın annesi Sevim Özcan (69), oğlunun olaydan önce yanına gelerek "fuhuş" iddialarını dile getirdiğini söyledi. Kendisinden habersiz gizlice Okan Özcan tarafından konuşmaların videoya kaydedilip sosyal medya hesabından paylaşmasını da sonradan öğrenen Sevim Özcan, şöyle devam etti:

"Bilmiyordum ben onu. Haberim yoktu video alındığından. Her şeyi planlı yapmış o. Ben bilmiyordum. Eve yanıma geldi oğlum. Babam ‘seni satıyor' dedi. Kasım Özcan için ‘fuhuş yapıyor bilmiyor musun' dedi. Öyle öyle her şeyi konuştu. Bizi ‘reddediyormuşsunuz. Mahkemeyi geri çekin. İmza atacağız pazartesi günü' dedi. ‘Tamam' dedim ben. Karnının aç olup olmadığını sordum, ondan sonra kalktı gitti."

"EVLAT BU NASIL BİR ŞEY YA?"

Zanlıyı evlatlıktan reddetmek için dava açan baba Siyami Özcan, evlatlık edindikleri Okan Özcan’ın annesine dahi şiddet uyguladığını ve kendisini öldürmeye kalkıştığını iddia etti. Bir gün oğlunun kendisine saldırdığını, boğulmak üzereyken eşi Sevim Özcan’ın araya girip hayatını kurtardığını belirten Siyami Özcan, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:

“Evlat bu nasıl bir şey ya? Anasına, babasına böyle davranan evlat olur mu? Böyle bir şey kabul edilemez. Boğuyordu, ‘nefes alamıyorum’ diyorum, daha da bastırıyordu. Kedilerimiz vardı, onları çok severdi ama sonradan onlara bile kötü davranmaya başladı. ‘Bırak oğlum’ diyoruz, dinlemiyor. Her taraf pislik içindeydi. Evde sigara içmek yasaktı çünkü biz KOAH hastasıyız, ama o buna bile aldırmazdı. Bizi ne anne ne baba olarak görürdü. Son zamanlarda sürekli hakaret ediyor, küfrediyordu. Evde huzur kalmamıştı. Mecburen uzaklaştırma kararı aldırdım, 4-5 ay uzak tuttuk. Zaten evlatlıktan reddetmek için avukata başvurmuştum, dava son aşamadaydı.

"32 SENE BOYUNCA BAKTIM"

Adaletin yerini bulmasını istiyorum. En ağır cezayı alsın, bir daha dışarı çıkmasın. Nasıl 32 sene boyunca buna bakmışım, hizmet etmişim inanamıyorum. Çok nankör, vicdanı yok, insanlık duygusu yok. Böyle birine ‘insan’ denemez. Beni öldürmeye kalktı, sırf onu reddettim diye. Böyle birinin babası olmaktan utanç duyuyorum. Bu kadar vicdansızlık olur mu?”

#r-1157045#

"HEDEF GÖZETMEKSİZİN ATEŞ AÇTI"

Saldırıda iki akrabası yaralanan Hüseyin Göktaş, olayın bir anda gerçekleştiğini belirtti. Olay anına şahitlik eden Göktaş, “O akşam maç vardı. Maçı izlerken aniden içeri bir katil girdi ve tetiği birdenbire çekti. Beş kişiyi hedef gözetmeden vurdu. İkisi içeride, ikisi dışarıdaydı. Ölen

Kasım Özcan

 dışarıya yürüyerek çıktı. Benim kardeşim olan Hüseyin Göktaş da dışarı çıktı; kolu kopmak üzereydi. İçerideki yeğenimin diz kapağı parçalanmıştı. Yanında Aydın Özbakış, yani diğer yeğenimiz vardı; o da ağır yaralanmıştı ve ölmek üzereydi. Katil hiçbir şey söylemeden içeri girer girmez tetiği çekti. Sonrasında biz sağa sola kaçtık. Olayın ne olduğunu anlamak mümkün değildi; her şey 5-6 saniye içinde gerçekleşti” şeklinde konuştu.

"CİNAYETİ MEŞRULAŞTIRMAYA ÇALIŞIYOR"

Öldürülen Kasım Özcan'ın oğlu K.Ö., zanlının eski polis olduğunu, ailesine şiddet uyguladığını ve saldırıyı planladığını iddia etti. K.Ö., zanlının "fuhuş" iddialarının cinayeti meşrulaştırma çabası olduğunu savundu. K.Ö., şöyle dedi:

"Katil, daha önce bir evlilik yapmış ve eşine şiddet uyguladığı için evliliği sonlanmıştır. Daha sonra polislikten emekli olmuştur; emekliliği ve ailesi hakkında kesin bir bilgimiz yok. Emekli olduktan sonra Ankara’daki evinden ayrılarak köye, ailesinin yanına taşınmış ve kedileriyle birlikte yaşamaya başlamıştır.

Bundan sonra ailesine sürekli baskı uygulamış, maddi sorunlarını öne sürerek ailesinden arsalarını satmalarını ve parayı kendisine vermelerini istemiştir. Bu durum birkaç kez tekrarlandıktan sonra, ailesi parayı vermeyince şiddete başvurmuştur. Hatta bir kez Siyami Özcan’ı boğarak öldürmeye teşebbüs etmiştir. Bunun üzerine ailesi kendisinden uzaklaşmaya karar vermiş ve uzaklaştırma kararı almıştır. İki ay süren uzaklaştırma kararı yakın zamanda sona ermiştir. Babası Siyami Özcan, kararı uzatmak istemiş ancak mahkeme bunu reddetmiştir.

Kasım Özcan, yaşlı olan Siyami ve Sevim Özcan’ı zaman zaman hastaneye götürdüğü için katil kin beslemeye başlamış ve bunu Kasım Özcan’a da söylemiştir. Kasım Özcan, çevresindekilere yardım ettiği gibi katile de destek olmuştur. Olaydan kısa süre önce katil, kedilerini internetten satarak internet üzerinden silah satın almış ve silahın çalışıp çalışmadığını kontrol etmek için evde atış talimi yapmıştır; bu durum çevrelerce duyulmuştur. Olay günü ise katilin arabayı kiralayıp planlı bir şekilde keşif yaptığı düşünülmektedir.

Eski polis olan katil, cinayeti planlı hâle getirmek için annesinin hipnozla yönlendirildiğini öne sürmüştür; ancak annesi bu iddiayı reddetmektedir. Köy muhtarı İlkay Günsel ve çevreler de bu iddiayı kesinlikle reddetmektedir. Biz, böyle acılı bir dönemde açıklama yapmak istemezdik; ancak katilin kendini aklamaya yönelik mesnetsiz iddiaları, bizim açımızdan rahatsız edicidir.

Tutuklanan zanlı Okan Özcan’ın iddianamesinin mahkemece kabul edilmesinin ardından yargılanmasına başlanacak. Aileler ve köy halkı, zanlının en ağır cezayı almasını ve adaletin yerini bulmasını bekliyor."

Sevda Altunbaş
7 Kasım 2025
Sevda Altunbaş
Bu otomobillere ilgi azalıyor! İşte satışları en çok düşen markalar 

TÜRKİYE GAZETESİ/Ö. Faruk Bingöl-

Türkiye’de

otomobil

satışları bu yılın ilk 10 ayında 833 bin 382 adede ulaşırken; Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği tarafından açıklanan verilere göre, satılarda geçen yılın aynı dönemine göre %10,98’lik yükseliş yaşandı.

Markalar bazında satışlara bakıldığında ise Ocak-Ekim 2025 döneminde pazardaki büyümeye karşılık, bazı markaların satışlarında düşüş yaşandı.

#r-1158239#

SATIŞLARI EN ÇOK DÜŞEN MARKALAR

10 aylık dönemde toplam satışları 2 bin adet ve üzerinde olan markalara bakıldığında, oransal olarak satışları en fazla gerileyenler şöyle sıralanıyor:

1-Chery

: 24 bin 559 adet (%-51,67)

2-Honda

: 12 bin 991 adet (%-36,53)

3-Dacia

: 19 bin 207 adet (%-32,81)

4-Seat

: 6 bin 299 adet (%-29,07)

5-Fiat

: 59 bin 645 adet (%-12,21)

6-Ford

: 20 bin 878 adet (%-8,51)

7-Suzuki

: 4 bin 727 adet (%-8,46)

8-JEEP

: 2 bin 663 adet ((%-3,76)

9-Skoda

: 33 bin 533 adet (%-1,63)

ÇİNLİ MARKALAR YER DEĞİŞTİRDİ!

Bu yılın ilk 10 aylık döneminde Çinli elektrikli otomobil devi BYD, satışlarını yaklaşık 20 kat artırarak dikkat çekmişti. Satışları en fazla gerileyenler listesinde de ilk sırada Çinli Chery yer aldı. Geçen yılı 10 ayında 50 bin adedin üzerinde satışa ulaşan Chery, bu yıl yarı yarıya düşüş yaşıyor.

Bir başka Uzak Doğulu Honda da satışlarda ivme kaybı ile dikkat çekiyor.

#r-1158201#

FİAT ÇOK SATSA DA…

Fiyat avantajı da sunan Bursalı otomobil üreticisi Fiat, en çok satan markalar arasındaki yerini koruyor. Ancak markanın bu yılki anahtar teslimlerinde ilk 10 ayda gerileme dikkat çekiyor.

Türkiye’de en çok satan Renault Grup markası olmasına rağmen Dacia’da da bu yılın ilk 10 ayında satışlarda 9 bin 377 adet düşüş gözlemleniyor.

Pazardan %4 civarında pay alan Skoda en az kayıpla öne çıkarken, ‘ticari’de iddialı olan Ford’da da otomobil satışları %8,5 geriledi.

Ömer Faruk Bingöl
7 Kasım 2025
Ömer Faruk Bingöl
Ayvalık zeytinyağına Japon dokunuşu! Tadım uzmanı üç ilçeyi birbiriyle harmanladı

Biri Türkiye'de, diğeri Japonya'da zeytinyağını dünya mutfaklarına taşımayı amaçlayan iki girişimci Bahar Alan ve Hiromi Nakamura bir araya gelerek kültürler arası işbirliği sağladı.

2017'de kurduğu marka için zeytinlik alan Türk girişimci, başladığı yolculukta, zeytin yetiştirmeye, üretmeye ve çıkardığı marka ile ödüller almayı başardı.

#r-1157212#

Japon şef ve zeytinyağı tadım uzmanı Hiromi Nakamura, Bahar Alan'ın daveti üzerine Türkiye'ye geldi.

Nakamura 

Ayvalık'ta

yaptığı açıklamada, Japonya'da genellikle susam yağı ve soya yağı kullanılsa da sağlıklı beslenme ve Akdeniz diyetiyle zeytinyağına olan ilginin son yıllarda çok arttığını söyledi.

"ÇOK KATMANLI BİR TAT PROFİLİ"

"Uluslararası tadım yarışmalarında jüri üyeliği yaparak farklı bölgelerin zeytinyağlarını değerlendirme fırsatı buldum" diyen Japon şef, "ChefBlend'in özel zeytinyağını oluştururken Trilye, Ayvalık ve Memecik zeytinlerini bir araya getirdik. Her biri farklı özelliklere sahip.

Trilye'nin yoğun meyvemsiliği, Ayvalık'ın dengeli yapısı ve Memecik'in baharatlı karakteri

birleşerek çok katmanlı bir tat profili oluşturdu. Bu yağ, hem Japon hem de Akdeniz mutfağında rahatlıkla kullanılabilecek şekilde tasarlandı." dedi.

JAPONYA'DA TÜKETİCİNİN ZEYTİNYAĞI TERCİHİ FARKLI 

Japonya'nın dünyanın en büyük zeytinyağı ithalatçılarından biri haline geldiğini belirten Nakamura, ülkesindeki zeytinyağı kullanımını şu sözlerle anlattı:

"Japon mutfağında geleneksel olarak susam yağı kullanılsa da, zeytinyağının sağlık açısından sunduğu faydalar ve hafif aroması onu Japon mutfağına daha uyumlu hale getirdi.

Son yıllarda Japon mutfağında zeytinyağı kullanımı da oldukça çeşitlendi. Geleneksel tariflere eklenerek yeni tatlar keşfediliyor.

Örneğin, sashimi ve deniz ürünlerinde, soya sosunun yerine hafif bir zeytinyağı gezdirerek daha rafine bir tat elde ediliyor.

Tempurada, kızartmalar için genellikle kanola, susam yağı kullanılırken, daha hafif bir doku için zeytinyağı tercih edilmeye başlandı. Ramen ve çorbalarda birkaç damla natürel sızma zeytinyağı eklenerek aroma derinliği artırılıyor."

"TÜRK MUTFAĞI DERİN AROMALARIYLA ÖNE ÇIKIYOR"

Nakamura, Türkiye'yi çok sevdiğini ve Türk zeytinyağlarını beğendiğini belirterek, "Türkiye dünyadaki en büyük zeytin üreticilerinden biri ve çok değerli yerel zeytin çeşitlerine sahip. Trilye, Memecik, Ayvalık gibi çeşitler gerçekten benzersiz aromalar sunuyor." ifadelerini kullandı.

Japon ve Türk mutfağı arasında bir gastronomik köprü kurulabileceğini belirten Nakamura, "Zeytinyağı, iki mutfağı da birleştiren harika bir unsur. Japon mutfağı saflık ve sadeliğe önem verirken, Türk mutfağı derin aromalarıyla öne çıkıyor. Bu iki yaklaşım birleştiğinde gerçekten benzersiz tatlar ortaya çıkabilir. Önümüzdeki yıllarda bu iki mutfak arasında daha fazla işbirliği olacağını düşünüyorum. Zeytinyağı, global mutfaklarda daha fazla yankı uyandırıyor." değerlendirmesinde bulundu.

TÜRK ZEYTİNYAĞI HAK ETTİĞİ DEĞERİ BULAMIYOR

New York Uluslararası Zeytinyağı Yarışması ve uluslararası pek çok yarışmada altın madalya alan Bahar Alan, "Türkiye'de 100 civarında zeytin çeşidi var, fakat ülkemizde ticari olarak kullanılmayan zeytin çeşidi çok daha fazla" diyerek şunları söyledi:

"Geçen yıl Chef Blend'i yapmaya başladık. Kendi sevdiği zeytinyağları ile Japonların tat profiline uygun bir karışım yaptı. Türk zeytinyağını dünyada tanıtmak önemli. Maalesef İtalyan ve İspanyolların gerisindeyiz, Türk zeytinyağı hak ettiği değeri bulamıyor. Son 10 yılda güzel zeytinyağları da üretiliyor. İyi ve kaliteli Türk zeytinyağları, markalaşmalarına verilecek desteklerle çok daha iyi noktaya taşınacaktır." diyor.

Alan, antioksidan deposu bir meyve olan zeytinyağında polifenol değerinin 100 gramda en az 250 mg olmasının faydalı olduğunu, 8 yıllık üretim sürecinde bu sene rekor kırarak 1054 polifenol değerini gördüklerini ve çok mutlu olduklarını sözlerine ekledi.

Ali Tüfekçi
7 Kasım 2025
Ali Tüfekçi
CHP ile şehirler geriye gidiyor! Yeni yol haritası belirleniyor

EMRAH ÖZCAN ANKARA -

AK Parti Çevre ve Şehircilik Politikaları Başkanlığı,

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğa

n’ın katılımıyla 11-12 Kasım’da “Medeniyetimizde Şehir ve Mekân” temalı Şehircilik Zirvesi düzenleyecek. Şehircilikte yeni vizyon, kentsel dönüşüm ve gelecek nesillere bırakılacak şehir mirasının masaya yatırılacağı zirvede iki gün boyunca alanında uzman akademisyenler, siyasetçiler, bürokratlar ve teşkilat mensupları şehircilikte yeni dönemin yol haritasını belirleyecek. Çalıştayın sonunda hazırlanacak sonuç bildirgesi kamuoyu ile paylaşılacak.

#r-1158205#

Konu hakkında konuşan Çevre ve Şehircilik Politikaları Başkanı Sevilay Tuncer,

“Zirvede konut ihtiyacı, çevre sorunları, ulaşım ve trafik gibi kronik meseleler de ele alınacak, bu alanlarda kalıcı çözüm önerileri sunulacak. Kentsel dönüşüm süreci kapsamlı biçimde ele alınacak”

dedi.

Türkiye’de 70-80 yıllık kemikleşmiş problemleri AK Parti’nin çözdüğünü hatırlatan Tuncer, “Kâğıt üzerinde imar planı yapmak, kentin fiziksel büyümesine izin vermek kolaydır; ancak sağlıklı şehirleşme vizyon, emek ve güçlü altyapı yatırımları gerektirir. Konut ve sanayi yatırımları artarken, ulaşım ve altyapı kapasitesi aynı ölçüde geliştirilmezse, şehirlerimiz yaşanmaz hâle gelir.

Bugün, başta Ankara ve İstanbul olmak üzere; mevcut sistemi işletemeyen, geçmişten gelen yatırımları koruyamayan bir anlayışa hep birlikte şahitlik ediyoruz. Benzer sıkıntıları Bursa, Balıkesir, İzmir gibi büyükşehirlerde de gözlemliyoruz.

CHP’li belediyelerin şehirlerin temel problemlerine karşı duyarsızlığı, şehirlerimizin geri gidişine neden olmaktadır” diye konuştu.

#r-1158202#

Cüneyt Akçatepe
7 Kasım 2025
Cüneyt Akçatepe
Hasta olduğu iddia edilen Mehmet Şimşek'ten açıklama! Vergi affı gelecek mi?

 

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek

, yapılandırmanın vergi uyumunu bozduğunu belirterek,

"Eğer mükellefimiz bilançosunu, gelir tablosunu sunup zorda olduğunu gösterirse memnuniyetle taksitlendirme yaparız. Bunun için bir yasal düzenleme gündemimizde yok."

dedi.

Şimşek, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının 2026 yılı bütçe görüşmelerinin ardından milletvekillerinin sorularını cevapladı.

Deprem bölgesinin ihyasının en büyük öncelik olduğu dile getiren Şimşek, 2025 fiyatlarıyla bugüne kadar 3,6 trilyon lira, yani 90 milyar doların üzerinde bütçeden tahakkuk bazlı harcamanın söz konusu olduğunu aktardı.

Şimşek, Kahramanmaraş merkezli deprem afetinin hemen ardından bölgede her türlü tedbiri hayata geçirdiklerine değinerek, "Mücbir sebep haline ilişkin yasa geçen sene biliyorsunuz değiştirildi ve uzatıldı. Biz uzatma imkanlarının tümünü kullandık, dolayısıyla 30 Kasım'da sona erecek. Ama şunun altını çizmek istiyorum, birincisi, depremden etkilenenler, etkilendiklerini kanıtlarlarsa mücbir hali sona erse dahi mücbir halden yararlanacaklar. İkinci konu, teminat konusunda bir kolaylığa gittik, 250 bin liraya kadar teminat şartını kaldırdık." diye konuştu.

VERGİ AFFI ÇIKACAK MI?

Milletvekillerinin vergi affına ilişkin sorularını de cevaplayan Şimşek, şunları söyledi::

"Geçtiğimiz dönemlerde düzenlemeler yapıldı. Düzenlemelerde genelde vergi asıllarında herhangi bir indirim veya silinme olmadı. Sadece gecikme faiz ve zamları enflasyon oranında güncellendi. Yapılandırmanın vergi uyumunu bozduğu çok net. Eğer, mükellefimiz bilançosunu, gelir tablosunu sunup zorda olduğunu gösterirse memnuniyetle taksitlendirme yaparız. Bu anlamda yapılandırma zordaki herkese açık. Bunun için yasal düzenleme gündemimizde yok. Vergisini zamanında ödemeyeni ödüllendirecek düzenlemeyi doğru bulmuyoruz."

"EMEK YOĞUN SEKTÖRLERDE İLAVE TEDBİRLER ALACAĞIZ"

Şimşek, tekstil, mobilya, deri, konfeksiyon, ayakkabı gibi emek yoğun sektörlerde birtakım sıkıntıların olduğunu bildiklerini, bu sıkıntıları görmezlikten gelmeyeceklerine dikkati çekti. Atılan adımları hatırlatan Şimşek, "Emek yoğun sektörlerin sıkıntılarını yine çalışıyoruz. İlave tedbirler alacağız. En güçlü şekilde üretimimizi, istihdamımızı desteklemeye devam edeceğiz. O konuda da kafamızda bir tereddüt yok." ifadelerini kullandı.

Ekonomi programına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Şimşek, "Bütçe açığı yüzde 5,1'den geçen sene 4,7'ye geriledi. Bu sene de büyük ihtimalle yüzde 3,5-3,6 civarında gerçekleşecek. Dolayısıyla bütçe açığı düşüyor. Bu anlamda program çalışıyor. Şu anda cari açık endişe kaynağı olmaktan çıktı. Program çalışmasa, sonuç almasak kredi derecelendirme kuruluşları niye notumuzu artırsın? Bu sene birçok şokla karşı karşıya kaldık. Ona rağmen program rüştünü ispat etti ve dayanıklı olduğumuz ortaya çıktı. Eğer bu programı uygulamasaydık, enflasyon ne olurdu sorusunu sormak bile istemiyorum." şeklinde konuştu.

Şimşek, dezenflasyonun devamı için şartların yerinde olduğunu, şu anda dezenflasyonun devam ettiğini, mali disiplini tesis ettiklerini, sürdürülebilir cari dengenin olduğunu ve kur korumalı mevduattan çıkışı tamamladıklarını belirtti.

#r-1158187#

"2,5 YILDA 4 BİN 567 FİRMA KONKORDATO BAŞVURUSUNDA BULUNDU"

Reel sektörde bütün dünyaya benzer şekilde sıkıntıların olduğuna, programın da yan etkilerinin olabileceğine işaret eden Şimşek, yaklaşık 2,5 yıllık dönemde 4 bin 567 firmanın konkordato başvurusunda bulunduğunu bildirdi. Şimşek, şöyle devam etti:

"Bu firmaların cirodaki payı yüzde 0,89, ihracattaki payı yüzde 0,85, istihdamdaki payı yüzde 0,73. Konkordato ilanı iflas etmek anlamına gelmiyor. Zaten mahkemelerin normalde yaşama şansı olan firmalara bu imkanı sunması lazım. Şu anda ticari kredilerin takip oranı yüzde 1,8. 10 yıllık ortalama yüzde 3 civarı. Şu anda bunun çok altındayız."

Şimşek, Eylül 2025 itibarıyla karşılıksız çeklerin toplam keşide edilen çeklere oranının yüzde 2,8 olduğunu ve bunun yüzde 2,5 ile son 12 yıllık ortalamanın üzerinde olduğunu aktardı.

Finansmana erişim konusunda kolaylaştırıcı adımlar attıklarını ve bunun devamının geleceğini vurgulayan Şimşek, Eximbank'ın bu yıl ihracatçılara 53 milyar dolar kredi vereceğini ve bu kredilerin önemli bir kısmının neredeyse yüzde 50 faiz sübvansiyonu içerdiğini kaydetti.

"BENDEN SERMAYECİ ÇIKMAZ"

Şimşek, vergi harcamalarını düşürdüklerine değinerek, 2026'da vergi harcamalarının 1 trilyon 92 milyar lirasının asgari ücretin vergi dışı bırakılmasından kaynaklandığının altını çizdi.

Şimşek, şunları kaydetti:

"Asgari ücrete vergi mi istiyorsunuz? Vergi harcamalarının üçte biri asgari ücretin vergi dışı bırakılmasıdır. Yatırım, üretim ve ihracatın teşviki için bunları yaparsınız. İstihdam için yaparsınız. Bunların tutarı 641,5 milyar lira. Engelli bireyler başta olmak üzere dezavantajlı grupların desteklenmesi, eğitim, sağlık, kültür, spor faaliyetleri için çevresel faaliyetlerin desteklenmesi için ayrılan pay yaklaşık 265 milyar lira. Çiftçilerin tarımsal faaliyetlerinin desteklenmesi için ayrılan pay 262 milyar lira. Çiftçimizin vergisini mi artıralım? Yemi, gübreyi de mi vergiye tabi tutalım? Vergi borcu siliniyor dediğiniz bunlar. Çünkü bunun dışında vergi borcu silinemez, bunların hepsi kanunla yapılıyor, hiçbirisinde benim müdahalem yok."

Bakan Şimşek, "Benden burjuva sermayeci çıkartamazsınız arkadaşlar, mümkün değil. Bakın, kurumlar vergisini 5 puan artıran benim, bankaların vergisini yüzde 20'den yüzde 30'a çıkartan benim, bankaların harçlarını yüzde 50 artıran benim, yurt içi asgari kurumlar vergisi getiren benim, küresel şirketlere asgari kurumlar vergisi getiren benim. Şirketlerin taşınmazlardaki satışlarda yüzde 50 kazanç istisnasını kaldıran benim, iştirak hissesi satış kazancı istisnasını düşüren benim. Kar paylarına stopajı yüzde 10'dan yüzde 15'e çıkartan benim. Şu anda 6 ay vadeye kadar fon ve mevduatlar, toplamın yüzde 95'ini oluşturuyor. Bunların vergisini yüzde 17,5'e çıkardık. Eğer ben rantiyecisiysem, ben küresel sermayeyi temsil ediyorsam nasıl mevduatların faizini yüzde 5'ten yüzde 17,5'e çıkarıyorum. Benden sermayeci çıkmaz. Ben kamu hizmeti yapmak için buradayım." dedi.

"BASİT USULDE KALMASI GEREKENLERE HER TÜRLÜ KOLAYLIĞI YAPMAYA AÇIĞIZ"

Şimşek, daha önce "ücretler enflasyona neden oluyor" dediği iddialarına yönelik böyle bir şey söylemediğini ve o açıklamasında bütçe açığının enflasyonist olacağını kastettiğini de vurguladı.

Yüksek alkollü içkilerde yüzde 1 ÖTV alındığı iddialarına da cevap veren Şimşek, bu gruptaki bazı ürünlerin ÖTV'sinin yüzde 39,8 seviyelerinde olduğunu ve KDV de eklenince vergilerin yüzde 56,5 seviyelerine ulaştığını kaydetti.

Şimşek, haksız rekabetin giderilmeye çalışıldığını, otomatik olarak basit usulden gerçek usule geçilmediğini ve kaidelerin olduğunu belirterek, gerçek anlamda basit usulde kalması gerekenlere yönelik her türlü kolaylığı, düzenlemeyi yapmaya açık olduklarını bildirdi.

#r-1157995#

"NE KRONİK HASTALIĞIM NE DE YAKIN TAKİP GEREKTİREN BİR HASTALIĞIM VAR"

Şimşek, 2025'te alacakları gelir vergisi tutarının 2,8 trilyon lira olduğuna işaret ederek, bunun uluslararası karşılaştırmalara göre düşük düzeyde olduğunu ifade etti.

Asgari ücrete kadar bütün ücretleri vergi dışı tuttuklarını dile getiren Şimşek,

"Şimdi dediniz ki 'bu vergi dilimlerini niye artırmıyorsunuz?' Yeniden değerleme oranında artırdık, artıracağız."

diye konuştu.

Şimşek, çalışanların alın terinin karşılığını alması için ellerinden geleni yapmaya devam edeceklerini söyledi.

"500 bin sosyal konut" projesinin değerli olduğuna dikkati çeken Şimşek,

"Samimi şekilde destekleyeceğiz. Çünkü 500 bin sosyal konut için, kira değil, gelirine göre bir kira veya bir bedel ödenecek. Gerçekten asgari ücretlimizin, emeklimizin, memurumuzun alabileceği çerçevede 500 bin konut."

ifadelerini kullandı.

Şimşek, hasta olduğuna ilişkin iddialara yönelik ise

"Benim şu anda ne kronik hastalığım ne de yakın takip gerektiren bir hastalığım var. Bugüne kadar ülkeme hizmet dışında, hiçbir mülahazam olmamıştır."

dedi. 

Görüşmelerin ardından Hazine ve Maliye Bakanlığının 2026 yılı bütçesinin yanı sıra Gelir İdaresi Başkanlığı, Türkiye İstatistik Kurumu, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Sermaye Piyasası Kurulu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Kamu İhale Kurumu, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumunun bütçe, kesin hesap ve Sayıştay raporları, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Yatırımcı Tazmin Merkezi ile Bankalararası Kart Merkezi AŞ'nin Sayıştay raporları kabul edildi.

Sezer Doğru
7 Kasım 2025
Sezer Doğru
Özel'in skandal sözleri siyaseti karıştırdı, Soylu rest çekti! "Özel'le muhatap olana köpek muamelesi yaparım"

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Ümraniye mitinginde sarf ettiği tartışmalı sözlerin yankıları sürüyor. Özel’in, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı bünyesinde yürütülen soruşturmalara yönelik ifadeleri, siyasetten sert tepkiler doğurdu. Önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan

ardından Akın Gürlek Özel'e 500 bin liralık tazminat davası açtı. 

#r-1158168#

Siyaset cephesinden gelen tepkiler ise hız kesmedi.

"BEN DE O KİŞİYE İT KÖPEK MUAMELESİ YAPARIM"

AK Parti İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu, Özel’in sözlerine ilişkin yaptığı açıklamada,

“Özgür Özel’le bugünden sonra (bizden) kim muhatap olur, kim ilişki kurarsa, ‘Tayyip Erdoğan’ın iti köpeği’ sözünü kendi üzerine almış olur. Şahsen ben de o kişiye ‘it köpek’ muamelesi yaparım. Demedi demeyin”

ifadelerini kullandı.

Özel’in sözleri, hem siyasi hem de hukuki boyutta tartışmaları alevlendirirken, Ankara ve İstanbul’daki siyaset kulislerinde yeni gerilimlerin fitilini ateşledi.

SORUŞTURMA BAŞLATILMIŞTI

Özel, "Bundan sonra, etrafındakine, talimat verdiğine, bizimle uğraşan itine köpeğine sahip çık" sözlerini sarf ederken İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Özel hakkında 

"Cumhurbaşkanına hakaret" ve "kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret"

 suçlarından resen soruşturma başlatmıştı.

Açıklamada şu ifadeler yer almıştı:

"Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel hakkında, bugün ilimizin Ümraniye ilçesinde düzenlenen partisinin mitinginde yapmış olduğu konuşmanın bir bölümünde, 'İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütüne' yönelik soruşturmaları yürüten yargı mensuplarımızı hedef alarak Sayın Cumhurbaşkanımıza hitapla 'Bundan sonra, etrafındakine, talimat verdiğine, bizimle uğraşan itine, köpeğine sahip çık' şeklinde sarf ettiği sözler nedeniyle 'Cumhurbaşkanına hakaret' ve 'kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret' suçlarından resen soruşturma başlatılmıştır."

Çağla Çağlar
7 Kasım 2025
Çağla Çağlar
Viktoria Plzen Fenerbahçe maçı hangi kanalda, nerede izlenir? İşte frekans bilgileri!

UEFA Avrupa Ligi’nde grup aşaması heyecanı sürerken Fenerbahçe kritik bir sınav için Çekya deplasmanına çıkıyor. Sarı lacivertli ekip, 7 puanlı Viktoria Plzen karşısında galibiyet alarak üst sıralara yerleşmek istiyor. Teknik Direktör Domenico Tedesco’nun oyuncu tercihleri ve muhtemel 11’i netleşirken, mücadeleyi ekran başından takip edecek futbolseverler maçın yayın kanalı, şifre durumu ve frekans bilgilerini merak ediyor.

VİKTORİA PLZEN FENERBAHÇE MAÇI HANGİ KANALDA?

Fenerbahçe’nin UEFA Avrupa Ligi 4. hafta maçı TRT 1 ekranlarından canlı olarak yayınlanacak. Karşılaşma, canlı ve şifresiz olarak izlenebilecek. Mücadeleye geniş maç önü ve maç sonu yayınları da eşlik edecek.

Maçın spiker ve yorumcu kadrosu TRT tarafından duyurulurken yayın, hem uydu hem de dijital platformlar üzerinden takip edilebilecek.

VİKTORİA PLZEN FENERBAHÇE MAÇI NEREDE İZLENİR?

Mücadele, Çekya’nın Plzen kentindeki Mesta Stadı’nda oynanacak. 23.00’te başlayacak karşılaşmayı Türkiye’den TRT 1 aracılığıyla takip etmek mümkün. Ayrıca TRT’nin resmi dijital yayın platformları üzerinden internetten canlı izleme imkanı da bulunacak.

TRT 1’in yanı sıra maç öncesi gelişmeler, muhtemel 11’ler, maç istatistikleri ve devre arası detayları TRT Spor ve TRT’nin dijital hesapları üzerinden takip edilebilecek. Avrupa’daki temsilcilerimizin maçlarına gösterilen yoğun ilgi nedeniyle yayın akışında da geniş kapsamlı içerikler planlanıyor.

FENERBAHÇE MAÇI ŞİFRESİZ CANLI İZLE

TRT 1, maç gününde şifresiz yayın yapacak. Futbolseverler karşılaşmayı hem uydu üzerinden hem de internet bağlantılı cihazlardan rahatlıkla izleyebilecek. TRT 1 frekans bilgileri güncel olarak TRT tarafından paylaşılıyor.

TRT 1 HD, Türksat 3A uydusu üzerinden 11054 V 30000 3/4 frekansından izlenebilirken Türksat 4A Batı 42ºE / Türkiye - Avrupa 11.958 V 27500 5/6 frekansıyla da yayın yapıyor.

VİKTORİA PLZEN FENERBAHÇE MAÇI NE ZAMAN OYNANACAK?

Maç 6 Kasım 2025 Perşembe günü saat 23.00’te başlayacak. Karşılaşma Çekya’da Mesta Stadı’nda oynanacak.

MUHTEMEL 11'LER

Viktoria Plzen:

Jedlicka, Paluska, Dweh, Jemelka, Souare, Zeljkovic, Memic, Cerv, Ladra, Adu, Durosinmi.

Fenerbahçe:

Ederson, Semedo, Skriniar, Jayden, Archie, Alvarez, Oğuz, İsmail, Asensio, Kerem, Talisca

#r-1157966,1157803#

İrem Öz
6 Kasım 2025
İrem Öz
Esenyurt’a yeni fabrika, Kazakistan’a 40 milyon dolar! Orzax ihracatta %35 pay hedefliyor

Türkiye’nin önde gelen takviye edici gıda markalarından Orzax, İstanbul Esenyurt’taki ana üretim tesisinin kapılarını gazetecilere açtı. Basın mensuplarına üretim süreçlerini tanıtan

Orzax Genel Müdürü Yunus Emre Alimoğlu

, şirketin hem Türkiye’deki liderliğini pekiştirmeyi hem de global pazarlarda büyümeyi hedeflediklerini söyledi.

Alimoğlu, “Bugün ciromuzun yüzde 10’u ihracattan geliyor. 2028’e kadar bu oranı yüzde 35’e çıkarmayı hedefliyoruz” dedi.

Orzax Genel Müdürü Yunus Emre Alimoğlu

AR-GE’YE 55 MİLYON TL YATIRIM

2004 yılında sağlık profesyonellerinin ortak girişimiyle kurulan

Orzax

, bugün aylık 2,5 milyon kutu üretim kapasitesi ve 800 kişilik istihdamıyla sektörün en büyük üreticileri arasında yer alıyor.

Şirket, 2024 yılında Ar-Ge’ye 55 milyon TL yatırım yaptı. Alimoğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından tescillenen Nuvita Biosearch Center’da

probiyotik, vegan Omega-3 ve mikroalg

temelli ürünler üzerinde çalıştıklarını belirterek, “Bilim temelli üretim anlayışımız global pazarda rekabet avantajı oluşturuyor” dedi.

Orzax, İstanbul Esenyurt’taki ana üretim tesisinde basın mensuplarını ağırladı.

ESENYURT’TA YENİ ÜRETİM TESİSİ GELİYOR

Orzax, mevcut tesisinin ardından

ikinci büyük üretim tesisini 1,6 milyar liralık yatırımla yine İstanbul Esenyurt’ta hayata geçirecek.

Tesisin bu yıl içerisinde faaliyete geçmesi planlanıyor. Yeni fabrikanın, hammadde üretimini endüstriyel ölçekte gerçekleştirecek bir yapıda olacağını söyleyen Alimoğlu, “Bu yatırım, artan kapasite ihtiyacımıza cevap verecek. Ayrıca 2025’te dermokozmetik alanına da güçlü bir giriş yapacağız. Neredeyse tamamen ithal ürünlerin hâkim olduğu bu pazarda, yerli ve bilim temelli ürünlerle fark oluşturmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

Alimoğlu, ayrıca sporcu beslenmesi alanında da yeni formülasyonlar geliştirdiklerini, bu ürünlerin iç pazardaki büyümeye önemli katkı sağlayacağını ifade etti. Şirket, önümüzdeki dönemde ilaç üretimi alanına yatırım yapmayı da planlıyor.

ASYA PAZARINA STRATEJİK HAMLE: KAZAKİSTAN TESİSİ

Orzax, küresel büyüme stratejisi kapsamında

40 milyon dolarlık yatırımla Kazakistan’da yeni bir üretim tesisi

kuracak.

2027’de faaliyete geçmesi planlanan tesisin, ülkenin zengin tıbbi ve aromatik bitki kaynaklarını kullanarak hem bölgesel hem de global pazarlara üretim yapacağı belirtildi.

Alimoğlu, “Kazakistan’daki tesisimiz Orta Asya’dan Çin’e, Rusya’dan Güneydoğu Asya’ya kadar uzanan coğrafyada stratejik bir üretim ve dağıtım merkezi olacak” dedi.

HEDEF GLOBAL MARKA OLMAK

Takviye edici gıda sektörünün 2030 yılına kadar dünyada 200 milyar dolara ulaşmasının beklendiğini hatırlatan Alimoğlu, Orzax’ın bu büyümeden daha fazla pay almak için hem üretim hem de Ar-Ge tarafında yatırımlarını artırdığını vurguladı.

“Bilimsel yaklaşımla üretilen yerli markalar global ölçekte de rekabet edebilir. Biz bu vizyonla ilerliyoruz” ifadelerini kullandı.

Günay Çağrıcı
6 Kasım 2025
Günay Çağrıcı
Avustralyalı iki askerin 109 yıl önce denize attığı mektuplar ortaya çıktı!

Batı Avustralya eyaletine bağlı Esperance bölgesi yakınlarındaki Wharton Plajı’nda Brown ailesi, karaya vurmuş cam bir şişenin içinde iki farklı mektuba rastladı. Şişedeki mektupların, 27 yaşındaki Er Malcolm Neville ile 37 yaşındaki Er William Harley tarafından,

15 Ağustos 1916’da

kaleme alındığı tespit edildi.

Askerlerin,

“HMAT A70 Ballarat”

adlı gemiyle

12 Ağustos

1916’

da Adelaide kentinden ayrılarak Fransa’daki Batı Cephesi’nde bulunan 48. Avustralya Piyade Taburu’na takviye sağlamak üzere yola çıktığı belirtildi.

NEW YORK POST

Neville’ın bir yıl sonra savaşa giderken hayatını kaybettiği, Harley’nin ise savaştan sağ çıkanlardan olduğu ancak 1934’te kansere yenik düşerek memleketi Adelaide’de toprağa verildiği kaydedildi.

"MEKTUP BULAN KİŞİDE KALABİLİR"

Neville, şişeyi bulacak kişiden mektubunu annesi Robertina Neville’ye ulaştırmasını isterken, Harley annesi hayatta olmadığı için mektubunun bulanda kalabileceğini yazdı. Annesi için kaleme aldığı mektupta Neville,

“Gerçekten çok iyi vakit geçiriyoruz. Yemekler şimdiye kadar gayet güzel, sadece bir öğünü denize dökmek zorunda kaldık.”

ifadesini kullandı. Neville, bindikleri gemi denizin dalgalarıyla sürekli sarsılsa da mutlu ve morallerinin yüksek olduğunu belirtti.

NEW YORK POST

#r-1154414#

"DENİZİN ORTASINDA BİR YERDEYİZ"

Mektuplarında, Harley

“Büyük Avustralya Körfezi’ndeyiz

” notunu düşerken Neville de “

Denizin ortasında bir yerdeyiz

” yazdı.

Harley’nin torunu Ann Turner, mektupların bulunmasının ailesi için oldukça şaşırtıcı olduğunu belirterek,

“İnanılmaz... Büyükbabamızın mezarından bize ulaştığını hissediyoruz.”

dedi. Neville’ın akrabası Herbie Neville ise “Görünen o ki (Neville) savaşa gitmekten mutluydu ama ne yazık ki hayatını kaybetti.” ifadesini kullandı. 

#r-1155996#

Çağıl Sütçü
31 Ekim 2025
Çağıl Sütçü
Apple’dan 5 milyon dolarlık meydan okuma: Açığı bul, ödülü kap!

Apple

, siber güvenlik alanındaki en iddialı adımlarından birini atıyor. Şirket, bug bounty (ödüllü açık bulma) programını yenileyerek bireysel ödemelere ek olarak bonus sistemi başlatıyor. Yeni düzenlemeyle birlikte, özellikle

“felaket düzeyinde”

güvenlik açıklarını bulan araştırmacılar için

ödül miktarı 5 milyon dolara

kadar çıkabilecek.

#r-1151366#

Gelecek aydan itibaren yürürlüğe girecek sistemde, Apple ayrıca

Lockdown Mode’u aşabilen açıklar veya beta sürümlerde keşfedilen güvenlik hataları için ek ödüller verecek

.

Apple Güvenlik Direktörü Ivan Krstic, programın 10 yıl önce yalnızca davetli araştırmacılara açık olduğunu, 2020’den itibaren halka açıldığını hatırlatarak, bugüne kadar 800’den fazla araştırmacıya toplam 35 milyon dolar ödül dağıtıldığını söyledi.

Yeni sistemle birlikte Apple, tek tıklamalı WebKit açıkları ve kablosuz bağlantı üzerinden yapılan yakın mesafe saldırılarını da program kapsamına aldı. Ayrıca “Target Flags” adlı yeni uygulamayla araştırmacılara, açıklarını hızlı ve kesin biçimde kanıtlayabilecekleri bir “capture the flag” yarışma ortamı sunulacak.

"AHLAKİ BİR SORUMLULUĞUMUZ VAR"

Krstic, şirketin yalnızca az sayıdaki kullanıcıyı değil, tüm ekosistemi koruma vizyonuna sahip olduğunu vurguladı:

“Casus yazılımlar az kişiyi hedef alıyor olabilir ama gazeteciler, teknoloji şirketleri ve sivil toplum kuruluşları bu araçların kötüye kullanıldığını defalarca belgeledi. Bu insanları savunmak bizim için büyük bir ahlaki sorumluluk.”

Apple ayrıca, güvenlik çalışmalarını desteklemek amacıyla bin adet iPhone 17’yi sivil toplum kuruluşlarına bağışlayacağını ve yeni “Memory Integrity Enforcement” sistemiyle iOS’taki en sık istismar edilen açık türlerini etkisiz hale getirmeyi hedeflediğini açıkladı.

Yeni sistemin, özellikle aktivistler, gazeteciler ve politikacılar gibi hedef alınma riski yüksek kullanıcıları koruması bekleniyor.

Türkiye Gazetesi
10 Ekim 2025
Türkiye Gazetesi