Dolara talep yüksek! TCMB faiz silahını kullanacak mı? 

TÜRKİYE GAZETESİ ÖZEL- Döviz kurlarında yaşanan hareketlilik yerel seçimler yaklaştıkça artarken, Merkez Bankası da bu süreçte yeni tedbirlerle piyasalarda dengeleri korumaya çalışıyor. Son olarak bankaların yükümlülükleri karşılığında ayırdığı zorunlu karşılıkların yüzde 15-25’inin bloke olarak tesis edilmesi yönünde karar alındı. TCMB bu yolla piyasada oluşan fazla likiditeyi bir miktar daha sıkılaştırma yoluna gitti. Böylece hem mevduat faizleri tarafında artış hem de kredi hacminde daralma hedefleniyor.

14 MART DOLAR VE EURO FİYATI KAÇ TL?

Dünkü işlemlerde serbest piyasada dolar en yüksek 32,50 TL seviyesini görmüştü. 14 Mart dolar fiyatı 32,12 TL’den güne başlıyor. Rakamlarda 32,10-32,50 arasında hareketlilik devam ediyor. 14 Mart Euro fiyatı ise 35,29’dan ilk işlemlere başlangıç yapıyor. 
Kapalıçarşı’da dolar 32,72’den fiyatlanırken, dünkü işlemlerde döviz bürolarında 33,00 TL’nin üzeri test edilmişti. 

TCMB MART AYI FAİZ TOPLANTISI

Piyasalarda bu gelişmeler yaşanırken TCMB’nin ilk faiz toplantısı 21 Mart’ta yapılacak. Aynı zamanda seçim öncesindeki son Para Politikası Kurulu olacak bu toplantıda faiz artışı beklenmiyor. Son alınan tedbirlerle birlikte; bankalarda sadece mevduat faizlerinde değil ihtiyaç ve ticari kredi faiz oranlarında da yukarı yönelme gerçekleştiği, kredi kartlarında nakit avans limitlerinin ve taksit oranlarının düşürüldüğü, alışverişlerde de “ek taksit” uygulamalarının azaldığı belirtiliyor. 

FAİZLER YÜKSELECEK Mİ?

Ekonomistler; Merkez Bankası’nın, son alınan sıkılaştırma kararlarının etkilerini yakından takip edeceğini ve bu anlamda mart ayı TÜFE rakamlarının dikkatle izleneceğini ifade ediyor. Enflasyonist baskılarda mart ayında da artışın devam ettiğinin görülmesi halinde, 250-500 baz puan aralığında bir artışla piyasaya mesaj verilebileceği de beklentiler arasında bulunuyor. Son dönemde aralarında Deutsche Bank, Fitch, JPMorgan ve BOFA’nın bulunduğu yabancı kurumlardan da bu yönde beklentilerin arttığı gözlemlenmişti. 

YABANCI YATIRIMCI GİRİŞİ ARTACAK MI?

Döviz kurlarındaki hareketliliğin dengeye oturması için yabancı sermaye girişleri de önemseniyor. Türkiye ekonomisinde gelecek beklentilerine dair yabancıların yaklaşımları da bu anlamda dikkatle takip ediliyor. Fitch’in son not artırımının olumlu bir karar olduğunu değerlendiren Prof. Dr. Emre Alkin “Ancak derecelendirme kuruluşları meseleye siyasi olarak da bakıyorlar ve Türkiye’nin zaten bu kadar düşük tutulmaması gerektiğini gördüler, not artışına gittiler. Piyasalar buna temkinli iyimser yaklaşıyor çünkü hâlâ yatırım yapılabilir seviyenin 4 kademe altında bulunuyoruz” diye konuştu.

KAPALIÇARŞI’DA DÖVİZ FİYATLARI

Dövizde Tahtakale kurlarıyla ekranlarda görülen kurların arasının açılmasının bir endişe unsuru olduğunu aktaran Prof. Dr. Alkin, “Bu senaryo önceki seçimde de görülmüştü ve vatandaş bugün de o farkı göze alarak fiziki döviz alımına yöneldi. Fiziki olarak bunu talep etmelerinin sebebi de, bunu tıpkı bir emtia gibi görmeleri… Yani sattığı fiyatlardan tekrar yerine koyamama korkusu sebebiyle fiziki piyasada bu fark açılıyor. Dolayısıyla ekranda yazan kurla insanların aklındaki kurların bir yerde örtüşmesi gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu. 

TCMB NE ZAMAN FAİZ İNDİRECEK

Enflasyonist baskıların kontrol altına alınması için “gelecekte daha da pahalı olacak, şimdiden alayım” algısının kırılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Alkin, “İnsanlar bu algıyla tüketime yönelirken, sadece enflasyonla politika faizinin bir yerde buluşmasını amaçlamak yeterli olamaz. Maliyet ve beklentileri de düşürerek enflasyonda kalıcı gerilemeyi desteklememiz gerekiyor. Merkez Bankası şu anda aylık enflasyona bakıyor. Oradaki trendde bir bozulma olmayacak gibi görünüyor ve aylık bazda enflasyon gittikçe gerileyecek. Ancak TCMB, buna dayanarak hemen para politikasını gevşetmeye başlamamalı çünkü vatandaşta da buna inanmalı” görüşlerini dile getirdi.