Karahantepe’de tarihi bir ilk: İnsan yüzlü T biçimli dikilitaş bulundu

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yürütülen Taş Tepeler Projesi 2025 yılı kazı çalışmaları Karahantepe'de bir ilke imza attı. Gerçekleştirilen son kazılarda, ilk defa insan yüzü şeklinde bir T biçimli dikilitaş gün yüzüne çıkarıldı. Karahantepe Kazı Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul dikilitaşlar hakkında bilgiler verdi.
Göbeklitepe ve çevresinde bulunan T biçimli dikilitaşların üzerlerindeki kol ve el kabartmaları, uzun süredir bu taşların insanı sembolize ettiği düşüncesini güçlendiriyordu.
Karahantepe’de ortaya çıkarılan bu yeni buluntu ise, ilk kez bir T biçimli dikilitaş üzerinde insan yüzünün işlenmiş olmasıyla Neolitik dönem araştırmalarında yeni bir dönüm noktası olarak nitelendiriliyor.
Dikilitaşın üst kısmında yer alan yüz betimi; keskin hatları, derin göz çukurları ve küt biçimli burnuyla Karahantepe’de daha önce bulunan insan heykelleriyle benzer bir üslup taşıyor. Bu keşif, Neolitik insanın yalnızca teknik ustalığını değil, kendini ifade etme biçimini ve soyut düşünme gücünü de ortaya koyuyor.
İNSANI SEMBOLLEŞTİREN İLK ANLATIM
T biçimli dikilitaşların çatı taşıyıcısı olmanın ötesinde sembolik bir anlam taşıdığı uzun süredir kabul ediliyordu. Ancak bu keşifle birlikte, bu taşların yalnızca insanı temsil etmediği, ilk kez yüz hatlarıyla insanın kendisini doğrudan betimlediği de anlaşıldı.
Yaklaşık 12 bin yıl öncesine uzanan Taş Tepeler Projesi, insanlığın yerleşik yaşama geçiş sürecini ve inanç dünyasındaki dönüşümünü belgeleyen en kapsamlı arkeolojik girişimlerden biri. Anadolu’nun güneydoğusunda yürütülen çalışmalar, insanlık tarihinin bilinen en erken dönemlerine dair yeni bilgiler sunmaya devam ediyor.
"ÜZERLERİNİN BEZEMELİ OLDUĞUNU ORTAYA KOYUYOR"
Karahantepe Kazı Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul, yapının zemine dik inşa edildiğini, duvarlarının kille kaplandığını ve tabanının yassı taşlarla döşendiğini söyledi.
Konutun içine yerleştirilen dikilitaşların boyutlarının kamusal alanlardakinden daha küçük olduğuna dikkati çeken Karul, "Dolayısıyla bunların çatıyı taşıyıcı fonksiyonlarının olduğunu ama aynı zamanda kendi sembolik anlamlarını da konutların içerisinde taşıdıklarını bize gösteriyor. Üzerlerinin bezemeli olduğunu ortaya koyuyor." dedi.
Karul, bölgede ortaya çıkarılan her yeni eserin tarihin seyri açısından oldukça önemli olduğuna dikkati çekti.
"İNSANI SEMBOLİZE ETTİĞİNİ AÇIK BİR ŞEKİLDE GÖSTERİYOR"
İnsan yüzü tasvirinin buluntular arasında öne çıktığını belirten Karul, şu bilgileri paylaştı:
"Biz bunların yan yüzlerindeki kabartmalardan, kol ve el kabartmalarından, ki bunun en iyi örnekleri Göbeklitepe'de, insanı sembolize ettiğini, çatıyı taşımanın dışında sembolik bir anlamı olduğunu, üstteki yatay kısmın başı, dikey kısmın da gövdeyi yansıttığını öneriyorduk. Bu buluntu, bu görüşü net bir şekilde destekleyecek nitelikte. Dikkat ederseniz bu 'T'nin ön yüzünde bir insan yüzü şekillendirilmiş. Yüz ifadesi, göz çukurlukları, burun, keskin yüz hatları bizim heykellerde gördüğümüz tasvirle bire bir örtüşüyor. Bir yüzün olması, diğer heykellerde kollar ve antropomorfik (heykel ya da kabartmalarda insan özelliklerinin verilmesi) kabartmalarla birlikte yeniden bir kanıt niteliğini taşıyor ve bu dikilitaşların insanı sembolize ettiğini açık bir şekilde gösteriyor."