Lübnanlı iş insanı Saad Al Janabi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a mektup yazdı! "Dolandırıldım, silahla tehdit edildim" diyerek yardım istedi

Al Janabi Grup'un patronu Saad Al Janabi, yatırım yapmak istediği Türkiye'de dolandırıldığını iddia etti. Türkiye'de mallarına el konulduğunu ifade eden Al Janabi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a mektup yazarak yardım talebinde bulundu.

Patronlar Dünyası'nda yer alan habere göre; Lübnanlı iş insanı Saad Al Janabi, Türkiye pazarına girdiğinde destek aldığı Bedirhan Esenlik'ten (eski adı ile Zakir Selvi) şikayetçi oldu. 

Saad Al Janabi'nin kendisini mağdur ettiğini öne sürdüğü ismin kamuoyunda ‘Yeşil’ olarak bilinen Mahmut Yıldırım'ın sağ kolu Bedirhan Esenlik olduğu belirtildi.

Çareyi Türkiye yönetimine durumu bildirmekte arayan Lübnanlı iş insanı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a gönderdiği mektupta "Bedirhan Esenlik, şirketlerimin (havacılık şirketi, AGS Varlık Yönetim Şirketi ve Al Fuat Ticaret Şirketi) yönetimi için verdiğim resmi vekaleti kötüye kullanarak, şirketlerim üzerinde yasalara aykırı işlemler gerçekleştirdi. Al Fuat Ticaret Şirketi’nden büyük miktarda fon transfer ederek, bu parayla bir villa satın aldı ve bu villanın şirket adına kaydedileceğini iddia etti. Ancak daha sonra bu villayı kendi adına kaydetti ve itiraz ettiğimde beni tehdit ederek villayı satmaya çalıştı" sözlerine yer verdi.

"SİLAHLA TEHDİT EDİLDİM"

Kendisini dolandıran ve mallarına el koyan kişilere karşı harekete geçtiğini ve dava açtığını vurgulayan Al Janab, mektubunda "Bu kişilere karşı dava açtığımda, şahsıma ve çalışanlarıma doğrudan silah kullanılarak tehditte bulunulmuş ve hayatım ciddi bir tehlike altına girmiştir" açıklamasında bulundu. 

Saad Al Janabi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yazdığı yardım mektubunda şu sözleri kullandı:

"Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Size bu mektubu iletmekten büyük bir onur duyuyor ve Türkiye Cumhuriyeti’ne ve yüce Türk halkına en derin saygılarımı sunuyorum. Türkiye’deki yatırımlarıma başlarken, temel hedefim, Türkiye ile Orta Doğu arasındaki ekonomik ilişkileri güçlendirmek ve iş birliği ruhunu yansıtan projelere katkıda bulunmaktı.

Orta Doğu’da geniş bir itibar ve başarı geçmişine sahip bir iş insanı ve yatırımcı olarak, yerel ekonomilere olumlu katkılar sağlayan büyük projelerde yer aldım. Aynı zamanda kökenlerimin yarısının Türkiye’den olması nedeniyle, kendimi bu büyük toplumun bir parçası olarak görüyor ve bu aidiyetle gurur duyuyorum.

Türk pazarına giriş yaptığımda, iyi niyetle hareket ederek Sayın Bedirhan Esenlik ve oğlu ile ortaklık kurdum. Başlangıçta, Türkçe bilmeyen ve yerel yasalara tam olarak hakim olmayan bir yabancı yatırımcı olarak bana destek sağladılar. Ancak bu güven daha sonra kötüye kullanıldı ve bu durum, yatırımlarıma ve itibarına ciddi zararlar verdi.

Karşılaştığım başlıca sorunlar:

Güven ve yetkilerin kötüye kullanılması: Sayın Bedirhan Esenlik, şirketlerimin (havacılık şirketi, AGS Varlık Yönetim Şirketi ve Al Fuat Ticaret Şirketi) yönetimi için verdiğim resmi vekaleti kötüye kullanarak, şirketlerim üzerinde yasalara aykırı işlemler gerçekleştirdi.
Fonların zimmete geçirilmesi: Al Fuat Ticaret Şirketi’nden büyük miktarda fon transfer ederek, bu parayla bir villa satın aldı ve bu villanın şirket adına kaydedileceğini iddia etti. Ancak daha sonra bu villayı kendi adına kaydetti ve itiraz ettiğimde beni tehdit ederek villayı satmaya çalıştı.

Havacılık şirketiyle ilgili manipülasyon: Havacılık sektöründeki yatırımlarımla ilgili ciddi yasal ve idari sorunlara neden oldu. Uçakların adımıma kaydedilmesini reddetti ve şirketin kârlarını yasa dışı yollarla kendi lehine kullandı.

İtibar zedeleyici kampanyalar: Sayın Bedirhan Esenlik’in, medya ve sosyal medya platformlarını kullanarak hakkımda yanıltıcı bilgiler yaydığı ve şirketlerimi hedef alan karalama kampanyaları yürüttüğü gözlemlenmiştir. Bu kampanyalar, sadece şahsımı değil, aynı zamanda AGS şirketimin BDDK nezdindeki itibarını ve lisans süreçlerini olumsuz etkilemiştir. Bu nedenle, bu tür itibar zedeleyici faaliyetlerin detaylı bir şekilde soruşturulmasını ve gerekli yasal önlemlerin alınmasını saygıyla talep ediyorum.

Ciddi ve doğrudan tehditler: Bu kişilere karşı dava açtığımda, şahsıma ve çalışanlarıma doğrudan silah kullanılarak tehditte bulunulmuş ve hayatım ciddi bir tehlike altına girmiştir.

Karşılaştığım tüm bu zorluklara rağmen, Türkiye’ye ve Türk halkına olan sevgim ve inancım sarsılmamıştır. Türkiye’nin, yabancı yatırımcılar için güvenli ve güvenilir bir yatırım merkezi olarak büyük bir potansiyele sahip olduğuna inanıyorum. Ancak yaşadıklarım, bu potansiyelin zedelenebileceği endişesini taşımama neden oluyor.

Sayın Cumhurbaşkanım, adaletin sağlanması ve yaşananların derinlemesine incelenmesi için yüksek makamınıza başvuruyorum. Eminim ki, sizin liderliğiniz ve vizyonunuz, yalnızca şahsıma yönelik bir adaletin sağlanmasıyla sınırlı kalmayacak, aynı zamanda Türkiye’nin yatırımcılar için güvenli bir liman olarak itibarını da pekiştirecektir.

Size en derin saygı ve teşekkürlerimi sunar, anlayışınız ve adaletinizle sorunumun çözüleceğine inanıyorum.

Saygılarımla,
Saad Al Janabi
Orta Doğu’nun Önde Gelen İş İnsanlarından ve Yatırımcılarından"