İşçi getirene teşvik primi: Sanayici ve üretici çalıştıracak eleman bulamıyor

Düzenleyen: / Kaynak: HABER MERKEZİ
- Güncelleme:
İşçi getirene teşvik primi: Sanayici ve üretici çalıştıracak eleman bulamıyor

Ekonomi Haberleri  / HABER MERKEZİ

Gençler iş beğenmiyor, fabrikalar işçi bulamadığı için üretimi kısmak zorunda kalıyor. Hatta siparişler iptal oluyor. İşçi bulabilmek için her yolu deneyen sanayici çözümü mültecilerde bulurken, kimisi işçi getiren personeline yarım maaş teşvik primi veriyor

ÖMER TEMÜR'ÜN HABERİ - Sanayicilerin ve üreticinin ara eleman sıkıntısı had safhaya ulaştı. Taşımacılık firmaları çalıştıracak şoför bulamadığı için kontak kapatırken, fabrikalar da yarı zamanlı çalışıyor. Mutfakta bulaşıkçıya, inşaatta ustaya, sanayide kaynakçıya kadar hemen hemen her alanda çalışana ihtiyaç duyuluyor. İşçi açığını kapatmak isteyen firmalar teşvik primi bile veriyor.

MUTFAKTA 80 BİN AÇIK VAR

En fazla eleman açığını bulunduğunu sektörlerin başında yemek ve catering sektörü geliyor. Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı ve Yemekİstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Bozdağ, Türkiye’de 400 bin kişiye doğrudan 1,5 milyon kişiye de dolaylı olarak istihdam sağlayan sektörde 80 bin elemana ihtiyaç duyulduğunu bildirdi. Firmaların eleman bulabilmek için farklı yollara başvurduğunu dile getiren Bozdağ, kendilerinin de mavi yakalı personel getiren ve üç ay çalışmaya ikna eden personele yarım maaş ikramiye verdiklerini söyledi. Şu an birçok firmanın mutfakta çalıştıracak bulaşıkçı bulamadığından yakınan Bozdağ “Türkiye yemek sanayicileri olarak her gün 6 milyon yemek üretiyoruz. Yaklaşık 6 milyar dolarlık bir pazardan söz ediyoruz. Ancak Türkiye’de çalıştıracak personel konusunda ciddi sıkıntılarımız var. Şu an 22 bin liraya bulaşıkçı bulamıyoruz. SGK, vergi yükü derken 22 bin liranın maliyeti 32 bin liraya çıkıyor. Keşke 30 bin lira verebilsek. O zaman mühendise ne kadar vereceğim” dedi.

PANDEMİ VE EYT OLUMSUZ ETKİLEDİ

Bozdağ, şöyle devam etti: Bunun bir kaç sebebi var. Pandemi ile birlikte işi bırakanların bir kısmı memleketine döndü. Bazıları da kurye olmayı seçti. Gidenler geri gelmedi. EYT ile açık büyüdü. İş bırakanlar oldu. Gençlerde ise iş beğenmemezlik var. Bu kadar üniversite açmaya gerek var mıydı? Herkes üniversite olmak için yarıştı. Oysa üniversite mezunu olmak değil meslek sahibi olmak daha önemli. Mültecilere çalışma izni verilsin. Mesela Katar’da göçmenlerle 5-10 yıllık sözleşme imzalanıyor, onlar da emeğini koyuyor, parasını kazanıyor, sonra çekip ülkelerine gidiyor.

FABRİKALAR YÜZDE 50 KAPASİTEYLE ÇALIŞIYOR

İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Tecdelioğlu da deprem bölgesinde eleman sıkıntısının sebebiyle firmaların yarı kapasite ile çalıştığını söyledi. Tecdelioğlu şunları kaydetti: Özellikle deprem bölgesindeki 11 vilayetimizde işçi sıkıntısı hat safhada. Hatta şu anda bu şehirlerde çoğu fabrikalarımız ortalama yüzde 50 kapasiteyle çalışıyor. Büyük şehirlerimizde de maalesef işçi açığı bakımından durumumuz aynı. Otomotiv, beyaz eşya, çelik, konstrüksiyon, endüstri, makina gibi sektörlerde yeni neslin çalışma talebi çok az. Yeni nesil maalesef meslekleri tanımıyor ve endüstriden, makineden kaçıyor, korkuyor. Daha çok masa başı görev istiyorlar. Onlara bu meslekleri sevdirmemiz gerekiyor. Sanayi-üniversite iş birlikteliklerini artırmalı, sektörleri ve meslekleri sevdirecek politikalar geliştirmeliyiz.

SİPARİŞ VAR, ÇALIŞAN YOK

İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı da işçi bulamayan fabrikaların kapasitelerini düşürdüğüne dikkat çekiyor. “İhracatçı, üretici bir sanayici olarak rahatlıkla şunu söyleyebilirim; işle ilgili, siparişle ilgili özellikle gıda sektöründe bir sıkıntımız yok. Bizim sıkıntımız şu anda insanların iş beğenmemesi” diyen Taycı “Nitelikli işçi açığının sebeplerinin başında meslek liselerinin aktif olmaması ve üniversite mezunu sayısının artmış olması geliyor. Üniversiteden mezun olan arkadaşların hemen hemen hepsi masa başında bir iş beklentisi içerisinde oluyor. Üniversite mezun sayısı çoğunlukta olunca da üniversiteyi bu işi yapmak için mi okudum denilebiliyor ve teknik işlere başvurular azalıyor. Meslek liselerini hızlı bir şekilde tekrar aktif hâle getirmeliyiz. Ve meslek liselerinden teknik insan, ara eleman yetiştirilmesi için çalışmalıyız” değerlendirmesinde bulundu. Taycı, mültecilerin hayatına kazandırılmasıyla sanayicinin rahat nefes alacağını söyledi. 

GENÇLER SANAYİDEN UZAKLAŞIYOR

Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği (TDKD) Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Dursun işçi meselesinin en derinden etkilediği sektörlerden biri olduklarını belirterek “Türkiye yüksek öğrenim gören ve hizmet sektöründe çalışan genç nüfusun sayısının giderek arttığı, sanayiden uzaklaşmaya başladığı bir konumda bulunuyor. Bizim sektörümüzde de çalışan sayısı giderek azılıyor. Bir ustanın yetişmesi beş-on yılı bulabiliyor. Gençlere sektörde kamu özel sektör iş birliğiyle tatminkar ücretlerle çalışma garantisi sağlanmasının, bir yandan da ortaokullardan eğitimlerin başlamasının ve lisede sanayi tarafında işbaşı yapabileceği yarı zamanlı eğitim-çalışma modellerinin uygulanmasının faydalı olacağını düşünüyoruz” diye konuştu.

Düzenleyen:  - Ekonomi
Kaynak: HABER MERKEZİ
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
ssda 6 Kasım 2023 07:29

gençler fabrikalara gitmemekte gayet haklı ,bir kişiye iki iş yaptırma ,çok mesai az ücret ,kısıtlı sosyal haklar, mobik uygulamalar,ibadet yasağı

önemi yok 5 Kasım 2023 06:14

adam gibi maaş versinler.bulunur.kefenin cebi yok

Sonraki Haber Yükleniyor...