Hedef küresel kıtlık

Hedef küresel kıtlık

GÜNDEM Haberleri

Dünya salgınla mücadele ederken küresel boyutta yaşanan dev orman yangınları, sel felaketlerinin “küresel komplonun parçası” olduğu ileri sürüldü.

YILMAZ BİLGEN

Tüm dünyayı sarsan salgın ve eş zamanlı başlayan dev orman yangınları, sel felaketleri büyük çaplı maddi ve manevi kayıplara yol açtı. Tüm dünyada cevabı en çok merak edilen soru ise küresel ölçekte kayıplara neden olan bu olaylar bir plan dahilinde mi gerçekleşiyor. Türkiye gazetesinin sorularını yanıtlayan uzmanlardan Prof. Dr. Doğanay Tolunay, ‘mevcut gidişatın büyük bir krizi tetiklemesi kaçınılmaz’ derken gazeteci Haluk Özdil ise ‘şahit olduğumuz felaketler küresel bir komplonun parçası. Tüm bu felaketlerin hedefi milyonlarca insanı yok etmek ve tek merkezli bir dünya devleti kurmak. Karanlık odakların hedefinde küresel kıtlık üretmek var’ ifadelerini kullandı. 

Üretim-dağıtım-tüketim dengesi kayboldu

İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Doğanay Tolunay, ‘yaşanan sorunların temelinde tarım alanları ve su kullanımının yanlışlığı yatıyor. Kaynaklar tüketilmekten çok kirletiliyor. Bir yandan nüfus artarken diğer yandan varolan ekili alan sayısı azalıyor. Şu anki resmi verilere göre 758 bin hektarlık orman arazisi ormancılık dışı faaliyetler için kullanılıyor. Hes, çöp depoları ve orman içlerinde yapılan çarpık yapılaşma buna örnek. Bu tabloya bakarak orman, su ve tarım alanlarının doğru kullanılmaması halinde ülkemiz ve dünya için su ve gıda kıtlığı ile birlikte yıkıcı afetler dönemi uzak değil ’’ şeklinde konuştu. 

Eski haline 40 yıl sonra döner

Yanan organik maddelerin karbon salımını artırdığına dikkat çeken Doğanay Tolunay olaya ilişkin değerlendirmesini şu sözlerle sürdürdü:
Özünde atmosferden fotosentez yolu ilke karbondioksit alan ormanlar yandığında en fazla sera gazı salımı yapan canlı bitkilere dönüşüyor. Buna bir de atmosferde kalan gazların küresel ısınmaya katkısını düşündüğümüzde felaketin boyutu daha da artıyor. Son yangın Cumhuriyet tarihinin en büyük orman yangını ve bu acı dönemde kaybettiğimiz orman alanı 125 bin hektarı aştı. İlk ve en büyük yangın ise 1946 yılında yaşanmış ve 165 bin hektar kül olmuştu. Buralar yapılan ağaçlandırma ya da gençleştirme ile 5 yılda yeşillenir fakat toprağın humus dengesi ve orada ki canlılığın eski halini alması 40 yılı bulur. Esas olan da zaten bitki doğa dengesidir. Salt ağaç veya yeşillik yetmiyor.’’

Daha yeni başladılar

Konuya ilişkin görüşlerini aldığımız gazeteci Haluk Özdil’e göre ise aynı anda dünyayı saran yangınlar sadece küresel ısınma ile izah edilemez. Bölgesel düzeyde taşeron, terör ve benzeri yapıların bu plana hizmet ettiğini özellikle kaydeden Özdil, karanlık odakların insan varlığına dönük kirli planları olduğuna dikkat çekiyor ve insan varlığını hedef alan küresel ölçekte bir asimetrik savaşın yürütüldüğünü iddia ediyor. Ormanları yakma nedenlerinden biri de planladıkları dijital insan tipi ile ilgili. Çünkü ormanlar Stroling uydu sistemlerine zarar veriyor. Uydu dalgalarını emiyor ve veri akışını engelliyor. Dünyanın canlı dengesini değiştirmeyi hedefleyen odakların yarı insan, yarı robot bir varlık ikame etmeye çalıştığını vurgulayan Özdil, chip ve hes kodları üzerinden bu durumun provası yapılıyor’’ dedi.

Hibrit tohum ve yapay et projesi bu amaçla üretildi

Araştırmacı-Gazeteci Haluk Özdil, tüm dünya da evcil bitki üretimini tekelleştiren hibrit tohum ve yapay et toknolojisi bu amaçla geliştirildi. Bu durum her alana uyarlanacak. Bu konuda tüm dünya İsrail ve ABD’li birkaç şirkete mahkum durumda. Kadim ve doğal bitki özlerini yok ettiler. Şimdi sera gazı salıyor bahanesi ile inek ve benzer hayvanları yok etmeye hazırlanıyorlar. Önümüzdeki dönem sun-i kıtlık deneyecekler’’ dedi. 
Tüm dünyayı kontrol etme amacı güden yapıların 2060 yılını hedef olarak belirlediğini ve AB ve NEOM projelerinin prototip niteliği taşıdığını aktaran Özdil sözlerini her şeye rağmen Allah’ın da bir planı var’’ ifadeleri ile sonlandırdı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...