Numan Kurtulmuş: Sivil anayasa gelecek nesillere borcumuz

Düzenleyen: / Kaynak: HABER MERKEZİ
- Güncelleme:
Numan Kurtulmuş: Sivil anayasa gelecek nesillere borcumuz

Gündem Haberleri  / HABER MERKEZİ

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, Türkiye’nin 1982 darbe yasasından bir an önce kurtulması gerektiğini belirterek, bu konuda Meclis’in sorumluluğunun büyük olduğunu söyledi.

AKİF BÜLBÜL'ÜN HABERİ - Kurtulmuş, TBMM’nin 28. Döneminin 2. Yasama Yılı’nın açılışına sayılı günler kala, basın kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle TBMM’de bir araya geldi. Gündemdeki konularla ilgili değerlendirmelerde bulunan Kurtulmuş, konu başlıklarıyla şunları söyledi:

> YENİ ANAYASA: Sivil, katılımcı ve demokratik anayasa Türkiye’nin gelecek nesillere karşı bir sorumluluğudur. Bu boynumuzun borcudur. Millet 15 Temmuz hain darbe girişimini önleyerek darbeci geleneğin önünü kesti. Şimdi bu darbeci geleneğin önünü açan anayasadan kurtulma vaktidir. Anayasa, TBMM İçtüzüğü, Seçim Kanunu ve Siyasi Partiler Yasası, ülkenin demokratik topografyası açısından önemli. Bu 4 temel hukuk metninin daha demokratik hale getirilmesi, milleti taşıyabilecek bir güce kavuşturulabilmesi de TBMM’nin önemli sorumluluklarındandır. Anayasa meselesi bir fantezi değil, ihtiyaç ve gerekliliktir. Ayrıca sadece siyasi parti veya partilerin anayasası olmaz. Milletin anayasası olur. Bu süreçlerin çok ciddi ve yoğun bir katılımla, tabii ki yüzde 100 herkesin desteğini almak mümkün olmayabilir, ama en büyük konsensüsle sağlanabilmesi ve millete ait bir anayasa yapılabilmesi bu süreçte önemli hassasiyetlerimizden birisi olmalıdır.

> MUHALEFETE ÇAĞRI: Maksat anayasayı yapmak ise burada ben herkesin makul bir noktada uzlaşabileceğini düşünüyorum. Maksat anayasayı yaptırmamak ise buna da yapacak bir şey yok. Bu kilidi de açacak çok zor bir formül vardır belki. Dolayısıyla burada ben bütün siyasi partilerin maksadının yeni bir anayasa yapmak olduğuna inanıyorum. Çalışmalarını ortaya getirsinler, fikirlerini söylesinler, kabul ettiklerini etsinler, etmediklerini etmesinler. Muhalefete de tavsiyem ön yargısız, reddetmeksizin bu çalışmalara olumlu ve pozitif destek vermeleridir. Bunu yaparlarsa kendileri kazanır.

> MECLİS İÇ TÜZÜĞÜ: Süratle Meclis çoğunluğunun kabul edebileceği bir iç tüzük değişikliği yapılması lazım. Her görüşmede arkadaşlarımız ‘evet bu iç tüzükle bu iş olmuyor’ diyor. Öncelikle Meclis’in etkin çalışması temin edilmeli. Bunun için komisyonların ciddi şekilde çalıştırılması gerekiyor. Meclis’te, özellikle yasa tekliflerinin oylanması noktasında, görüşmelerde gayri insanı görüntülerin ortaya çıkmayacağı bir sistem kurmak durumundayız. 37 saat kesintisiz Meclis oturumunun yapıldığı toplantılar olmuştu. Bu insani bir çalışma düzeni değildir. Başta bütçe olmak üzere çok uzun tartışma dönemleri, çok uzun karşılıklı söz almak, sataşmak ve onlar üzerinden saatler süren tartışmalar. Ayrıca normal çalışmalarda da grup önerileri gündeme geldiğinde gece geç saatlere kadar esas gündeme geçemeden gündemin grup önerileri ile meşgul edilmesi. Bütün bunların hepsi dizayn edilebilir.

> TİP’Lİ ATALAY’IN DURUMU: Can Atalay ile ilgili TBMM’nin tavrı ortada. Yemin töreninde adı okundu. Partilerin tamamının anlayış birliği içerisinde İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyeliğine seçildi. Burada Meclis kendisini mahkeme yerine koyacak değildir. Mahkeme kararını verecek, tutukluluk halini kaldıracak ve yemin etmesi ile sonraki yasal süreçlerin devam etmesi mümkün olacaktır.

> İSVEÇ’İN NATO ÜYELİĞİ: Nihayetinde bir uluslararası sözleşme olarak İsveç’in NATO’ya girip girmeme kararını verecek olan yer tabii ki Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir. Cumhurbaşkanlığı göndereceği tezkereyle birlikte bu sürecin ilk adımını atacaktır. Bizim herhangi bir ülkenin NATO’ya girip girmemesi konusunda kategorik olarak bir çekincemiz yoktur. Ancak egemen bir ülke olarak Türkiye’nin önceliklerinin muhatabımız olan, yani İsveç tarafından da dikkate alınmasını, gereğinin yerine getirilmesini, hızlıca adımlar atılmasını temenni ediyoruz. Ayrıca anlamakta zorluk çektiğimiz bir husus, hem Türkiye’nin onayıyla NATO’ya girmeyi bekleyeceksiniz hem de kendi ülkenizde terör örgütlerine ve İslam karşıtı bu insanlık dışı faşist gösterilere zemin hazırlayacaksınız. Bunların ben İsveç tarafından da kısa sürede gözden geçirileceğini ve olumlu adımlar atılacağını ümit ediyorum.

Düzenleyen:  - Gündem
Kaynak: HABER MERKEZİ
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...