Hint medyası Türkiye’ye nasıl savaş açtı?

A -
A +

Genar Araştırma Başkanı İhsan Aktaş, Erdoğan'ın ve Türkiye'nin diplomasi atağını anlattığı Yeni Şafak'taki dünkü köşesinde çok güzel bir cümle kurmuş:

 

"Bir güç yükselen değere dönüştüğünde, kendi gücü kadar efsaneleri de güçlenir."

 

Aynıyla vaki. Türkiye, Karabağ zaferiyle askerî olarak gücünü ispat etti. Esad'ın düşmesiyle siyasal ve stratejik, Ukrayna-Rusya krizindeki rolüyle diplomatik kalıpları aştı.

 

Yabancı medyada bu sıralar acayip analizler yapılıyor. Herkes menfi de müspet de olsa Türkiye'nin yükselen gücünden bahsediyor. Şüphesiz bu söylemlerin altı boş değil. Türkiye'yi zirveye çeken ip ilmek ilmek dokundu, düğümleri teker teker atıldı.

 

2024 global diplomatik indekste Türkiye, Çin ve ABD'den sonra dünyada üçüncü. Listede İngiltere yedinci, Almanya sekizinci, Yunanistan yirmi ikinci sırada... 2025 indeksinde zirve zor değil.

 

Türkiye efsanesi büyüyor. Uluslararası toplantılarda çekilen fotoğraflar bunun göstergesi. Konjonktürel rüzgârlar güce tahvil edildi.

 

Bir örnek vereyim: Keşmir'de yaşanan dört günlük savaş, Türkiye'ye Asya'da sükse yaptırdı...

 

Hintliler, Pakistan'a verdiği açık destekten dolayı Türkiye'ye karşı acayip sinirliler. Hint gazetelerinde gündem Türkiye. Ülkede Türk ürünlerine karşı boykot dalgası başlatılmış.

 

Mumbai'de çıkan Hindustan Times "Pakistan'ın silahlarının yüzde 80'i Çin'den gelse de Ankara, İslamabad'ın önemli bir stratejik ortağı. Hindistan'a ateşlenen birçok insansız hava aracının Türk yapımı olduğu ortaya çıktı" diye yazmış. Gazete, Türkiye'nin uzun yıllardır Pakistan gibi ülkelere yatırım yaptığına dikkat çekmiş.

 

Savaş sürerken TRT World'ün X'teki paylaşımları bir süreliğine erişime engellenmiş.

 

Çelebi Havacılık, Hindistan'ın 9 havalimanında yer hizmetleri veriyormuş, güvenlik iznini iptal etmişler. Muhalefet tepki göstermiş.

 

Jamia Millia İslamia, Maulana Azad Ulusal Urdu Üniversitesi, Jawaharlal Nehru Üniversitesi (JNU) Türk eğitim kurumlarıyla akademik anlaşmasını askıya almış. JNU, Malatya İnönü Üniversitesi ile iş birliği yapıyormuş. Urdu Üniversitesi, Yunus Emre Enstitüsü ile mutabakatını iptal etmiş. Batı Hindistan Sinema Çalışanları Federasyonu, Hindistan film endüstrisini Türkiye'yi boykota çağırmış.

 

Kashmir Observer isimli gazete, Türkiye'de çekilen filmlerin listesini çıkarmış. Ne yalan söyleyeyim bu filmleri ilk defa öğrendim.

 

The Hindu isimli gazete, Hindistan Mücevherat Konseyi'nin Türkiye ile ticaretin sonlandırılması çağrısını yazmış.

 

Bir başka gazete 300 bin Hintlinin Türkiye'yi ziyaret ettiğini, rezervasyonların yüzde 60 düştüğünü haberleştirmiş.

 

Hindistan'da Türk elması ve kivisi çok seviliyormuş. Tüccarlar "Artık başka ülkeden alacağız" demişler.

 

Hindistan'ın ihracatında Türkiye'nin payı yüzde 1,5 civarındaymış. Türkiye'nin ihracatında Hindistan yüzde 1'i bile değil. Geçen sene Hindistan'dan 6,4 milyar dolarlık ithalat yapmışız. Yani boykot karşılıklı olursa zararlı çıkacak olan onlar. Bu yüzden olsa gerek bizim umurumuzda değil. Kanal7 Hint filmleriyle dönüyor. Hâlen kanalda 5 Hint dizisi yayınlanıyor. Kimse eleştirmedi. Hatta The Hindu Businees Line isimli gazete "Türkiye'de 900'den fazla restoran işleten Hindistan'ın fast food devi Jubilant FoodWorks Limited Türkiye'deki faaliyetlerinde olumsuzluk yaşamadı" diye sevincini dile getirmiş. Evet, Dominos Pizza Hintlilerin.

 

Hindistan 1,425 milyarlık nüfusuyla dünyanın en kalabalık ülkesi. Şüphesiz ekonomik bir güç. Türkiye'yi boykot etmeleri hoş değil. Ama olumsuz da olsa bu yaşananlar uzun vadede Türkiye'nin hayrına. Asya'da "Türkiye etkisi" milyarlarca insana daha iyi anlatılamazdı. Adamlar eleştirirken övdüler. Boykotlar yapılır, biter, yeni sayfalar açılır. Geriye akıllarda Türkiye efsanesi kalır. Yeter ki biz içeride sıkı duralım...

 

 

"Kürtöne" iddiaya mı girdi?

 

 

Mümtazer Türköne, FETÖ'nün yayın organı Zaman'da yazıyordu. Milliyetçi tandanslıydı. AK Parti'ye sert muhalefet etti. 15 Temmuz'dan sonra tutuklandı. 10 yıl hapis cezası aldı. Zamanında uğruna savaştıkları için "Onları cezaevinde tanıdım" dedi. Hasta olduğu söylendi. Devlet Bahçeli, yeniden yargılanmasını istedi. Tahliye edildi. Yalova'da bir köye yerleşti... Son zamanlarda çıkışlarıyla tartışılmaya başlandı. "Erdoğan çözüm sürecini baltalayacak. Bahçeli de bunun üzerine Türkiye'yi erken seçime götürecek" dedi. Çok tepki gördü. Ve PKK silah bıraktığını açıkladı. Türköne de soyismini "Kürtöne" diye değiştirdiğini duyurdu. Kendisi birileriyle iddiaya girmiş "PKK silah bırakmazsa ismimi değiştiririm" filan demiş olmalı ki daha Ahmet Türk, Öztürk Türkdoğan, Berdan Öztürk gibi önde gelen DEM’liler dururken bu kararı almış.

 

 

 

 

 

Fatih Selek'in önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.