6-7 Eylül Hadiselerinin sır perdesi aralanıyor

6-7 Eylül Hadiselerinin sır perdesi aralanıyor

KÜLTüR - SANAT Haberleri

Bugün “Atatürk’ün Evi’ne bomba” atıldı haberleriyle başlayan ve iki gün boyunca başta İstanbul olmak üzere Türkiye’nin üç büyük şehrinde azınlıklara saldırılan 6-7 Eylül Hadiseleri’nin yıl dönümü…

MURAT ÖZTEKİN

Uğur Üçüncü ile Hikmet Öksüz’ün kaleme aldığı “6-7 Eylül 1955 Olayları” adlı kitap ise hâlâ karanlıkta kalan hadiselere yeni arşiv belgeleriyle, farklı bir ışık tutuyor. Timaş Yayınları etiketiyle okuyucuyla buluşan eser sayesinde ilk defa neşredilen belgeler arasında eski milletvekili ve tarihçi Mahmut Goloğlu’nun özel arşivi de yer alıyor. Bu arşiv içerisinde, alınan örfi idare tedbirlerine dair çarpıcı belgeler bulunuyor. Kışkırtıcı yayınlar yapan basının sansürüne dair vesikalar da dikkat çekiyor.

Hadiselerin Kömünistler ve Demokrat Parti hükûmetince çıkarıldığına dair iddialarının çeşitli vesikalarla çürütüldüğük tapta, “Olayların başlamasında etkili olan İstanbul Ekspres gazetesinin, ‘Atatürk’ün Evi Bombalandı’ manşetini atan Yazı İşleri Müdürü Gökşin Sipahioğlu ve sahibi Mithat Perin’in Türk istihbarat servisi ile bağlantılı olduğuna dair bilgiler ve Selanik’te meydana gelen olayın azmettiricisi olarak kabul edilen Oktay Engin’in Türkiye’ye sığındıktan sonra himaye edilip valilik makamına kadar yükseltilmesi; siyasi iradenin bilgisi dışında faaliyet gösteren ‘derin yapı’ organizasyonu olduğu izlenimini vermektedir” ifadeleri kullanılıyor.

Eserde, 1950’lerde Kıbrıs’ta güç kaybeden İngiltere’nin Yunanistan’a karşı Türkleri denge unsuru gördüğü, 27 Ağustos 1955’te Londra’da yapılan Kıbrıs görüşmelerinden sonra hadiselerin başladığı da vurgulanıyor.

BOMBA ZANLILARININ MEKTUPLARI ORTAYA ÇIKTI

Kitapta Atatürk’ün evini bombalama şüphesiyle yargılanan Hasan Uçar’ın ve Oktay Engin’in mahkeme ifadeleri ve mektupları da ilk defa okuyucuya sunuluyor. Selanik’te bombalama olayında Yunan mahkemeleri tarafından yargılanan ve savcılığa suçunu itiraf ettiği iddia edilen Hasan Uçar, kitapta yer alan mahkeme kayıtlarına göre ise yargılama sırasında verdiği ifadeleri reddediyor. Başkonsoloslukta kavas olarak vazife yapan Uçar, kendisine dikte ettirilen ifadeyi verme karşılığında Yunan tarafından üç şey istediğini söylüyor. Bunlar; hapishaneden çıkarılması, iş bulunması ve konsolosluk hizmetçisiyle evlendirilmesi... Uçar, bu taleplerinin kabul görmesi neticesinde bombalama eylemini kendisinin yaptığı itirafında bulunuyor. Ancak bir müddet hapis yatan iki Türk, Türkiye’nin mahkeme masraflarını ödemesiyle serbest kalıyor ve kendilerine devlet sahip çıkıyor.

6-7 Eylül Hadiselerinin sır perdesi aralanıyor

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...