Bu defa objektifin önünde! Ara Güler'in bilinmeyen portreleri sergide

MURAT ÖZTEKİN'İN HABERİ

‘‘İstanbul’un Gözü” olarak bilinen fotoğrafçı Ara Güler, dördüncü ölüm yılında özel bir sergiyle anılıyor. Hayatı boyunca hep fotoğraf makinesini elinde tutan Güler, bu defa objektifin önünde! İstanbul AKM’de açılan “Dostlarının Gözünden Ara Güler” isimli sergide Ara Güler’in dünyaca tanınmış 22 fotoğraf sanatçısı dostu tarafından çekilmiş, 48 portre fotoğrafı yer alıyor. Sergide Güler’in ikonik fotoğraflarının yanında enteresan enstantaneleri de var. Mesela puşili hâli ve “Allah” hattı önünde çekilmiş karesi onlardan... 

Ara Güler’in fotoğrafını çeken isimler arasında Steve McCury, Bruno Barbey, Sebastião Ribeiro Salgado, Nikos Economopoulos, Reza Deghati, Martin Parr, Coşkun Aral, Mustafa Sevenler, Sadık Üçok, Ozan Bilgiseren ve Süleyman Gündüz gibi isimler de yer alıyor. 

HAYATI BELGESEL OLDU

Önceki akşam açılışı yapılan sergi vesilesiyle Coşkun Aral ve Nebil Özgentürk’ün konuşmacı olduğu bir panel gerçekleştirildi. Sonrasında Coşkun Aral tarafından hazırlanan ve Güler’in hayatını konu alan “Bu Dünya Başka Dünya” isimli dokümanter film gösterildi. 

Ara Güler’i fotoğraflayan isimlerden Ozan Bilgiseren “Kendisi hakkında bir dokümanter film yapmıştık. Onun için bir kare çekmiştim. Babamın kullandığı makineye gözünü koyduğunda kendisini çektim. Ara Bey, dünya çapında önemli bir fotoğrafçıdır. Çünkü fotoğraflarla bir devrin konservesini yaptı. Şu an Türkiye tarihiyle alakalı görsel referans noktamız” ifadelerini kullanıyor. 

Güler’in portre fotoğrafını çeken Süleyman Gündüz ise “Benim fotoğrafım içim son on yılda çekilen en iyi portrem demişti. Ara Güler, fotoğrafın Tolstoy’udur. O çölleşen dünyaya renk kattı. Güler, şiire fotoğrafla anlam kazandırmıştır” şeklinde konuşuyor. 

Sergi 23 Ekim’e kadar AKM’de görülebilecek. 

BU ÜLKENİN PARÇASIYDI

Sergiyi hazırlayan ve hayatının son yıllarında Ara Güler’e asistanlık yapan Fatih Aslan sorularımızı cevapladı. Aslan “Bugüne kadar Ara Güler’i yerli ve yabancı birçok tanınmış isim fotoğrafladı. Bu sene de Güler’i fotoğrafçıların, değişik kareleriyle anıyoruz. Farklı mekânlarda çekilen bu karelere onun çocuksu ruh hâli yansıyor. Aralarında hiç görülmemiş enstantaneler de var. Bence Ara Güler sadece İstanbul’un değil dünyanın gözüydü. Çünkü gitmediği ülke, çekmediği tanınmış isim kalmamıştı” şeklinde konuşuyor. 

“Onu herkes sert ve kibirli olarak zanneder ama öyle biri değildi” diyen Aslan sözlerine şöyle devam ediyor: Sergideki her bir fotoğrafta Ara Güler’in başka bir karakter özelliği yer alıyor. Kendisi fotoğrafçıya değişik poz verir hatta yardımcı olurdu. Bazen de ‘öyle çekme’ der, fotoğrafçıya da dersler verirdi. Güler fotoğraf çekmek için kendisinden tavsiye isteyenlere ise ‘Ben ne yapıyorsam sen de onu yap! Eğer bir fotoğraftan hikâye okuyabiliyor veya onun üzerine hikâye yazabilmen lazım’ derdi. Zaten onun insan unsuru olmayan fotoğraflarında da birer hikâye var. 
Ara Güler’in “Biz Osmanlıdan geliyoruz be!” sözlerini hatırlattığım Fatih Aslan “Bazıları onu başka bir ülkenin vatandaşıymış sanıyorlardı. Fakat Ara Güler bu memleketin bir ferdi olarak görülmek istiyordu” diyor.