Görme engelli ressam Armağan: Görmediğim dünyada hayaller kuruyorum

- Güncelleme:
Görme engelli ressam Armağan: Görmediğim dünyada hayaller kuruyorum

Kültür - Sanat Haberleri

Bilim adamlarının dünyada bir benzeri olmadığını söylediği doğuştan görme engelli ressam Eşref Armağan “Öyle bir duruma geldim ki, gören bir kişiye, görmediğim bir dünyada kurduğum hayali gösterme imkânına kavuştum” diyor.

MURAT ÖZTEKİN'İN HABERİ

Yıllar evvel doğuştan âmâ olan biri resim yapıyor denildiğinde kimse inanmak istememişti. Dünyayı hiç görmemiş biri nasıl cisimleri algılar, benzerleriyle birleştirir, renklendirir ve bir resim hâline getirebilirdi ki?

İşte dünyada bir benzeri daha olmayan Eşref Armağan, bunu başarmıştı. Yaklaşık 20 senedir bilimsel dergilere konu olan Armağan’ın farklı sanatçılığı, Harvard Üniversitesinde yapılan bir araştırmayla da tescillendi. Anlaşıldı ki Armağan, parmaklarıyla dünyayı görüyor ve resmediyordu. Beynin bir bölümü gören insanlar gibi çalışıyordu. 
Yıllardır parmak uçlarıyla resimler çizen “görmez ressam” Eşref Armağan, dünyanın her köşesinde açtığı sergilerden sonra şimdilerde de çalışmalarını YouTube’da açtığı kanalda tanıtıyor. Biz de kendisiyle online buluşup sanatını dinliyoruz...

Görme engelli ressam Armağan: Görmediğim dünyada hayaller kuruyorum

“OĞLUM SENİN GÖZÜN YOK”

> Görme engelli olduğunuzu çok sonra anlamışsınız. Nasıl oldu bu?

1950’lerde ben çocukken Küçükçekmece’deki evimizde elektrik yoktu. Evde gaz lambası kullanılıyordu. Tabii, önceleri niçin lamba yakılıyor anlamıyordum. Dört beş yaşlarındayken bir gün babama durumu sordum “Bizim gözlerimiz var ama senin bir gözün yok, diğeri görmüyor” dedi. Ne olduğunu sonra idrak ettim.

> İlk çocukluğunuz nasıl geçti, okula gidebildiniz mi mesela?

Çocukluk yıllarımda mahalledeki arkadaşlarımla oynardım. Ancak onlar okula gidince yalnız kalıyordum. Sonra babam okul müdürüyle konuştu, izin aldı. Sınıfta oturup, dersleri dinlemeye başladım. Orada bütün yazıları plastik harflerle yazmayı öğrendim.

Görme engelli ressam Armağan: Görmediğim dünyada hayaller kuruyorum

DÜNYAYI TANIMAK İSTEDİM

> Peki, resme olan alakanız ne zaman başladı?

Doktorlar görmem için çare olmadığını söylüyorlardı. Fakat ben yaşadığım dünyayı öğrenmek istiyordum. Her şeyi soruyordum. Aslında dünyayı tanımak için resim yapmaya başladım. Bunu da diğer insanlar gibi gözle değil, parmaklarımla gerçekleştirmeye çalıştım.

> Hiç ışık ve renk görmezken nasıl oldu bu?

Her şeyin iki avucumun içerisinde olması gerekiyordu. Cisimlerin nasıl durduğunu ve rengini de sorarak ezberledim. Fakat önceleri insanlar ne anlatırsa anlatsın beynimde bir hayal canlanmıyordu.

> Nasıl oldu?

Önceleri dokunduğum şeylerin kabartma şekillerini aldım. Kabartmaları model olarak kullanıyor, yanda çiziyordum. Sonraları -Harvard Üniversitesinin raporunda da ortaya konduğu üzere- beynim dokunduğum şeyleri çizgi olarak hayal etmeye başlamış. Dokunma ile hayal kurunca, değişik resimler ürettim. Tabii buna kırk elli yaşlarımda kavuştum. Cisimlerin renkleri de ezberimde. Boyaları altmış senedir sıradaki yerlerinden tanıyorum, ona göre kullanıyorum.

İNSAN KENDİNİ KABULLENMELİ

> Resimde her şeyi kendi başınıza keşfetmek yıpratıcı bir çaba değil miydi?

Hiç yıpranmadım. Her konuda  ilerledikçe daha çok heveslendim. Artık hiç yardım almadan resimler yapıyorum. Öyle bir duruma geldim ki, gören bir kişiye, görmediğim bir dünyada kurduğum hayali gösterme imkânına kavuştum. Zaten görmesem resim yapamam. Ama nasıl görmek… Dokunma gücüyle, gözle değil. Bir engelli önce kendini kabullenecek. Yani hâline şükredecek, “Beni Rabb’im böyle yaratmış” diyecek. Bundan sonra istediği şeye azimle devam edecek.

> Peki, resim çizme alışkanlıklarınız nasıl?

Resim çizerken hiç ses olmaması gerekiyor. Sokaktaki çocuk sesleri bile konsantrasyonumu bozar. Küçük bir odada çizerim. Genelde gece çalışırım. 

> Bugünlerde YouTube’da resimler yapıp, insanlarla paylaşıyorsunuz...

İnsana ne zaman, ne olacağı belli değil. Bunu Rabb’imizden başka kimse bilmez. Ben de bana bir şey olursa, insanlar resimlerimi nasıl yaptığımı anlasınlar diye videolar çekmeye başladım. Telefonla uzaktan yardım alıp, çekimleri kendim yapıyorum. Vazifemi yapıyorum, görme engelliler benden ilham alırlar mı bilemiyorum. Onlara kalmış... Kimseye resim yap demem!

HİÇ IŞIK YAKMIYORUZ!

Eşref Armağan “Eşim Nilüfer de şair. Yanımızda kimse yok. Bazen misafirliğe gelenlerin, “ışığınız yanmıyor” diye geri döndükleri oluyor. (Gülüyor) Çünkü biz ışık yakmıyoruz, aklımıza bile gelmiyor. Yine de elektrik faturası çok geliyor!” 
diyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...