Misafirperver devleti tarihî belgeler anlatıyor! Macarlar, Osmanlı şefkatini sergiye taşıdı

MURAT ÖZTEKİN'İN HABERİ - Osmanlı İmparatorluğu, bir devlet geleneği olarak kendisine sığınanlara kapılarını kapatmıyordu. Macarlar da Osmanlıya sığınan milletlerdendi... Macaristan’ın bağımsızlığı için Avusturya’ya karşı savaşan Prens II. Ferenc Rákóczi ve Macar Özgürlük Savaşı’nda yer alan Lajos Kossuth, Osmanlıda misafir edilen isimler arasında yer aldı. Sultan Abdülmecid, Batı’daki baskılara rağmen sığınmacılar hakkında “Tacımı veririm, tahtımı veririm fakat, devletime sığınanları asla geri vermem” demişti. 

İşte İstanbul Macar Kültür Merkezi, Osmanlı İmparatorluğu’na iltica eden Macar liderleri “Misafirperver Bir Devlet” sergisiyle yâd ediyor. ‘Macar Millî Arşivi’nin tarihî belgelere dayanarak hazırladığı sergi; Türkler ile Macarlar arasındaki irtibatın tarihî kökenlerini anlatıyor. 17. yüzyıldan itibaren Macar siyasetinin önde gelen liderlerinin Osmanlı İmparatorluğu ile yakın ilişkilerini ve sonrasında Osmanlıya sığınmalarını vaka ve belgeler üzerinden aktarıyor. 

Sorularımızı cevaplayan serginin küratörü Anikó Schmidt “Sergimiz Macar ve Türk milletlerinin ortak tarihine, özellikle son üç yüz yılına odaklanıyor. Esas olarak Türklerin Macaristan’dan ayrılmasından sonra yavaşça dostluğa doğru yumuşayan Macar-Türk ilişkilerini göstermek istedik. Sergimizdeki belgeler Osmanlı İmparatorluğu’na sığınma talebinde bulunan Macar siyasetçileriyle ve özgürlük savaşçılarıyla ilgili. Yöneticilerine karşı savaşan Macar liderler Osmanlı İmparatorluğu’na sığındı. O andan itibaren iki halk arasındaki ilişkiler daha yakın ve dostane bir hâle geldi” diyor. 

Macarların açtığı, Osmanlıdaki ilk şekerleme dükkânı Orosdi-Beck...

Padişah Abdülmecid’in Macar sığınmacılar hakkında tavrını değerlendiren Schmidt “Sultan Abdülmecid, kendisine sığınan Macarları korumak için uluslararası izolasyonu bile üstlendi. Bu hareketiyle çok yetenekli Macar askerlerinin hayatını kurtarmıştır. Bu askerlerin birçoğu daha sonra kariyerlerine Osmanlı ordusunda devam etmiştir. József Bem (Murad Paşa), Richard Guyon (Hurşid Paşa), György Kmety (İsmail Paşa) Osmanlı ordusunda büyük başarılarla savaştılar. Osmanlı İmparatorluğu tarafından cömertçe kabul edilen Macar göçmenler, daha sonra imparatorluğun gelişimine büyük katkıda bulunmuşlardır” diyor. 

BAĞLARIMIZ BİNLERCE SENE ÖNCEYE GİDİYOR

Türk Macar ilişkilerini değerlendiren Schmidt şöyle konuşuyor: Macarların, tarihin erken dönemlerinde Avrasya’daki bozkırlarda yaşayan Türk halklarıyla çok sıkı bağlantıları vardı. Ortak tarihî bağlarımız binlerce yıl geriye gidiyor. Erken dönem Türk ilişkilerinin etkisi Macar halk müziğinde, halk sanatında, masallarda ve Macar dilinde de görülebilir.