Müezzinlikten plakçılığa! Mevlid okurken son nefesini veren Hafız Burhan

Düzenleyen: / Kaynak: Türkiye Gazetesi
- Güncelleme:
Müezzinlikten plakçılığa! Mevlid okurken son nefesini veren Hafız Burhan

Kültür - Sanat Haberleri  / Türkiye Gazetesi

Osmanlının son devir müezzinlerinin bir çoğu yeni devirde müzikle geçimlerini temin etmek durumunda kalıyor. Klasik Türk şiirinin eserlerini seslendiren ve pek çoğu hâfız olan bu isimlerden biri de Hafız Burhan'dır. Türk şiirinin pek çok klasiğini özel yorumlarla seslendiren Hafız Burhan, 1943 yılının 18 Nisan günü Ankara’da Hacı Bayram Camii’nde mevlid okurken son nefesini veriyor.

23 Mayıs 1897’de İstanbul Aksaray’da doğan Hafız Burhan'ın asıl adı Burhâneddin'dir. Babası Sultan II. Abdülhamid’in muhafızlarından Tüfekçi Ahmed Bey evladını iyi bir tahsilden geçiriyor.

İlk mektebin ardından girdiği Kocamustafapaşa Rüşdiyesi’nde sesinin güzelliğiyle dikkati çeken Burhan, Kuran-ı Kerim hıfzını tamamlamadan mukabele, mevlid, mersiye okumaya, zâkirlik ve müezzinlik yapmaya başlıyor.

Müezzinlikten plakçılığa! Mevlid okurken son nefesini veren Hafız Burhan - 1. Resim

Sultan Abdülhamid ve muhafızları

DİPLOMAT OLMAK İSTİYORDU

1918 yılında hânende olarak devletin Muzıka-yi Hümâyun’ kısmına alınıyor. Ancak devir İttihat Terakki'nin en şedit olduğu devirdir ve Hafız Burhan Sultan Abdülhamid'e bağlı bir ailenin çocuğudur.

1934'te  verdiği bir röportajda şunları söylüyor:

"Evvelâ diplomat olmaktı amacım. Meselâ bir büyükelçi, konsolos olmak istiyordum. Saraya müezzin oldum. Sonra muzikaya girdim. ." 

Kısa bir müddet sonra buradaki görevinden ayrılıyor ve hayatını sesiyle kazanmaya mecbur kalıyor.

Müezzinlikten plakçılığa! Mevlid okurken son nefesini veren Hafız Burhan - 2. Resim

BURHAN PLAK

Önce mevlidler, gazeller okurken zamanla bu değişiyor. Eğlence mahfillerinin de aranan ismi olarak meşhur oluyor.

Hâfız Burhan’ın doldurduğu plaklar halk arasında büyük ilgi görüyor.

İstanbul Radyosu’nun ilk kuruluşunda görev yapan Hâfız Burhan Dârütta‘lîm-i Mûsiki kadrosunda yer alıyor.

Elde ettiği gelirle ticarete atılıp bir ara plak doldurduğu Columbia şirketi temsilcisi olarak Beşiktaş’ta bir plakçı dükkânı açıyor.

1930'lu yılların başında Türkçe ezan ve ibadet kararı veriliyor. Maarif vekili olan Reşit Galip ile Hasan Cemil Çambel’in idaresinde, Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti’nin Dolmabahçe Sarayı’ndaki odasında (Aralık 1931) dokuz meşhur hafız görevlendiriliyor. Hafız Burhan da bu ekipte yer alıyor.

Müezzinlikten plakçılığa! Mevlid okurken son nefesini veren Hafız Burhan - 3. Resim

Beşiktaşlı Rıza, Süleymaniye Camii müezzini Hafız Kemal (Gürses), Hafız Sadettin (Kaynak), Hafız Burhan (Sesyılmaz), Hafız Fahri, Hafız Nuri, Hafız Yaşar (Okur), Hafız Zeki ve Sultanselimli Hafız Ali Rıza Sağman'dan oluşan bu heyet çalışmalara başlıyor. Tekbir, ezan ve kametin Türkçesi hazırlanıyor ve henüz camii olan Ayasofya'da icra ediliyor.

"AĞZIMA TEK YUDUM İÇKİ KOYMADIM"

Hafız Burhan yurt dışında konserler vermeye başlıyor. İstanbul’da çeşitli fasıl topluluklarında hânendelik de yapıyor. Muasırı olan diğer müezzinler gibi 1930’lu yıllar Hafız Burhan için çeşitli meclisleri eğlendirmekle geçiyor. 

1934'teki röportajında "Boş zamanlarınızda ne yaparsınız? Nasıl eğlenir, nasıl vakit geçirirsiniz?" sualine şu cevabı veriyor:

"Kuşlarım. Av… En büyük eğlencelerimden biri de otomobildir. Gezintilerimde şoförüme veririm. Kendim direksiyonun başınaa geçerim. Büyükdere yolunu severim. Bütün kabahatim biraz sürat merakında olmamdır.. İşte o kadar. Başka hiç bir eğlencem yok gibidir. Sigara içmem. Rakı içmem. Şimdiye kadar ağzıma bir bardak rakı koymadım. Yüzlerce mecliste bulundum. Çok ısrar ederler “İlle iç Hafız…” diye fakat hepsini reddettim..." 

Müezzinlikten plakçılığa! Mevlid okurken son nefesini veren Hafız Burhan - 4. Resim

1930'lu yıllarda Hacı Bayram Veli Camii - Ankara

MEVLİD OKURKEN KALP KRİZİ

Beşiktaş’ta uzun zaman oturduğu için “Beşiktaşlı Burhan”, Muzıka-yi Hümâyun’da çalıştığından dolayı “Muzıkalı Burhan” diye de adı anılıyor.

Soyadı kanunundan sonra Sesyılmaz soyadını alan Burhan'ı bir gün Mareşal Fevzi Çakmak Ankara'ya çağırıyor.

18 Nisan 1943 günü Çakmak'ın kızı için Ankara’da Hacı Bayram Camii’nde mevlid-i şerif okurken takati kesiliyor, kalp krizi geçirerek burada vefat ediyor.

Cenazesi İstanbul’a getirilerek Beşiktaş’taki Yahyâ Efendi Dergâhı haziresine defnediliyor.

DEVRİN EN İYİ MEVLİDHANI

Vaktiyle devrin en iyi mevlidhanlarından sayılan Hâfız Burhan, gazel formunun da son ustalarındandı. Ayrıca farklı şiir türlerinde pek çok plağı bulunuyor.

Hafız Burhan'ın plaklarında çalgı arka planda, sadece ritim için çalar. Bazı parçaları neredeyse çalgısız seslendirmiştir.

Türk edebiyatının meşhur şiirlerini kaydetmiştir. Bunlar arasında en meşhuru Abdülhak Hâmid’in “Makber” adıyla anılan mersiyesidir.

Düzenleyen:  - Kültür - Sanat
Kaynak: Türkiye Gazetesi
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...