Ressam Mustafa Bayar sanat kariyerini anlattı: Kumaşta sınırsız bir dünya saklı

Düzenleyen: / Kaynak: HABER MERKEZİ
- Güncelleme:
Ressam Mustafa Bayar sanat kariyerini anlattı: Kumaşta sınırsız bir dünya saklı

KÜLTÜR - SANAT Haberleri  / HABER MERKEZİ

Resimlerinde yıllardır hep kumaş tasvirlerine yer veren sanatçı Mustafa Bayar “Kumaşlar öncelikle beni renkleriyle büyülüyor. Kumaş sınırsız bir nesne; onları değişik şekilde kurgulayıp sınırsız olarak resmedebiliyorum. Zihnimde o kadar çok şey var ki, hangisine yetişeceğimi bilmiyorum” diyor.

MURAT ÖZTEKİN'İN HABERİ - Mustafa Bayar, sanat hayatında yarım asrı geride bırakan asker kökenli ressamlardan biri... Deniz subayı iken resme merak duyan Bayar, usta ressamların atölyesinde eğitim almış ve sanatta kendine kumaşlardan farklı bir yol çizmiş. Hemen her eserinde kumaşları resmeden Bayar, Türk kültüründen unsurları da işliyor. Öyle ki ona “kumaşların ressamı” demek mümkün. Biz de sanatçıyla Beyoğlu’ndaki Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezinde bugünlerde görülebilen 22. sergisi vesilesiyle buluştuk…

SUBAYLIKTAN RESSAMLIĞA…

> Osmanlıda Türk resmini başlatanlar “asker ressamlar” olmuş. Sizin sanat kariyeriniz de askeriye içinde başlamış. Nasıl oldu?

Evet, aslında asker kökenliyim. Yıllarca deniz subaylığı yaptım. Bu esnada resme ilgi duydum. Devam mecburiyeti olduğu için doğrudan sanat akademisinde okuyamadım ama akademiyle hep iç içe oldum. Derslere girip hocaların atölyelerinde çalışmalar yaptım. Türkiye’nin en usta natürmort sanatçılarından biri olan Mahmut Cuda’nın atölyesinde eğitim aldım. Sonunda yüzbaşıyken askerlikten ayrılıp kendimi tamamen resme verdim. ABD’de bulunduğum dönemde de aynı şekilde sanatsal olarak araştırmalar yaptım. Yıllardır Beyoğlu’ndaki atölyemde çalışmalarıma devam ediyorum.

Ressam Mustafa Bayar sanat kariyerini anlattı: Kumaşta sınırsız bir dünya saklı
Mustafa Bayar’ın sergisi 30 Ekim’e kadar Beyoğlu’ndaki Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezinde ziyaret edilebiliyor. 

ANADOLU’DAN DOĞAN MERAK

> Farklı nesneleri eserlerinin baş köşesine koyan ressamlar var ama sizin gibi hep kumaşları resmeden Türk sanatçı yok. Kumaşlara olan bu düşkünlüğünüzün arkasında ne var?

Çocukluğum Amasya ve Çorum civarında geçti ve etrafımda hep renkli kumaşlar vardı. Kadınların elleriyle ördüğü çoraplardan, dokudukları kilimlerden ve düğünlerde giydikleri rengârenk elbiselerden etkilendim çoğunlukla... O elbiselerde farklı renkler tabiatla bütünleşirdi. Sanat kariyerimde ise kumaşları önce natürmort tablolarımın içerisinde kullandım, sonra tuvallerin bütününe yayıldılar.

> Peki, kumaşların bir sanatçı olarak size tesir eden yanları neler?

Öncelikle beni renkleriyle büyülüyor. Bunun yanında dokuları da farklı şekilde bana etki ediyor. Çünkü farklı dokudaki kumaşların, farklı ışık yansımaları oluyor; bir araya geldiklerinde de birbirlerini etkiliyorlar. Öte yandan kumaş sınırsız bir nesne; değişik şekilde kurgulayarak sınırsız şekilde resmedebiliyorum. Zihnimde o kadar çok şey var ki, hangisine yetişeceğimi bilmiyorum.

> Kumaşlardan nasıl ilham alıyorsunuz? Atölyenizde bir yığın kumaş vardır diye tahmin ediyorum…

Herkes atölyemde top top kumaşlar olduğunu zannediyor. Hâlbuki ben kumaş biriktirmiyorum. Daha ziyade Kapalıçarşı ve Osmanbey gibi kumaş ticaretinin yapıldığı yerlere gidip vitrinleri inceliyorum. Kumaşa batığımda ritmik dağılımını, rengini ve dokusunu keşfedip eserlerime yansıtıyorum.

> Peki iyi bir sanatçının kumaşı nasıl olmalı?

Sanatından taviz vermeyecek. Mesela sırf birisini memnun etmek için sanat yapmayacak. Kimse de eserlerini hatır gönül için satın almayacak.

KUMAŞLARDAKİ KÜLTÜRÜMÜZ KAYBEDİLİYOR

> Kumaşların içerisinde aynı zamanda kültür birikimi de saklı değil mi?

Her toplum kültürünü desenleştirip kumaş ve halılarına yansıtıyor. Türkiye’de de kumaşlarda köklü bir kültür var. Özellikle Osmanlı kumaş kültürü, çok zengin ve ondan sıkça faydalanıyorum.

Tabii, Türk kumaşlarındaki desenlerin yanında Avrupa kumaşlarını da inceliyorum. Öte yandan Hint kumaşları da bana çok farklı geliyor. 
Ancak biz eski kumaş kültürümüzü kaybettik. Artık o geleneksel desenleri sık göremiyorum. Çin kumaşları işin içerisine girince benim sanatıma bile menfi etki yaptı. Kumaş desinatörlerinin Türk kültüründen beslenmesi gerekiyor. Niçin yeterince yapmıyorlar anlamıyorum. 

Düzenleyen:  - KÜLTÜR - SANAT
Kaynak: HABER MERKEZİ
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...