'Selçukludan yanlış ilham alıyoruz'

'Selçukludan yanlış ilham alıyoruz'

KÜLTüR - SANAT Haberleri

Yıllarca Selçuklu eserlerindeki geometrik desenleri araştıran sanatçı Serap Ekizler Sönmez “Selçukluda geometrik desenler en üst seviyeye ulaşmış ama biz bu desenleri bilmiyoruz. Bu yüzden de yanlış restorasyonlar yapıyoruz. Mimaride Selçuklu modası var ama yapılan binalardaki geometrik desenler yanlış” diyor.

MURAT ÖZTEKİN

Sanatçı Serap Ekizler Sönmez, ressamlık yaparken hayran kaldığı İslam geometrik desenlerini el yordamıyla araştırmaya başladı. Ancak gördü ki, Selçuklu’da geometrinin sınırlarını zorlayarak yapılan bu desenleri kimse analiz etmemişti. Yalnız başına çıktığı bu yolda İslam geometrik desenlerine yıllarını veren sanatçı, tek tek dolaştığı mimari eserlerdeki desenleri kayıt altına aldı, analiz etti ve eserlerle okuyucuya sundu. Serap Ekizler Sönmez şimdi de Ketebe Yayınlarından çıkan “Anadolu Selçuklu Sanatının Geometrik Dili” kitabında sanatların özüne ışık tuttu. Biz de kendisinden eserin serüvenini dinledik…

l Türkiye’de İslam sanatlarındaki geometrik desenler bugüne kadar neredeyse hiç analiz edilmemiş. Sizin bu konuya eğilmeniz nasıl oldu?
Ben aynı zamanda ressamım. Yıllarca kendi atölyemde resimler ürettim, milletlerarası koleksiyonlarda eserlerim var. Bir vakıfta resim dersleri verirken öğrencilerime İslam sanatlarına dair bir şeyler öğretmek istedim. Konuya eğildiğimde hiçbir şey bilmediğimi gördüm. Kaynakları okumaya başladıktan sonra mimarinin İslam sanatlarının bel kemiği oluğunu anladım. Selçuklu eserlerinde ise geometrik desenler mimarinin önüne geçiyordu. Araştırmalarım, bunları romantik bir şekilde incelemeye başlamamla ilerledi ve akademik bir boyut kazandı.

'Selçukludan yanlış ilham alıyoruz'

l Hâlbuki biz klasik sanatların merkezinde hat sanatının olduğunu düşünürdük...
Evet, İslam sanatlarını genelde kitap sanatları üzerinden değerlendiriyormuşuz ama aslında mimari eserler bir medeniyetin görünür şahitleridir. Hat sanatı, yerini cami, medrese gibi mimari eserlerde bulur. Bir sebilin üstüne yazılı su ayetinin, orayla bütünleşen sembolik bir manası vardır. Biz ne zaman onları duvar süsü hâline getirdik, bu sanatlara yüklediğimiz anlam da değişti.

l Genel olarak İslam sanatları geometrik desenlere nasıl bir mana yüklemiş?
İslam’dan önce de geometrik desenler var ama daha basitler. İslam devreye girdiği zaman tasarımların kompleksleştiğini görüyoruz. Büyük Selçuklu ve Anadolu Selçuklu dönemlerinde ise geometrik desenler en üst seviyeye ulaşıyor. Bu Meraga Matematik ve Astronomi Okulunun olduğu zamanlara geliyor. Zira o devirlerde riyazi ilimlere bakış açısı çok önemli.

l Yeni kitabınıza gelirsek “Anadolu Selçuklu Sanatının Geometrik Dili” hacimli bir eser olarak dikkat çekiyor. Kitap için Anadolu’nun birçok şehrini dolaşmışsınız. Nasıl bir serüven var eserin arka planında?
Bu çalışmamın zihin dünyamdaki başlangıcı dokuz sene öncesine kadar gidiyor. Misyon yüklenerek çalışmaya başladığım o günden beri Türkiye’nin birçok yerindeki Selçuklu yapılarını gezdim, fotoğrafladım. Anadolu’da görmediğim çok az yer kaldı.  Tarihî yapılara olan gezilerim hayatımın en renkli anlarıydı; kendimi kaybediyor, ne kadar vakit geçirdiğimi anlamıyordum. Mesela Divriği Ulucami’ye gittiğimde yedi saat çekim yapmıştım. Sadece tek bir deseni görmek için seyahate çıktığımı bilirim.

l Niçin ihtiyaç vardı bu esere?
Kitap,  medeniyetimizin izlerini toplamak adına mühim. İslam dünyasındaki geometrik desenleri kayıt altına almak yanlış restorasyonların da önüne geçecek. Gezdiğim yerlerde pek de iyi olmayan restorasyonlara şahit oldum. Biz İslam geometrik desenlerini bilmiyoruz. Bilmediğimiz için de yanlış restorasyonlar yapıyoruz. Sonra şehir kimliği oluşturmak adına yeni bir Selçuklu modası ortaya çıktı. Ama yapılan bu yeni binalarda geometrik deseler yanlış kullanılıyor. Selçukludan etkilenen yapıların çoğunun iyi düşünülmüş ve uygulanmış şeyler olduğunu söylemek zor.

İSLAM DESENLERİNDE AKIL DUYGU BİRLİKTE
Serap Ekizler Sönmez “Sanatçı duygulardan beslenen insandır ama geometrik desenleri işleyen sanatçılarda akıl ve duygu baş başa sanki...” soruma şöyle cevap veriyor: Kesinlikle öyle. Bence İslam dünyasında geometrik desenleri çalışan sanatçılar bir bilim adamı gibi emek sarf etti. Nakkaş Şah Kulu dahi, kendi ekolünü meydana getirmek için sadece duygularıyla hareket etmedi, çok ciddi bir emek ortaya koydu. Hat üstadı İbnü’l-Bevvab, bu sanatın geometrik oranlarını ortaya koymak için de  belki aklımızın almayacağı kadar hesap kitap yaptı.

İMKÂNSIZ PARÇALARI BİR ARAYA GETİRMİŞLER
l Sanıyorum bu kitabı meydana getirirken yüzlerce desen gördünüz, analiz ettiniz. Sizi en çok celbeden desene nerede rastladınız?
Beni en çok etkileyen yapılardan biri Niğde Sungur Bey Camii oldu. Ahlat’daki mezar taşlarından birinde gördüğüm desen ise beni aldı götürdü. Geometrinin sınırları gerçekten zorlanmış orada.

 

l Selçuklunun geometrik desenleri bir zirve olarak kabul ediliyor. Diğerlerinden farkları ne?
Aslında her coğrafyanın kendine has desenleri var. Selçukluyu diğerlerinden ayıran şey ise ustalarının çok üretken olması. O sanatkârlar, birbirleriyle geometrik kaideler gereği bir araya gelmesi neredeyse imkânsız olan parçaları bir araya getirmişler.

l İslam geometrik desenleri, sanatlara ilham kaynağı oluyor mu?
Geometrik desenler son zamanlarda çok popüler bir saha oldu. Sanatçıların çok ilgisini çekiyor. Fakat bu şimdilik kopya çekip ilerlemek şeklinde oluyor. Kendi yorumlamalarını kattıkların değerlere dönüşmedi ama yakın zamanda bu olacaktır diye düşünüyorum.

 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...