Türkiye'de 28 bin Tip 1 diyabetli var... Çocukta da diyabet olur

- Güncelleme:
Türkiye'de 28 bin Tip 1 diyabetli var... Çocukta da diyabet olur

Sağlık Haberleri

Toplumdaki çocuklarda diyabet olmayacağı düşüncesi, anne babaların geç kalmasına ve çocukların koma hâlinde hastaneye ulaşmasına sebep oluyor. Türkiye’de her sene 1.700 çocuk Tip 1 diyabet teşhisi alıyor.

ZİYNETİ KOCABIYIK'IN HABERİ

En son verilere göre dünyada toplam 537 milyon kişi diyabetle yaşıyor. Yani yeryüzünde yaşayan insanların 11’de biri diyabetli. Türkiye ise toplam 9 milyon diyabetli ile Avrupa’da birinci sırada geliyor ve bu rakamın 2045 yılında 13 milyona çıkacağı hesaplanıyor. Dünya diyabetli toplumunun 1,5 milyonu 20 yaş altında Tip 1 diyabetli. Türkiye’de Tip 1 diyabetli çocuk sayısı 28 bin. Her sene 1.700 çocuğa Tip 1 diyabet teşhisi konuyor.

Toplumda “çocukta diyabet” olmaz yargısının yaygın olması sebebiyle ailelerin çocuklarına diyabeti konduramadığını söyleyen Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Dalı Başkanı ve Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Derneği Üyesi Prof. Dr. Şükrü Hatun “Bu yüzden çocukların büyük kısmı koma hâlinde hastaneye ulaşarak Tip 1 diyabet teşhisi konuyor. Ailelerin çocuklarda çok su içme, çok idrara çıkma, kilo kaybı gibi belirtileri ciddiye alması gerekir” dedi.

BEYİN DOKUSU DA RİSKTE

Bütün diyabetlilerde olduğu gibi çocukluk ve ergenlik dönemindeki Tip 1 diyabetlilerin kan şekeri kontrolünün son derece önemli olduğunu anlatan Prof. Dr. Hatun, önceki yıllarda yüksek kan şekeri düzeylerinin sadece küçük ve büyük damarlarda harabiyete yol açtığının düşünüldüğünü belirterek “Son yıllardaki çalışmalar yüksek şekerin beyin dokusunu da olumsuz etkilediğini gösterdi. Glikozun 145-180’in üzerine çıkması bir süre sonra algılama fonksiyonunu ve düşünmedeki kompleks süreçleri olumsuz etkiliyor. Özellikle matematik düşünmeyi engelliyor. Danimarka da yapılan araştırmalar, glikoz kontrolü iyi olmayan çocukların test sonuçlarının daha düşük olduğunu gösterdi. Glikozun 145’in üzerine çıkması 180 in üzerine çıkması bir süre sonra düşünme ve algılama fonksiyonunu olumsuz etkiliyor. Özellikle matematik düşünmeyi bozuyor. Danimarka’da yapılan araştırmalar, glikoz kontrolü iyi olmayan çocukların test sonuçlarının daha düşük olduğunu gösteriyor. Eskiden şeker düşmesinden korkulurdu. Sonradan anlaşıldı ki, yüksek şeker çocukları daha durgun yapıyor, dikkatlerini ve düşünme kapasitelerini azaltıyor. Sınav başarıları düşüyor. Olumsuz bir döngü ortaya çıkıyor” dedi.  

SENSÖR NAVİGASYONLA YOL GÖSTERİYOR

Yeterli ve doğru dozda insülin tedavisi için çocukların kan şekeri izlenmesinin şart olduğunu vurgulayan Prof. Hatun, “Son 10 yılda parmaktan ölçümün yerini, sensör adını verdiğimiz sistemler aldı. Bu sistemlerle çocukların parmağını delmeden ve kan almadan 24 saat boyunca doku sıvısından çocukların glikozlarını sürekli izlemek mümkün hâle geldi” dedi. Özellikle çocukların kan şekeri kontrolünde sürekli kan şekeri ölçüm sensörleri kullanılmasının üç aylık kan şekeri seviyesinde en az 1 puan düşüşe sebep olduğunu ifade eden Prof. Dr. Hatun, “Parmaktan glikoz ölçtüğünüz zaman hem çocuklara fiziksel ve psikolojik olarak zorluk veriyor hem de fotoğraf çekmiş gibi oluyorsunuz.  Sensörle glikoz ölçtüğünüz zaman ise video çekmiş gibi oluyorsunuz. Kan şekerinin 24 saatlik durumunu görebiliyorsunuz. Biri gözü kapalı yolu bulmak diğeri ise navigasyon kullanmak gibi” diye konuştu.

ANNE OYUNCAKLARIMI TUTAMIYORUM

Ali Emre Kaya 6 yaşında gözleri pırıl pırıl parlayan bir çocuk. Bu yılın haziran ayında çok su içmeye ve çok tuvalete gitmeye başlamış. Ailesi bu durumda bir gariplik olduğunu düşünüp hastaneye götürmüş. Doktorun yönlendirmesi ile kan şekeri ölçülünce Tip 1 diyabet olduğu ortaya çıkmış. Acil olarak hastaneye yatışı yapılmış. Ali Emre’nin iğneli hayatı başlamış.

ÇOCUĞUNUZU UYANDIRIP İĞNE BATIRDINIZ MI HİÇ?

Ali Emre’ye rutin olarak günde 4 defa insülin iğnesi yaptığını ve her insülin öncesi ve sonrası parmağını delerek kan şekerini ölçtüğünü söyleyen Anne Elmas Kaya, “Büyüme çağında olduğu için şekeri düzgün gitmiyor. Sık sık aniden yükseliyor ve aniden düşüyor. Her ikisi de Ali Emre için ölümcül olabilir. Bu durum özellikle geceleri meydana geliyor. Bu yüzden geceleri de en az üç defa uyandırarak parmağından kan alıyorum. Yüksekse ek doz insülin yapıyorum. Siz hiç çocuğunuzu uykudan uyandırıp parmaklarına ve karnına iğne batırdınız mı? Günde en az 12 defa kan şekeri bakmak 5-6 defa da insülin yapmak için iğne batırıyoruz. Allah kimsenin başına vermesin” diyor.

Henüz 6 ay olmasına rağmen küçük çocuğun parmaklarının delinmesinden ve vücuduna iğneler batırılmasından dolayı çok mutsuz olduğunu söyleyen Elmas Hanım, “Çoğu zaman ‘Anne oyuncaklarıma dokunamıyorum parmaklarım çok acıyor’ diye ağlıyor” dedi. 

CUMHURBAŞKANI’MIZ SESİMİZİ DUYSUN

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde 11.500 çocuğa uzaktan takipli sensör verileceği açıklamasını duyunca çok mutlu olduklarını anlatan Elmas Kaya, “Sonradan öğrendik ki, muhtaçlık sınırındaki ailelerin çocuklarına verilecekmiş. Biz belki o sınırda değiliz ama sınıra çok yakınız. Bu cihazların en ucuzu 2 bin 500 TL, ayda iki tane kullanılıyor. Bunu alacak gücümüz yok. Devletimizden sensörlerin bütün diyabetli çocuklara verilmesini istiyorum” diye konuştu.
Uzaktan takipli sensörlerin hem çocukların hem de ailelerin hayatını kolaylaştıracağını belirten Kaya, “Memurum, çocuğumun hastalığı nedeniyle izinliyim. Çalışmaya başladığımda çocuğumu kime emanet edebileceğimi bilmiyorum. Çünkü çocuğa bir şey olur endişesi ile ne ailedeki diğer kişiler, ne komşular sorumluluk kabul etmek istemiyor” dedi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...