Kritik haftaya girildi! Deprem bölgesinde bulaşıcı hastalık riski

- Güncelleme:
Kritik haftaya girildi! Deprem bölgesinde bulaşıcı hastalık riski

SAĞLIK Haberleri

Halk sağlığı uzmanları, deprem bölgesinde yaşanabilecek solunum yolu ve su ile ilişkili salgınlar konusunda uyarıda bulunuyor. Uzmanlar, ikinci haftadan itibaren ishal vakaları, sarılık, Covid ve grip vakalarının artabileceğini söylüyor.

ZİYNETİ KOCABIYIK'IN HABERİ - Büyük afetlerde sağlıkla ilgili risklerin depremin ikinci haftasından itibaren ortaya çıktığını söyleyen Celal Bayar Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Pınar Erbay Dündar, bu konuda kritik eşiğe gelindiğini ifade etti. Deprem bölgesinde tuvalet ve temiz su ihtiyacının önemli problem olduğunu ifade eden Prof. Dr. Dündar “Yeterli hijyenin sağlanamaması sebebiyle kirli ellerden bulaşan mikroorganizmaların sebep olduğu ishalli hastalıklar, Hepatit A ve Hepatit B görülmeye başlanacaktır. Depremzedeler, çadırlarda bir arada yaşamak zorunda oldukları için biraz sönmeye başlayan Covid enfeksiyonları, grip, özellikle çocuklarda ve yaşlılarda zatürre enfeksiyonlarını bekliyoruz. Depremin üzerinden bir hafta geçti. Kritik haftaya girdik, depremin dehşetini yaşayanların ciddi sağlık problemleri yaşamaması için gerekli tedbirlerin alınması gerekir” dedi.

Kritik haftaya girildi! Deprem bölgesinde bulaşıcı hastalık riski

AŞILAMA ÇALIŞMALARI AKSATILMAMALI

Çadır kentlerde aile hekimliği sisteminden farklı olarak eski sağlık ocakları sistemine benzer bir sistem kurulması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Dündar “Aile sağlığı hekimi, psikiyatri, çevre sağlığı uzmanı, ebe ve hemşirelerin görev aldığı sistemde, her bir çadır bir aile kabul edilerek, kronik hastalar, yaşlılar, çocuklar, hamileler ve risk grupları kayıt altına alınmalıdır. Gebe taramalarına, aşılama programlarına kalındığı yerden aksatmadan devam edilmelidir.

Afetlerden sonra Hepatit A, Hepatit B enfeksiyonlarına bağlı sarılık önemli problemdir; eksik olan aşılar yaş gruplarına göre yapılmalıdır. Birlikte ve kalabalık yaşamaya bağlı olarak zatürre ve grip vakaları artar. Yine risk gruplarında zatürre ve grip aşılaması yapılmalıdır” diye anlattı. 

TETANOS AŞISI ÖNEMLİ

1999 depreminden edinilen tecrübelerden çadır kentlerde görülen önemli sağlık problemlerinden birinin de tetanos riski olduğunu anlatan Prof. Dr. Dündar, açık yaraların toprakla temas etmesi ve çadır aralarındaki demirlerin yol açtığı yaralanmalara bağlı olarak tetanos enfeksiyonlarının ortaya çıkabileceğini, çocuklar ve gebeler başta olmak üzere risk grubunun aşılanması gerektiğini ifade etti. 

Kritik haftaya girildi! Deprem bölgesinde bulaşıcı hastalık riski

İLK ÇALIŞMA TUVALETLER OLMALI

Tuvaletlerin salgın hastalıkların kaynağı olabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Dündar, bölgeye seyyar tuvaletler götürmenin kısa süreli bir çözüm olabileceğine dikkat çekerek, açık çukurlu tuvaletlerin tercih edilmesi gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Dündar “Hızlıca gerekli derinlikte çukurlar kazılarak basit kanalizasyon sistemi oluşturulmalı, çevresi kapatılan tuvaletlerde su ve sabun da bulundurularak el hijyeni sağlanmalıdır” diye konuştu.

SUYA SÜPER KLORLAMA

Şehir şebeke suyunun uzun bir süre kullanılamayacağına işaret eden Prof. Dr. Dündar, pet şişelerin kısa vadede su ihtiyacını karşılayabileceğini ancak daha uzun vadede bölgeye tankerlerle su getirilmesi gerektiğini ifade etti. Bu suların metal depolar yerine kaliteli plastik depolarda tutulması ve yüksek miktarda klorlanması gerektiğini hatırlatan Prof. Dr. Dündar “Normalde suya 0.3-0.4 ppm klor eklenirken salgın hastalık riskine karşı 1 ppm miktarında süper klorlama yapılmalıdır” dedi. 

MAMA YERİNE ANNE SÜTÜ

Deprem bölgesindeki annelerin iyi temizleyemedikleri biberonları kullanarak, temizliğinden emin olmadıkları sularla hazırladıkları mamaları bebeklerine vermemeleri gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Dündar “Bebekleriniz için hijyen açısından en güvenilir gıda anne sütüdür. Bebeklerinizin besin ve su ihtiyacını emzirerek giderin” diye konuştu.

UYUZ VAKALARI ARTABİLİR

 Türk Dermatoloji Derneği deprem bölgesinde uyuz vakalarının artabileceği uyarısında bulundu. Ülkemizde uzun süredir uyuz salgını yaşanmakta olduğuna dikkat çekilen açıklamada “Çadır kentler gibi toplu yaşanan ortamlarda temizliğe dikkat edilemediğinden uyuz ve bitlenme vakaları artacaktır” denildi. Banyo yapma imkânının olmadığı ortamlarda uyuz vakalarının önlenebilmesi için kullanılan haplar olduğuna işaret edilen açıklamada bu hapların ülkemizde de bulunduğu belirtilerek “Söz konusu ilaçların SGK kapsamına alınması ve toplu yaşam alanında barınma ve banyo sorunu yaşayan hastalara verilmesi gerekir” denildi.

DEPREMZEDE ÇOCUKLARA OYUN ÇADIRI

Kahramanmaraş merkezli depremden etkilenen çocuklar için kurulan “psikodestek” çadırlarında görevli personel, çocuklarla oyunlar oynayıp, kitap okuyarak onların moral ve motivasyonlarını yüksek tutmaya çalışıyor. Elbistan ilçesinde Aksaray Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ekiplerince oluşturulan psikodestek ekipleri Pınarbaşı Mesire Alanı’ndaki AFAD çadırlarını Türk bayrakları ve balonlarla süsledi. Burada çocuklarla vakit geçiren personel, oyun çadırlarında düzenledikleri etkinliklerle deprem felaketinin çocukların duygusal gelişimleri üzerindeki etkilerini en aza indirmeye çalışıyor.

Kritik haftaya girildi! Deprem bölgesinde bulaşıcı hastalık riski

BAKAN KOCA: 19 BİN 300 DEPREMZEDE VATANDAŞIMIZ TEDAVİ ALTINDA

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Kahramanmaraş merkezli deprem sonrası yaralanan 19 bin 300 depremzedenin hastanelerde tedavi altında olduğunu açıkladı.  Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “15 bin 664’ü serviste, 3 bin 636’sı yoğun bakımda olmak üzere 19 bin 300 depremzede vatandaşımız hâlen ülke genelinde hastanelerimizde tedavi altındadır. Bir kısmı taburcu edilen 8 bin 851 hastamıza cerrahi işlem yapılmıştır” ifadelerini kullandı. 

Afetin yaşandığı 10 ilde, o dakikalardan bu yana 3 bin 677 bebeğin dünyaya geldiğini bildiren Koca, “Onların o ilk ağlamalarını biz biraz da can kayıplarına ağıt gibi hissettik. Deprem şehirlerinde yeni doğmuş bebekler hepimizin evlatlarıdır. Allah uzun ömür versin, hayat hiç incitmesin” ifadelerini kullandı. Bakan Koca, afet bölgesinde yaşayan 2 bin 896 gebe, 3 bin 943 lohusa ve 9 bin 685 bebeğin takibe alındığını kaydetti. Hizmet verilebilir durumdaki Aile Sağlığı Merkezlerini faaliyete geçirdiklerini, ek çözümler tesis ettiklerini de ifade eden Koca, afetin ilk gününden itibaren 295 bin 7 kişinin muayene edildiğini, köylere ilaç, hijyen ve ihtiyaç malzemelerinin ulaştırılarak sağlık kontrollerinin yapıldığını bildirdi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...