Depremden sonra kalp krizine dikkat: Ölümler yüzde 118 artıyor

- Güncelleme:
Depremden sonra kalp krizine dikkat: Ölümler yüzde 118 artıyor

SAĞLIK Haberleri

Depremlerin insan sağlığı üzerindeki etkisi, depremin kendisi kadar yıkıcı. Araştırmalar enkazdan sağ çıkan depremzedelerin ve deprem stresinin etkilediği kişilerin, kalbe bağlı ani gelişen şikâyetlerden ölüm oranını artırdığını gösteriyor.

ZİYNETİ KOCABIYIK'IK HABERİ - Depremi yaşayan bölgelerde daha belirgin olmak üzere afeti izleyen günlerden itibaren kalp krizi, ani ölüm, zatürre, kalp yetersizliği ve benzeri kalple ilişkili şikâyetlerle hastaneye başvurularda ciddi bir artış görüldüğünü söyleyen Ege Üniversitesi Kalp Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meral Kayıkçıoğlu, “Büyük depremlerden hemen sonra kalp krizi geçirenlerin sayısında yüzde 118 oranın artış görülüyor. Deprem, aynı zamanda ilk yıkıcı etkileri geçtikten sonra kalbi de tehdit eden ciddi bir sağlık problemidir” dedi.

KIRIK KALP SENDROMUNA YOL AÇIYOR

Japonya’daki büyük depremlerden sonra akut koroner sendrom, inme, akciğere pıhtı atması, zatürre, kalp yetersizliği ve kırık kalp hastalığı (Vücut tarafından yoğun strese karşı verilen cevaba bağlı olarak ortaya çıkan ve kalp krizine benzer belirtilerle kendini gösteren durum)nın görülme sıklığının arttığına işaret eden Prof. Dr. Kayıkçıoğlu,  “Ayrıca bilimsel çalışmalarda hem büyük Japonya depremi hem ABD, Kaliforniya’daki Northridge Depremi ve Çin’deki Wenchuan Depremi’nden ani kalp ölümleri ve şiddetli çarpıntı şikâyetlerinin arttığı gösterilmiş görülüyor. Bu açıdan Kahramanmaraş merkezli ve 11 ilimizi etkileyen büyük deprem de kalp hastalıklarının artışı açısından büyük risk taşıyor. Bu yüzden önümüzdeki günlerde kalp kliniklerine başvurular artacaktır” diye anlattı.

RİSK YILLARCA DEVAM EDİYOR

Prof. Dr. Meral Kayıkçıoğlu kalp hastalıklarındaki artış ve ani ölüm riskinin büyük oranda deprem anında ve sonrasında yaşanan strese bağlı olduğunu söylüyor. Bunun yanında maruz kalınan gaz, toz, gürültü, soğuk, sıcak ve benzeri çevre şartları başta olmak üzere kötü beslenme, enfeksiyonların da kalp hastalıkları üzerinde olumsuz etkiye sebep olduğunu ifade eden Prof. Dr. Kayıkçıoğlu, “Deprem sırasındaki kayıplar ne kadar fazlaysa bu tablo kötüleşiyor. Öte yandan deprem sonrası yaşanan mecburi göç, çevre değişikliği, ruhsal durum uzun yıllar kalp krizi riskinin yüksek olmasına yo açıyor” diye konuştu.

KAYIP NE KADAR ÇOKSA RİSK O KADAR YÜKSEK OLUR

Kalp krizi vakalarındaki artışın en önemli sebebinin ev, akraba ve arkadaşları kaybetme, arkadaş ve akrabalarla kopukluk, iş ve işsiz kalma, olay sonrası istikrarsızlık gibi stresler olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kayıkçıoğlu, “Stres açısından uygun ilaç ve ilaç dışı tedbirler kullanılarak kalp damar hastalıkları riskini azaltmak mümkündür. Ayrıca yaşlılar gibi yüksek riskli kişiler daha büyük risk altındadır. Bunun en önemli sebebi kronik hastalıkları için ilaç kullananların evlerden ilaçlarını almadan kaçmaları, deprem bölgesindeki olumsuz şartlar oranı artırır. Sağlık ocağının hızlı bir şekilde kurulması ve afetten sonraki birkaç ay içinde uygun ve hızlı şekilde tedaviye erişim, kalp ve damar hastalıklarının kontrolüne yardımcı olabilecek diğer tedbirlerdir. Benzer şekilde, özellikle hamileliğin üçüncü üç aylık dönemindeki hamile kadınlar ve 15 yaşın altındaki çocuklar gibi özel popülasyonlara dikkat etmek önemlidir” dedi.

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...