Diyabet ve obeziteye davet: Günde 150 gram şeker tüketiyoruz

ZİYNETİ KOCABIYIK'IN HABERİ - Başta obezite olmak üzere, diyabet, böbrek hastalıkları, kalp ve damar hastalıkları gibi ağır sosyo ekonomik sonuçları olan kronik hastalıkların en önemli sebebi olarak gösterilen aşırı şeker tüketimi, sadece Türkiye’nin değil bütün dünyanın başına dert. Dünya Sağlık Örgütü, günlük şeker tüketiminin 50 gramı (13 kesme şeker) aşmaması gerektiği konusunda tavsiyede bulunmasına rağmen, dünyada hiçbir ülke bu hedeflere ulaşabilmiş değil. Türkiye’de yapılan gözlemsel çalışmalar, Türk insanının günde ortalama 150 gram şeker tükettiğini gösteriyor.

TÜRKİYE’DEN ÇIKTI DÜNYADA KABUL GÖRDÜ

Geçtiğimiz yıl Türk Böbrek Vakfının sağlık açısından çok önemli bir adım atarak dünya literatürüne kazandırdığı “Dünya Şeker Tüketimine Dikkat Haftası” bu yıl 19-25 Eylül tarihleri arasında ikinci defa kutlanıyor. “Dünya Şeker Tüketimine Dikkat Haftası”nın bu yıl çok sayıda kamu kurum ve kuruluşu ile özel kuruluşların yanı sıra yurt dışında da katılan STK’ların desteğiyle dünya çapında kutlandığını aktaran Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk “Kanada’dan Hindistan’a, Macaristan’dan Guatemala’ya kadar birçok ülkeden STK bu haftayı sahiplendi ve şeker tüketiminin zararlarına işaret etmek amacıyla etkinlikler yapıyor. Diyabetin ve obezitenin ana nedenlerinden biri olan aşırı şeker tüketimi, diyabet ve obeziteye bağlı olarak hipertansiyon, kalp-damar hastalıkları, kronik böbrek yetmezliği hastalığı, göz hastalıkları ve hatta uzuv kayıplarına neden olabiliyor. Kronik böbrek yetmezliği hastalığının sebeplerinin en başında yüzde 40 oranı ile diyabet ve obezite geliyor” dedi.

PANDEMİDEN KÖTÜ

Aşırı şeker tüketiminin uzun vadede en az Covid kadar tehlikeli bir durum olduğuna dikkat çeken Erk “Fazla şekere bağlı olarak obezite ve diyabet artışından dolayı ölenlerin sayısı 2 yılda pandemide ölen kişi sayısından çok daha fazla. Üstelik aşısı da yok. Bu nedenle sadece Türkiye değil, bütün dünya şeker tüketimini azaltmak mecburiyetinde.  Özellikle Türkiye obezitede dünya üçüncüsü; Avrupa’da ise birinci. Dünyanın başına gelmiş en büyük bela ne Covid ne de diğer salgın hastalıklardır. En büyük sıkıntı aşırı şeker tüketiminin yol açtığı hastalıklar” diye konuştu.

PAKETLİ GIDALARDAKİ TEHLİKE

Özellikle de nişasta bazlı şeker tüketiminin giderek arttığına işaret eden Erk “Bütün ucuz şekerli gıdalarda maliyeti düşürdüğü ve raf ömrünü arttırdığı için nişasta bazlı şekerden üretilen ürün doygunluk hissi sağlamaz. Bu nedenle, daha fazla yeme isteği ile sonuçlanır ve obeziteye neden olabilir. Maalesef ülkemizde 85 milyon kişi içerisinde 3 milyon üçüncü derecede obez var ve bu sayının yüzde 60’ı çocuklardan oluşuyor” dedi.

HANGİ YİYECEKLE NE KADAR ŞEKER ALIYORUZ?

>> 1 porsiyon meyve: 1,5 yemek kaşığı şeker
>> 2 küp sofra şekeri: 1 tatlı kaşığı şeker
>> 1 kâse sütlaç: 6 yemek kaşığı şeker
>> 330 ml gazlı içecek: 3 yemek kaşığı şeker
>> 1 adet çikolatalı gofret: 3 yemek kaşığı şeker
>> 2 dilim baklava: 4 yemek kaşığı şeker
>> 5 tane tatlı bisküvi: 3 yemek kaşığı şeker
>> 1 dilim kek: 3 yemek kaşığı şeker
>> 1 kase meyveli yoğurt: 2 yemek kaşığı şeker
>> 1 adet simit: 4,5 yemek kaşığı şeker
>> Patates cipsi (100 g): 4 yemek kaşığı şeker

ÇOCUKLARDA OBEZİTE VE DİYABET ARTTI

Diyaliz hastalarının neredeyse yarısının diyabetli olduğuna dikkat çeken Türk Böbrek Vakfı Nefroloji Uzmanı Dr. Bilal Görçin, çocuklar arasında da diyabetin arttığına işaret ederek “Yapılan son araştırmalar kan şekeri yüksekliğinin direkt kanserojen etkilerinin olduğunu gösteriyor. Mümkünse çocuğunuzu doğduğu günden itibaren dışarıda satılan hazır gıdalara alıştırmayın. Her şeyini evde kendiniz yapın ve hurma ve bal gibi doğal tatlandırıcılar kullanın. Obeziteden korunmak için sadece şekerden uzak durmak yetmiyor. Makarnada pirinçte, buğdayda karbonhidrat var. Bunlar da günlük tüketim içine giriyor”dedi.

İlgili Haberler

Şekerin tadı iyice kaçtı! 4 ayda 11 zam, kritik tarih 1 Eylül!

Tek bir tanesi bile kanser hücrelerini beslemeye yetiyor! Sinsi katiller olan kanser dostu gıdalar…